TMMOB tarafından düzenlenen 22. Uluslararası Kömür Kongresi Zonguldak'ta başladı. Türkiye'nin yanı sıra Rusya, Güney Afrika, Kosova, Polonya, İtalya gibi ülkelerden akademisyenlerin de bilimsel kurulda yer aldığı kongrede kömürün önemine dikkat çekildi.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu kongrenin açılış konuşmasını Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sait Kızgut yaptı.
Kızgut, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesinin 6 ayı aşkındır devam ettiğini hatırlatarak yaşanan bu gelişmelerin ülkelerin öz kaynaklarına dayalı enerji temininin son derece önemli olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. Batı Karadeniz taşkömürü havzasının enerji kaynağının yanı sıra demir-çelik sektörünün de ihtiyacını karşıladığının altını çizen Kızgut, keşfedilen diğer enerji kaynaklarının son derece olumlu karşılandığını belirtti.
Kızgut, "Pandeminin yanı sıra küresel bir krize dönüşen Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesi 6 ayı aşkın devam etmektedir. Söz konusu iki gelişme ülkelerin öz kaynaklarına dayalı enerji temininin son derece önemli olduğunu ortaya koymuştur. Pek çok ülkede kapatılmış olan kömür ocaklarının yeniden açılması gündeme gelmiştir. Kömür, yalnızca bir enerji kaynağı olmayıp cevhere dayalı üretim yapan demir-çelik sektöründe üretimin başlıklarından biridir. Batı Karadeniz taşkömürü havzası bu anlamda uzunca yıllar ülkemiz demir-çelik sektörünün koklaşabilir taşkömürü ihtiyacını karşılamıştır. Ancak mevcut durumda havzada yapılan üretim ülkemizde ihtiyaç duyulan taşkömürü talebinin ancak çok sınırlı bir kısmını karşılayabilir durumdadır. Linyit madeni açısından bunun durum daha olumlu gözükmektedir. Linyit rezervlerinin tespiti ve işletmeye açılması çalışmaları olumlu bir gelişmedir. Yine dolaylı bir madencilik faaliyeti olan doğalgaz rezervlerinin bulunması ve kullanıma hazırlanması da camiamızca olumlu karşılanmaktadır" diye konuştu.
Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk de kongrede yaptığı konuşmada, “Ülkemiz; hem ekonomik, hem de nüfus açısından hızla büyümektedir. Bu nedenlerden dolayı; kalkınma doğrultusunda; Enerjide, Demir/çelik sektöründe ve çimento üretiminde kömür kullanımı ve kömüre gereksinim her geçen gün artmaktadır. Bunun yanında; Kömürden gaz, akaryakıt ve hidrojen üretim teknolojilerinin geliştirilmesi ve ekonomisi araştırılmakta, uygulamalar hayata geçirilmektedir” diyerek şunları söyledi:
“Son yıllarda; Ülkemizin belirli kömür havzalarında, kömür üretici firmalarımız önemli yatırımlar yaptılar. Ancak bu yatırımların teşvik edilmesi gerekirken önlerine ciddi engeller çıkarılmıştır. Dünyada kömür ve enerji bu kadar önem kazanmışken; bu durumda, yerli kömür kullanıp elektrik üreten santraller ile yerli kömür üreticilerine önem verilmesi gerekirken tam tersi uygulamalar yapılmakta olup, bu durum ulusal çıkarlarımızla da çelişmektedir. İthal kömür ve doğalgaza verilen her destek yerli kaynaklarımızın, özellikle kömürün devre dışı kalması ve enerji arz güvenliğinin tehlikeye girmesine neden olacaktır.
Ülkemizde, çeşitli kamu kurumları ve özel sektör kuruluşları, değişik coğrafyalarda kömür sektöründe faaliyet göstermektedir. Coğrafi bölgelerden sadece Zonguldak havzasında; TTK ve çeşitli özel sektör firmaları tarafından taşkömürü üretimi yapılmaktadır. TTK’nun imtiyaz ve üretim sahaları korunmalı, ruhsat bütünlüğü muhafaza edilmelidir. Taşkömürünün Zonguldak havzasında ki en büyük üreticisi konumunda olan TTK ‘nun Ekonomik yetersizliklere mahküm edilerek her geçen gün biraz daha küçültülmesi, kendi ruhsat sahasının parçalanarak Kurum’un dar bir alana sıkıştırılması yok edilişe hizmet etmiyorsa neyi amaçladığı kamuoyuna açıklanmalıdır.
Madencilik konusunda Uzman Kuruluş olan Maden Mühendisleri Oda’sı olarak; TTK nın Zonguldak ve bölge ekonomisi için ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu kamuoyu ve sizlerle bir kez daha paylaşma gereğini hissediyoruz”
KÖMÜRLE VAR OLAN ZONGULDAK DOĞALGAZIN DA BAŞKENTİ OLACAK
Kömür Kongresinde konuşan Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, kömürün varlığının her kesime dokunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Kömür ve Zonguldak kavramları bizim ikisi birbirinden ayrılmaz bir ikili oluşturmuş durumda. Kömür aynı zamanda ilimizde kutsallığı olan normal günlük hayata yansıyan çok önemli bir değer. Kömürün dokunmadığı, hayatta yeri olmadığı neredeyse hiçbir aile, kişi ve kuruluş yok. Bu yönüyle kömür çok değerli. Bizim ilimizde bu değer biraz daha fazla. Kömür genel bir enerji kaynağı. Yüzyıllardır devam eden toplumların enerji ihtiyacını karşılayan önemli bir kaynak. Biraz tacı sallanır gibi oluyordu ancak son gelişmeler pandemi ve arkasından savaş yeniden kömürün önemli bir değer olduğunu bize hatırlattı. Kaynakların stoklarının daha fazla oluyor olması da önümüzdeki süreçte de yine gündemimizde olacak. Bundan sonraki hayatta enerjinin bir ana merkezlerinden birisi olacak"
Zonguldak açıklarından bulunan 540 milyar metreküp doğalgaz rezervinin karaya taşınması için çalışmalar sürerken 2030'lu yıllardan itibaren yaptırım uygulanmak istenen kömürün de savaşla birlikte yeniden öneminin ortaya çıktığını anlatan Vali Tutulmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Batının iklim sözleşmesini bahane ederek bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin bir şekilde önünü kesme amacıyla kömüre yönelik ciddi bir 2030 yılından itibaren yaptırımlar uygulayacaktı. Ekonomik bunlar tabi. Ancak gelinen noktada yeniden gördük ki en fazla kömüre yönelen yine kendileri oldu. O zaman bize düşen, ülkelere düşen bir sorumluluk var. Kömür ve madenlerimizi onun bunun dediğine bakmadan ciddi bir şekilde ülkemizin kalkınmasına sunmamız gerekiyor. Bu alanın uzmanlarısınız. Ülkemizin kalkınmasına daha fazla katkı sağlayabilecek şekilde politikaların oluşturulmasına vesile olacaksınız. Bu ülkemizin kalkınması açısından çok önemli. Bizim bu güne kadar ülkemizin enerjisini sağlayan Zonguldak'ımızın şimdi doğalgazla beraber farklı bir alanda ülkemizin enerjisini sağlamaya başlayacak olması ayrıca ilimiz adına büyük bir onur, gurur. İnşallah önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde doğalgazı da uygulamaya, kullanıma sokularak ilimiz yeniden ülkemizin önemli yerlerinden birisi olacak. Bunun bilinci içerisindeyiz. Hep beraber il olarak da buna hazırlıklı olmalıyız."
Kongrede TMMOB Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, “TTK’yı büyütmek yerine küçülttüler ve TTK'yı zarar eden kurum haline getirdiler bu küçülmenin sorumlusu bu yanlış politikaları yaşama sokanlardır. Bu zararın sorumlusu TTK'nın bilimsel olarak yönetilmesini engelleyenlerdir. Bu zararın sorumlusu TTK’da liyakatı yok sayanlardır. Özel sektör üretimi 2008 yılında 1 milyon ton üzerine çıkmasına rağmen 2011 yılından sonra düşüşe geçti ve 2021 yıl sonu itibariyle 367.000 ton düzeyine gerilemiştir. 5 milyon tona yükseltiliciliği vaat edilen özel sektör üretimi bu rakamın ancak %7 sine ulaşabilmiştir Zonguldak ve özel sektörün TTK ile aynı durumda.
Madencilik sektöründe çevreye olan zarın en aza indirme sağlanmalı ve sıfır atık Öncelikli Hedef olmalıdır” dedi.
Kongrede konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koromaz da çeşitli konularda görüşlerini dile getirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, konuşmasında AK Parti iktidarında Zonguldak’ın hep geri kaldığını ve madencilik sektörünü küçüldüğünü belirterek şunları söyledi:
"Zonguldak'ı çok önemsiyoruz. Kongre çok uzun yıllardan beri yapılıyor. Türk madenciliğinin Türkiye'nin geleceğinin planlanması madenlerin maksimum noktada değerlendirilmesi ve Türk ekonomisi çağdaşlığına teknolojisine bilimine de katkı sağlıyor. Burada büyük bir birikim var. Türkiye'de bu birikimi sağlayan da sizlersiniz. Dünyada en zor ve en geç mesleklerden birisi de yeraltı madenciliğidir. Zonguldaklılarda bunu en iyi bilenlerdir. Cumhuriyetimizin ilk kenti olan Zonguldak'ın madenciliğimizin gelişmesine katkı sağladı ancak Zonguldak bugün hak ettiği noktaya ulaşamayan, hak ettiği değeri alamayan, taş kömürün, karaelmasının şehri maalesef AK Parti iktidarında bu hale geldi. CHP olarak Zonguldak'ta taş kömürümü kalkındırmak, ülkeyi refah seviyesine çıkartmak ve bunu geleceğimize taşımak için mücadelemiz var. Kararlıyız”
GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu'da, konuşmasın da, Rusya-Ukrayna savaşının ülkelerin enerji güvenliğinin önemini bir kere daha ortaya koyduğunu belirterek, “Türkiye 22’nci Uluslararası Kömür Kongresi ve Sergisinin madencilik sektörümüze ve ülkemize ışık tutacağına yürekten inanıyorum.
Dünya enerji talebinin 2050 yılına kadar bugünkü seviyesinden en az iki katına çıkacağı ifade edilmektedir. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık ve yaşadığımız Rusya-Ukrayna savaşı ülkelerin enerji güvenliğinin önemini bir kere daha ortaya koymuştur.
Türkiye’nin taşkömürü ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek rezerv Zonguldak’ta mevcuttur. Havzadaki kömürün koklaşabilir özelliği nedeniyle bölgeye kurulan Kardemir ve Erdemir’in ihtiyacını azami ölçüde bu bölgeden karşılamak mümkündür. Bölgemizde üretim, jeolojik şartlardan dolayı emek yoğun yapılmaktadır. Kurumda üretimi artırmaya yönelik gelecek 30 yıl hizmet verecek derin kuyular, ana kat hazırlıkları gibi alt yapı hazırlıklarının yüzde 90’ı bitmiştir. İş gücünde yaşadığımız aşırı azalma üretimin azalmasına ve yeterli pano hazırlıklarının yapılamamasına neden olmaktadır.
KESK adına konuşan ESM Genel Başkanı Cemalettin Sağtekin, "Madencilik alanında kömür ve Bor madencilik haricinde ki tüm kısımlar özelleştirilmiştir. TTK'da Havzanın geleceğine dair derin bir umutsuzluk vardır” dedi.
Kongrede son olarak DİSK adına Tayfun Görgülü konuştu. Görgülü, konuşmasında yerli kaynaklara sahip olmanın önemine dikkat çekerek, enerji de devamlının esas olduğunu ifade etti.
Kongre iki gün devam edecek. Kongrede 12 oturum ve 35 bildiri yayınlanacak. (Şaban YILMAZ)