Zafer Partisi Zonguldak İl Başkanı Oğuzhan Turhan yaptığı açıklamada, “Zafer Partisi il teşkilatı olarak yaşadığımız deprem felaketini ilk dakikalarından itibaren devletçi bir yaklaşım ve düşünce içerisinde, Genel Başkanımızın yaptığı çağrı doğrultulsun da yardımların AFAD ve Kızılay’a yapılması sürecini ilk dakikalarından itibaren yakından takip etmekteyiz.  Yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle de büyük bir hüzün ve keder içerisindeyiz” dedi.

Turhan açıklamasında, “Yaşanılan depremin hemen sonrasında İl başkan yardımcımız Ramazan Aydın ve Gençlik kolları teşkilatımız deprem bölgesine giderek arama ve kurtarma çalışmalarına hala destek vermektedirler. Büyük bir acıyı millet olarak yaşamakta ve tüm hadise ve gelişmelerden, depremin ilk gününden itibaren haberdarız. Her bir umut ışığında bir heyecan, her bir hüzünde gönlümüzde acı yaşıyoruz” diyerek şunları söyledi:

“Değerli Zonguldaklılar Büyük Türk Milleti olarak bu süreci hep birlikte  aşacağımıza inancımız tamdır. Yaşanan Deprem felaketinde büyük yardımlaşmalar ile büyük bir dayanışma örneği gösteren Zonguldak halkına, Özel Sektörü ve TTK çalışanı madencilerimize binlerce kez teşekkür ediyor şükranlarımızı sunuyoruz.

Siyasi Partimizin yardımları ile reklam yapmama anlayışının gereği olarak Zafer Parti amblemlerinin kullanıldığı koliler yollamadık. İl Başkanı olarak ben ve özellikle teşkilatımız, devletçi anlayışa sahip bir partiyiz. Devletimizin yanında olduk ve Büyük Türk milleti olarak birlik ve beraberlik örneği gösterdik. Bu anlayışın devamlılığı sağlanmalıdır. Depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılması için devletimizin bir an önce gerekli adımları atmasını ve yaraların en kısa sürede sarılmasını bekliyor ve Zafer Partisi olarak takipçisi olacağımızı belirtiyorum..

Bu gün siyaset konuşma günü değildir.  Ancak eksiklerimizi konuşma ve ortaya koyma günüdür. Zonguldak AFAD ve Kızılay Başkanları deprem bölgesine kaç görevli gittiğini açıklamalı. Kızılay’a 1100 kan bağışı yapılmış bu sayı azdır, arttırılması için neler yapılması gerektiğini anlatmalı. Yaşanılan felaketin ilk saatlerinde madencilerin kurtarma çalışmalarına neden geç katılma sebebini TTK Genel müdürü açıklamalıdır.

Ülke insanlarımızın büyük çoğunluğu, madencilerimizi artık doğal afetlerde “KURTARICI” olarak görüyor ve çok güveniyor, takdir ediyor. Bu nedenle maden işçisinin sayısının arttırılmasını ısrarla talep etmeliyiz.. Deprem ülkesinde yaşadığımızı hiç unutmadan bu haklı talepte ısrarcı olmalıyız. 

Bu nedenle amacımız siyaset yapmak değil, eksikliklerimizi hep birlikte konuşup ortaya dökerek, ortak çözüm yolarını bulmaktır.  Deprem olduğu anda TTK ve Soma İşletmelerinden göçükten insan kurtarma eğitimi almış personel bölgeye en kısa sürede neden sevk edilmediğini sormayacak mıyız? Bunun sorumlusu kim veya kimlerdir? 

Devlet Kurumlarına kaybolan güvenin yeniden tahsis edilmesi için siyasi partilerin neler yaptığını, nasıl destek olduklarını devlet kurumlarında kaybolan liyakati konuşmalıyız. Zonguldak’taki sorumluluk sahibi olanların sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini konuşmalıyız. Tüm bunları şeffaf bir şekilde konuşmaktan kaçınırsak beklenen İstanbul depreminin ülke olarak altından kalkamayız. Batı Karadeniz bölgesinin başta Zonguldak olmak üzere planlı bir kalkınma sürecine girilmesi için bu tip çalışmaların başlatılması gerekmektedir. İlimizde ki Bilim adamlarımızın ve akil insanlarımızın konuşma vaktidir.

AFAD koordinasyon konusunda yetersiz kaldığı yalın bir gerçektir. Dolayısıyla felaketin yaşandığı ilk günlerde bölgede güvenlik zafiyeti yaşanmıştır. Açlık ve susuzluğunu gidermek için insanlar bir şeyler yapar, bu normal karşılanabilir. Ancak mağazalardan televizyon ya da beyaz eşya çalmak, kuyumcu dükkânlarını, enkazlarda hırsızlık yapmak, yağmacılık değilse nedir?

Deprem bölgesinde yaşanan bu olumsuzlukları dile getirmek önlem alınıp tekrar yaşanmaması için uyarı olarak düşünülmelidir.

Çok eleştiri aldığımız bir konu özellikle Genel Başkanımızın söylediği iddia edilen  “AKP’lilerin önce kurtarıldığı” konusuna gelmek istiyorum. Sayın Genel Başkanımızın bu konuda her hangi bir açıklaması olmamıştır.

Batı Karadeniz Bölgemizin bölgesel kalkınma sürecinin planlanmasının acili yetinin ve öneminin artık farkına varılmalı ve bir an önce gerekli çalışmalara başlanması gerekmektedir. İlimizde mesleki alanlarında ehil ve akil insanlarımızın artık ortaya çıkıp bu sürece müdahil olmaya davet ediyorum.   

Çağrımı yineliyorum. Bu felaketi ayrım yapmadan hep birlikte aşacağımıza inanıyoruz. Büyük Türk Milleti olarak dün akşam, üzerimize düşen yardımı yaptık sıra devletimizde artık itibardan tasarruf etme zamanı gelmiştir” (Haber Merkezi)

Editör: Seçkin