Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, Ocak-Mart arasında maaşlardaki kayıplarının 1044 lira olduğunu söyledi. Alım gücündeki azalmanın ceplerine daha yüksek oranlarda yansıdığını belirten Ören, “Dolayısıyla hükümetin yaptığı zamlar artık buz gibi eriyip gitmiştir. Artık yaşam özellikle dar gelirli ve emekli için daha zor geçmektedir” dedi. Memur ve memur emeklisinin sıkıntısının had safhada olduğunu ifade eden Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, konuşmasına şöyle devam etti: OCAK-MART ARASINDA MAAŞLARDAKİ KAYBIMIZ 1044 LİRA “Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. Buna göre mart ayında mal ve hizmet fiyatlarına ortalama yüzde 5,46 zam geldi. Üç aylık enflasyon toplamda yüzde 22,8 oldu. Yılbaşında memur ve emeklilerin maaşlarına 6 ay için yüzde 7,5 zam yapılmıştı. Üç ayda memur ve emekli maaşlarına yapılan zammın tam 3 katı enflasyon oluştu. Daha üçüncü ayda, 6 ay için yapılan maaş zammını 3 kat aşan ve yıllık verilmesi öngörülen zam oranını da 2’ye katlayan bir enflasyonla karşı karşıyayız. Dolayısıyla artık yaşam sürdürülemez bir hale geldi. Memur ve emeklilerimizin bu şartlarda aylık geçimini sağlaması mümkün değildir. Ramazan Ayı tabir yerindeyse dar gelirliye zehir oldu. Geçen her an kamu çalışanlarının aleyhine işlemekte, maaşlar enflasyon karşısında hızla erimektedir. Ocak-Mart arasında maaşlardaki kaybımız 1044 liradır. 5-6 bin lira maaş alan bir kişi için 1044 liralık erime yaklaşık yüzde 20-25 arasındaki bir erimeye tekabül etmektedir. Alım gücündeki bu azalma cebimize daha yüksek oranlarda yansımaktadır. Dolayısıyla hükümetin yaptığı zamlar artık buz gibi eriyip gitmiştir. Artık yaşam özellikle dar gelirli ve emekli için daha zor geçmektedir. BİR HÜKÜMET YAPILAN YARDIMIN FAZLALIĞIYLA ÖVÜNEMEZ Türkiye Kamu-Sen olarak genel başkanımızın değerlendirmesi ile Kasım ayından bu zamana kadar olan kayıplarımızı da değerlendirecek olursak toplam 2 bin lira seyyanen zam talep ediyoruz. Bunun dışında enflasyonu karşılayacak şekilde yüzde 20-25 arasında maaş değerlendirmesi yapmak artık zaruri hale gelmiştir. Hükümet bu talebimize sırtını dönemez, görmezden gelemez. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Pazarlardan atık sebze ve meyve toplayanların sayısı artmıştır. Valilik binası altındaki Sosyal Yardım Vakfından yardım talep eden kişilerin sayısı artmıştır. Bir hükümet yapılan yardımların fazlalığıyla övünemez. Eğer bir yerde yapılan yardım fazlalaşmışsa orada fakirlik artmıştır. Ast olan yapılan yardımların fazlalığı değil azlığıdır. Dolayısıyla mutlak suretle insanların geçimlerini kolaylaştıracak yeni önlemleri mevcut hükümet almakla mükelleftir. FAKİRLİK BİZİ GELENEK GÖRENEKLERİMİZDEN GERİ BIRAKTI Buradan hükümete sesleniyorum; memur ve memur emeklisinin sıkıntısı had safhadadır. Bakınız salata 25 lira, taze fasulye 75 lira, patlıcan 40 lira, bir pide 8 lira olmuş. Artık babalar çocuklarının burnuna tüten pideyi evlerine götürememenin ıstırabını çekmektedir. 4 kişilik bir aile tek pide alsa yetmez 4 pide alsa 24 lira eder bu da cebi zorlar. Eğer insanlar Ramazan ayında evlerine bir pideyi götürmekten imtina ediyorsa artık şapkayı önümüze koymanın zamanı gelmişte geçiyordur! Milletimizi bu hale düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Artık insanlar birbirini evlerine bile davet edemiyorlar! Eskiden olan misafirliğe gitmeler, gelmeler, iftar davetleri nerede? Yok! Fakirlik artık bizi gelenek-göreneklerimizden de geri bırakmıştır.” Haber: Seçkin KIRARSLAN