Cumhuriyet Kadınları Derneği Zonguldak Şube Başkanı Çetin yaptığı açıklamada, “Kaz Dağları, ülkemize ,insanımıza ve tüm insanlığa ait paha biçilmez bir değer taşımaktadır. Kaz Dağları’nı korumak ve kollamak adına üzerimize düşen görevi yapmaktan çekinmeyeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz” dedi.

Çetin, Madenci Anıtında düzenlenen ve bazı siyasi partilerin temsilcileri, KESK’e bağlı sendikaların şube başkan ve yönetim kurulu ve üyelerinin katılımı ile birlikte yaptığı açıklamada, “Kaz Dağları dünyanın ikinci oksijen üreten dağıdır ve Mitolojik bir tarihe sahiptir. Öyküleri , sevdaları ve doğasıyla çocuklarımızın bizlere emanetidir” diyerek şunları söyledi:

“Bu nedenle Kanadalı bir şirketin kendi ülkesinde bırakın bir dağın ağaçlarını kesmeyi yoldaki çalıyı koparamazken bizim ülkemizde bu doğa katliamını göze alıyor olmasını Batının sömürgeci ve iki yüzlü politikalarının bir örneği olarak kaydediyoruz.

Tarih tekerrürden ibarettir, bilindiği üzere Batı Anadolu’ da yayılan Lidya’nın Perslerce yıkılmasının ana nedeni de altın varlığıdır. Günümüzde de “Çok Uluslu İşletmelerin” Anadolu’ya çullanmalarının ana nedeni de aynıdır Kazanç yalnızca çıkarılan altın değil; maden yatağının hisselerini, ulusal ve uluslararası borsalarda pazarlayarak, ayrıca izin belgelerinden pay satarak kazançlarını 1’e 25 ile 1’e 100’e katlayabilmektedirler. Bu iş tam bir sömürü çarkı ya da sarmalıdır. İçine düşen ancak ulusal duruşla kurtulabilir. Çok Uluslu Şirketlere ülkemizin pazarlığı ve benzeri durum şehrimizin güzel ilçesi Alaplı da da meydana gelmiştir.

2016 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuran. 2017 yılında ise Bakanlığın ‘ÇED değildir’ kararı vererek Kanadalı şirketin altın aramasına izin verilmiştir. Özet olarak sorun; sanıldığı gibi siyanür, altın, ağaç kesimi, kirlenme ile tarımın bitirilmesinden de öte, ülke ile ülkenin kaynaklarının satılması, Çok Uluslu İşletme’lere pazarlanmasıdır. Bu sorun yalnızca altın işletmeciliğinde değil, tüm tözlerde-madenlerde, mermerde, kayayağı-petrol ile doğalgaz, HES, kızıklarda-geothermal, zeytin alanlarında, arkeolojik aramalarda böyledir.

Soygunun boyutu görünenden çok büyüktür. Kazdağları kalkışması ilk kez bu boyutta yapılan, çok başarılı yurtsever bir duruştur. Adalarını tek tek saymaya gerek yok. Türkiye soygununa bizler dur demezsek kim der? Cumhuriyet Kadınları Derneği ; Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü ve bağımsızlığını savunan, Cumhuriyet Devrimlerine olan bağlılıkla ülkemizin her karış toprağının kıymetini bilen bir kadın derneğidir.

Yapılan bu yanlıştan derhal geri adım atılmalıdır. Kaz Dağlarımızı delik deşik eden ,ağaçlara , kuşlara , bir çok canlıya öncelikle vatanımıza zarar veren bu uygulamalara da izin vermeyeceğimizi , şubelerimizle ve bu felakete ve bu pazarlığa duyarsız kalmayarak burada bulunan Sivil Toplum Örgütlerimiz ile Kaz Dağlarında olacağımızı , Kanadalı Alamos Gold Şirketi’nin yerli ortağı olarak Doğu Biga Madenciliği kınadığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz” (Şaban YILMAZ)

Editör: Haber Merkezi