Milli Yol Partisi Zonguldak İl Başkanı Cemal Demircioğlu yaptığı açıklamada, “Bizler Milli Yol Partisi olarak, Ülkemizin seçim ortamına girdiği bu günlerde Yüce Türk milletinin ve Zonguldak kamuoyunun dikkatine önemli bir gündem konusunu getirmek istiyoruz” dedi. Demircioğlu açıklamasında, “Siyasi partilerin seçimleri hedefleyen vaatleri ve tavizleri gündeme gelmeye başladı. Seçimlere dönük maddi vaatleri anlamak mümkündür. Ne var ki özellikle milletin olmazsa olmazlarına, manevi değerlerine ve mukaddeslerine ait tavizleri ve bu konuda yapılan açıklamaları kabul etmek mümkün değildir” diyerek şunları söyledi: “Geçtiğimiz günlerde bir takım siyasi çevreler, nasıl elde edildiklerine dair ve pahasından haberdar olmadıkları, olamadıkları Türk Milletinin mukaddeslerinden vazgeçilmesi gerektiğini bir seçim tavizi olarak ifade ediyorlar. Esasen bunlar sadece seçime dönük vaatlerde bulunmuyorlar bir bakıma bu değerlere karşı şuur altlarında yer alan yabancılıklarını ifade ediyorlar! Bu kişiler Türkiye’nin gündemine “Anayasamızın başlangıcında yer alan değiştirilemez maddelerin” değiştirilmesini gündeme getiriyorlar. Güya belli bir seçmen topluluğuna uzattıkları bu teklifle onların oylarını alacakları gafletine kapılıyorlar. Türk Milletinin bu değerlere sahip olmak için ödediği bedelin ve döktüğü kanın ne olduğundan da haberleri yok bunların.. Bunlar bilsinler ki biz Milli Yol Partisi olarak Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun yol arkadaşları olarak, bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti, sahibi Türk Milleti ve dili de Türkçe’dir. Ve yine unutmasınlar ki “Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” Bunlarda gözü olanlar ve konuşmaya cesaret edenler onlarca yıl boyunca sırtları döşek görmeden, ayaklarından çarık çıkmadan bu değerleri var eden ve al kanları ile bu toprakları sulayan Aziz şehitlerimizin bize emaneti olan bu değerlerimize her zaman sahip çıkacağız.. Bunları konuşmaya bunlardan taviz vermeye ve değiştirmeye cesaret etmesin bu da kimsenin haddi değildir. Son zamanlarda bunlardan cesaret alan bazı gafiller de Türk Edebiyatı yerine “Yerli Edebiyat”, “Türkçe Edebiyat” gibi kavramlarla yukarıdakilerle aynı gayeyi gütmekte ve Türk’ü hedef almaktadırlar. Güya bu efendiler de kendilerince yayın evlerine kitap dükkânlarına bu yaftaları astırarak Türkiye’de Türk Edebiyatı’nın yerine başka edebiyat ve dillerin olduğunu da zımnen ifade etmeye, şuur altındakilerini kusmaya çalışmaktadırlar. Yine bu gafiller de bilsinler ki bu toprakların adı bin yıldır Türk yurdu sahibi Türk Milleti ve konuştuğu da Türk Dili’dir. 1000 yıldır bu değerleri yaşatmak için ödenen bedelleri verecekler, göze alacaklar buyursunlar; ancak o zaman Türk Dili’nin yanına başka dili koyabilirler. Değilse; bu topraklarda “hâkimiyet kayıtsız şartsız Türk Milletine ait” ve Resmi Dili de Türkçe olarak ilelebet devam edecektir” (Haber Merkezi)