KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası Zonguldak şube başkanı Hayri Anıl Çetin yaptığı açıklamada, “Ne Memur Sen’in satış sözleşmesi, ne TÜİK’in sahte enflasyonu. İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz” dedi.

Çetin, beraberinde KESK’e bağlı bazı sendikaların şube başkanları, Büro Emekçileri Sendikası yönetim kurulu ve üyeleri ile birlikte TÜİK Bölge Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada, “Yeni yılın bu ilk günlerinde, yine ülke genelinde alanlardayız, insanca bir yaşam, güvenli bir gelecek, güvenceli bir iş için mücadele kararlılığımız sürüyor!

Yaklaşan seçimlerle birlikte emekçileri hatırlayan siyasi iktidar, daha dün aşağıladığı, hatta ekonomiye darbe girişimciliği ile suçladığı “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” için hummalı çalışmalar sonrasında müjdeler açıklıyor” diyerek şunları söyledi:

“Kamu Emekçilerine dört meslek grubu üzerinden vaat ettikten yıllar sonra verilen 3600 ek gösterge vererek Kamu Emekçilerinin ek gösterge sorununu çözdüğünü zannediyor.

AKP iktidara geldiğinde asgari ücretin altında emekli maaşı yokken, emeklilerin neredeyse tamamı asgari ücretin altında maaş ve ücretlere mahkum edilirken, yine 2002 yılında ortalama kamu emekçisi maaşları asgari ücretin 3 katı seviyesindeyken; her geçen gün asgari ücret düzeyine yaklaşıyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube sistemle birlikte yasama, yürütme ve yargı dışında başta Merkez Bankası ve TÜİK olmak üzere tüm kamu kurumlar Cumhurbaşkanı’nın talimatları ile çalışıyor.

Siyasi iktidarın emekçiler adına seçim yaklaşırken sanki bir lütuf olarak attığı bazı adımlar öncelikle lütuf olmadığı gibi emekçilerin taleplerini karşılamaktan oldukça uzaktır. Asgari ücrete yapılan %55 zam TÜİK’in talimatla açıkladığı gerçek enflasyon oranlarının yarısına bile tekabül etmeyen oranlara göre verildiğinden açlık sınırı rakamlarının altında olup reel bir artış değildir Kamuda sözleşmeli çalışmayı yaygınlaştıran siyasi iktidarın emekçilerin kadrolu istihdam hakkını seçimden seçime hatırlaması ve seçim vaadi olarak kullanması da ikiyüzlülüğün ta kendisidir.

Buradan bir kez daha ifade ediyoruz! Ne TÜİK’in enflasyonu ne de Memur Sen’in satış sözleşmesine teslim olmayacağız! Toplu sözleşme süreçlerinde kamu emekçilerini satan, sonra kapı kapı ek zam dilenen Memur Sen yöneticilerini buradan bir kez daha protesto ediyor, dilenenler değil direnenlerin kazanacağı bilinci ve inancı ile mücadeleye devam edeceğimizi kararlılıkla bir kez daha ifade ediyoruz.

Kamuda en düşük maaşı yoksulluk sınırına yükseltin. Kamuda güvencesiz çalışma biçimlerini yaygın hale getirip seçim dönemlerinde sözleşmeli çalışanları kadroya alacağız diyerek aklımızla dalga geçmeyi bırakın. Vergi dilimi soygununa son verin vergide adaleti sağlayın.

Sadaka değil gerçek bir toplu sözleşme, grev hakkımızla ilgili yasal düzenleme istiyoruz!

Ne TÜİK'in sahte enflasyonuna ne de Memur Sen'in satış sözleşmesine teslim olmayacağız!

İnsanca bir yaşam, güvenceli bir iş, güvenli bir gelecek istiyoruz” Şaban YILMAZ)

Editör: Haber Merkezi