Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, “1–30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında akciğer kanseri hakkında önemli uyarılarda bulundu.

Dr. Boran, akciğer kanserinin akciğer dokusu ve solunum yollarından gelişen bir kanser türü olduğunu belirterek, sigara ve tütün ürünlerinin en temel ve önlenebilir neden olduğunu aktardı. Sigara içenler kadar sigara dumanına maruz kalanların da risk altında olduğuna dikkat çeken Boran, genetik yatkınlık ve yaş faktörünün de hastalık üzerinde etkili olduğunu söyledi.

“Erken evre akciğer kanseri sessiz ilerler”

Akciğer kanserinin çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini ifade eden Dr. Boran, uzun süren öksürük, ses kısıklığı ve kanlı balgam gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini belirtti. Erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulayan Boran, erken evrede tedavi başarısının yüzde 80’e kadar çıkabildiğini açıkladı.

Cerrahi tedavi öncelikli seçenek

Erken evre akciğer kanserinde ideal tedavi seçeneğinin cerrahi olduğunu ifade eden Dr. Boran, operasyonun titizlikle planlandığını ve klasik açık cerrahi, videotorakoskopik veya robotik cerrahi yöntemleri arasında hastaya en uygun seçeneğin uygulandığını belirtti. Cerrahiye uygun olmayan hastalarda ise kemoterapi, immünoterapi, akıllı ilaç tedavileri ve radyoterapi yöntemlerinin tercih edildiğini söyledi.

Halk arasındaki yanlış inanışlara dikkat

Dr. Boran, halk arasında yaygın olarak ifade edilen “bıçak değdi, kanser yayıldı” inanışının bilimsel temele dayanmadığını vurguladı. Ayrıca, akciğer ameliyatları için büyük şehirlere gitmeye gerek olmadığını ve Türkiye’deki modern cerrahi tekniklerle donatılmış hastanelerde başarılı operasyonların gerçekleştirildiğini aktardı.

Düzce ormanlarında sonbahar bir başka güzel
Düzce ormanlarında sonbahar bir başka güzel
İçeriği Görüntüle

Dr. Boran, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Erken evre akciğer kanseri tamamen tedavi edilebilir bir hastalıktır. Sağlıklı ve keyifli yarınlar için sigaranın mümkün olan en kısa sürede bırakılması ve göğüs cerrahisi kliniklerinde düzenli kontrollerin aksatılmaması büyük önem taşımaktadır."

Kaynak: İHA