Yapay zekâ, güzellik dünyasında yeni bir sayfa açtı
Bilim insanları artık yalnızca hastalıkları değil, insan cildini de analiz ediyor.
Amorepacific ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) iş birliğiyle geliştirilen Skinsight adlı sistem, cilt yüzeyindeki mikroskobik değişimleri sensörlerle okuyup yapay zekâ algoritmalarıyla yorumluyor.
Şirket, bu teknolojiyle CES 2026 Beauty Tech Innovation Award ödülüne layık görüldü.
Uzmanlara göre Skinsight, güzellik ve teknoloji arasındaki sınırları ortadan kaldırarak “kişiye özel cilt bakımı” dönemini başlatacak.
Cildi tarayan sensörler, veriyi yapay zekâya aktarıyor
Skinsight sisteminin merkezinde optik sensörler ve biyometrik analiz modülleri bulunuyor.
Bu sensörler;
- Nem oranı,
- Elastikiyet,
- Gözenek yapısı,
- Renk farklılıkları gibi verileri topluyor.
Elde edilen veriler, yapay zekâ sistemine aktarılıyor ve algoritma bu bilgileri geçmiş verilerle karşılaştırarak yaşlanma risk haritası oluşturuyor.
Böylece kullanıcı, kırışıklıklar görünmeden önce riskli bölgeleri öğrenip önlem alabiliyor.
Kişiye özel bakım dönemi
Skinsight, kullanıcının cilt yapısına göre kişisel bakım önerileri sunabiliyor.
Yapay zekâ modeli, her analiz sonrasında kendini geliştiriyor ve önerilerin doğruluğunu artırıyor.
Amorepacific, 2026 itibarıyla bu sistemi ev tipi cilt tarayıcı cihazlarla tüketicilere sunmayı planlıyor.
Şirket temsilcileri, sistemin gelecekte sadece kozmetik amaçlı değil, dermatolojik teşhis alanında da kullanılabileceğini belirtiyor.
Güzelliğin geleceği veriyle şekilleniyor
Uzmanlar, yapay zekânın güzellik sektöründe kullanımının hızla artacağını vurguluyor.
Skinsight gibi teknolojiler sayesinde “deneme-yanılma dönemi” sona erebilir.
Artık cilt bakımında kararlar kişisel deneyim yerine bilimsel ölçüm ve veri analizine dayanacak.
Yapay zekâ, sadece güzelliği değil, insan sağlığının ince detaylarını da okumaya başlıyor.




