Zonguldak Ereğli'deki Mehmet Ali ve Kadri Yılmaz Anadolu Lisesi kantininde, "askıda simit" uygulamasının başladığı görüldü. Bu uygulama, "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi" (ÇEDES) kapsamında oluşturulan "Değerler Eğitim Kulübü" tarafından başlatıldı.

Öğretmenler, velileri bilgilendirmek amacıyla metin hazırlayarak şunları ifade etti:

Zabıta, simit fırınlarını denetledi Zabıta, simit fırınlarını denetledi

"Değerler Eğitimi Kulübü olarak okul kantinimizde askıda simit etkinliğimizi başlattık. Amacımız kültürümüzün de önemli bir değeri olan paylaşım, dayanışma ve kardeşlik anlayışını öğrencilerimize aşılamak ve ihtiyacı olan öğrencilere destek olmaktır."

KABUL EDİLEMEZ!

Cumhuriyet gazetesinden Cengiz Karagöz'ün haberine göre, Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay ise eğitimin bir kamu hizmeti olduğunu ve öğrencilere beslenmenin de bu hizmetin bir parçası olarak sağlanması gerektiğini belirtti. Özbay, yetersiz beslenen çocukların sağlık sorunları ve gelişimsel sorunlarla karşılaşma olasılığının diğer çocuklara göre daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, çocukların yetersiz beslenmesinin akademik performanslarını ve okula devam etmelerini olumsuz etkilediğine vurgu yaptı. Özbay, çocukların okullarda aç ve susuz bir şekilde eğitim almasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

4 ÇOCUKTAN 1’İ OKULA AÇ GİDİYOR

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nün "İstatistiklerle Çocuk 2021" raporuna göre, "ciddi maddi yoksunluk içinde olan" çocukların oranının yüzde 34'e çıktığına işaret eden Özbay, çocukların okullara aç olarak gitmesi, düşük kilolu olmaları ve kansızlık sorunu yaşamalarının ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekti. Özbay ayrıca, önceki seçimler öncesinde ücretsiz kahvaltı ve bir öğün yemek hakkının vaat edildiğini, ancak bu vaatlerin seçim sonrasında yerine getirilmediğini ifade etti. Bu nedenle çocukların okullarda aç kalmaması ve en az bir öğün sağlıklı yemek alabilmesi gerektiğini vurguladı.

SOSYAL ADALET SAĞLANMALI

Özbay ayrıca, yoksulluğun siyasi iktidar tarafından kader olarak sunulup, yoksulların kendi kendilerini kurtaracakları bir dayanışma kültürüne yönlendirilmeye çalışıldığını ve bu durumun toplumda sadaka kültürünü yaygınlaştırmaya çalıştığını belirtti. Onun yerine, sosyal dayanışmanın önemli olduğunu ancak öncelikle insan haklarına saygı ve sosyal adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı. / Haber Merkezi

Editör: Murat Barutçu