Zonguldak Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü ve TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Öztürk yaptığı açıklamada, “Anti demokratik uygulamalara ve baskılara boyun eğmeyeceğiz” dedi.

Öztürk yaptığı açıklamada,  “Adalet, hukuk, hak ve özgürlükler konusunda taviz vermeyen barolar ve Türkiye Barolar Birliği; çevre ve doğanın, şehirlerin ve madenlerin talanına karşı duran ve bu konularla ilgili tüm yasa dışı uygulamalara karşı hukuki yollarla mücadelede ısrarcı olan Türk Mühendis ve

Mimar Odaları Birliği ve bağlı Odaların yanı sıra bireylerin ve toplumun ruh ve beden

sağlığının korunup geliştirilmesi yönündeki halkçı tutumları nedeniyle Türk Tabipler Birliği

bağlı odalar ile diğer meslek örgütleri siyasal iktidarın hedefi haline gelmiştir” diyerek şunları söyledi:

“Öyle anlaşılıyor ki iktidar ilk kurban olarak baroları seçmiştir. Adalet Bakanı tartışılacak herhangi bir taslağın olmadığını söylerken, AKP sözcüleri böyle bir çalışmanın olduğunu açıkça beyan etmişlerdir. AKP’nin yasa tasarısı ile Türk Barolar Birliği’nin Genel Kurul Delegeleri’nin nispi temsil sistemi ile belirlenmesi, baroların parçalanıp büyük şehirlerde birden fazla baro kurularak “yandaş baroların” oluşumunun önü açılmak istenmektedir.

Türkiye Barolar Birliği’nin ve diğer Kamu Kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin yapıları ve seçim yöntemleri hakkında yapılması gündemde olan değişikliklerin hukuk devleti ilkelerine, evrensel ve demokratik değerlere uygun olmadığı gerekçesi ile Baro Başkanları’nın Ankara’ya başlattıkları “savunma yürüyüşü” baroların ve diğer meslek odalarının dönüştürülmek ve işlevsizleştirilmek istenmesine dur demek için gerçekleştirilmiş anlamlı bir direniştir.

Baro Başkanları’nın Ankara dışında durdurulup Ankara’ya girişlerinin engellenmesi, Ankara’ya sokulmamaları, önlerine barikatlar kurulup muhasara altına alınmaları; Anayasa’nın kesin hükmüne rağmen avukatların/baroların gösteri ve yürüyüş yapma hakkının kamu gücü kullanılarak gasp edilmesidir. Bu durum tam anlamıyla hukukun katledilmesidir. Halkın savunma hakkına yapılan bu gasp, ülkemiz ve demokrasi tarihine kara bir leke olarak yazılacaktır.

Baroların başlattığı savunma yürüyüşünün barikatlar kurularak engellenmesi ve engelleme yöntemleri utanç vericidir. Totaliter rejimlerde rastlanan bu faşizan ve anti-demokratik uygulamaların bizim ülkemizde de gerçekleşmiş olması iktidarın demokrasi anlayışının sonucudur.

Ülkeyi yönetmekte acze düşmüş iktidarın; anayasal güvence altına alınmış gösteri ve yürüyüş hakkını engellemesi demek, hukuken demokratik hak ve özgürlüklere ve demokrasiye set çekmesi demektir. Bugün savunmayı susturmak isteyenler gerçekte halkı susturmak istemektedir. Bizler aşağıda imzası bulunan ZONGULDAK DEMOKRASİ PLATFORMU bileşenleri barolara yapılan bu antidemokratik ve insani olmayan faşizan uygulamayı kınıyoruz. Ve diyoruz ki; “Savunma kutsaldır engellenemez, barolar susturulamaz” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi