Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kozlu İlçe Başkanı Atakan Karali, Zonguldak’ta son günlerde yaşanan üst geçit tartışmalarının, kentin asıl ve kronik ulaşım sorunlarını gölgede bıraktığını belirterek önemli açıklamalarda bulundu.

Zonguldak trafiğinin tekil değil, yapısal ve bütüncül bir planlama eksikliği yaşadığını vurgulayan Karali, özellikle sabah ve akşam saatlerinde kent giriş ve çıkışlarında yaşanan yoğunluğun artık günlük hayatı aksatan ciddi bir probleme dönüştüğünü ifade etti.

İlköğretim Okulu Önünde Su Birikintisi Krizi
İlköğretim Okulu Önünde Su Birikintisi Krizi
İçeriği Görüntüle

Karali, Uzun Mehmet Camii önündeki hemzemin kavşağın mevcut trafik yükünü kaldıramadığını, yetersiz şerit kapasitesi, kavşak geometrisi ve sinyalizasyon süreleri nedeniyle sürücülerin uzun bekleme süreleriyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Aynı şekilde Emniyet Müdürlüğü ve AVM’lerin bulunduğu kavşağın da artan araç sayısını absorbe edemediğini belirtti.

Kozlu sahil yoluna ilişkin daha önce defalarca uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Karali, kontrolsüz yaya geçişlerini önleyecek refüj bariyerleri ve yönlendirme elemanlarının hayata geçirilmediğini, sahil mesire alanına giriş ve çıkışların tek noktadan verilmesinin trafik güvenliğini tehlikeye attığını dile getirdi.

Kozlu yönünden gelen sürücülerin polis evi istikametine dönüş yapabilmek için yüksek hızla akan trafikte sol şeritte beklemek zorunda kaldığını vurgulayan Karali, açıklamasında şunları söyledi: "

“Son günlerde Zonguldak kamuoyunun tek bir üst geçit tartışmasına sıkışıp kalması, ne yazık ki şehrimizin asıl ve kronik ulaşım sorunlarının gözden kaçırılmasına neden olmaktadır. Oysa ki halk arasında da ifade edildiği gibi; deveye boynun neden eğri diye sormuşlar, nerem doğru ki demiş. Zonguldak trafiğinin sorunu tekil değil, yapısal ve bütüncül bir planlama eksikliğidir.

Özellikle sabah ve akşam pik saatlerinde, Zonguldak’a giriş ve çıkışlarda yaşanan yoğunluk, artık günlük hayatı aksatan ciddi bir ulaşım problemine dönüşmüştür. Uzun Mehmet Camii önündeki hemzemin kavşak, mevcut trafik hacmini kaldıramamakta; şerit kapasitesi, kavşak geometrisi ve sinyalizasyon süresi yetersiz kaldığı için sürücüler burada uzun süreli beklemelere maruz kalmaktadır. Aynı şekilde Emniyet Müdürlüğü ve AVM’lerin bulunduğu kavşak da artan araç sayısını absorbe edememekte, trafik akışı düğüm noktasına dönüşmektedir.

Bununla birlikte, Kozlu sahil yolu ile ilgili daha önce defalarca dile getirdiğimiz uyarılar ne yazık ki gündeme dahi alınmamıştır. Karşıdan karşıya kontrolsüz yaya geçişlerini engellemek amacıyla yapılması planlanan refüj bariyerleri ve yönlendirme elemanları hayata geçirilmemiştir. Ayrıca Kozlu sahil mesire alanına giriş ve çıkışın aynı noktadan verilmesi, özellikle yoğun saatlerde akım çakışmalarına neden olmakta, sahil yoluna emniyet şeridi olmadan çıkan araçlar trafik güvenliğini hem de yol kapasitesini ciddi şekilde düşürmektedir.

Kozlu istikametinden gelen bir sürücünün, polis evi yönüne dönüş yapmak istemesi halinde; yüksek hızla akan trafikte iki şeritli yolda sol şeritte beklemek zorunda kalması, kabul edilebilir bir durum değildir. Bu noktada defalarca kazalar olmuş ve hala ciddi can ve mal güvenliği riski doğurmaktadır.

Buradan açıkça ifade ediyoruz:

Zonguldak’ın tek sorunu, estetikten uzak bir üst geçit değildir. Zonguldak–Kozlu aksı, kavşak düzenlemeleri, sinyalizasyon optimizasyonu ve yol geometrisi açısından yeniden ve bilimsel bir yaklaşımla ele alınmalıdır.

Bu kapsamda;

Trafik akışını hızlandıracak katlı kavşak (alt-üst geçit) çözümleri,

Kavşaklarda akıllı trafik lambası ve adaptif sinyalizasyon sistemleri,

Giriş-çıkış noktalarında ayrıştırılmış şeritler ve güvenli dönüş cepleri,

Yaya ve araç trafiğini birbirinden ayıracak fiziksel düzenlemeler,

ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Milliyetçi Hareket Partisi Kozlu İlçe Başkanlığı olarak; günü kurtaran, palyatif çözümler değil, Zonguldak’a yakışan, uzun vadeli ve mühendislik temelli ulaşım projeleri istiyoruz. Karayolları, ilgili kurumlar ve yerel yöneticileri; bu güzergâhı masa başında değil, sahada ve bilimsel veriler ışığında yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz.”

Kaynak: BÜLTEN