Zonguldak’ta binlerce yıldır çeşitli yerleşimlerin olduğu, çeşitli kavimlerin bu yörede hüküm sürdüğü, bunlardan da geriye çok sayıda tarihi ve antika eser kaldığı, bir kısmının gün yüzüne çıkartıldığı bir kısmının ise hala toprak altında karanlıkta bulunduğu biliniyor.
Zonguldak’ta müze sayısı 7, müzelerdeki toplam eser sayısı ise 12 bin 43. Ayrıca Zonguldak’ta toplam sit alanı sayısı da 115. Sit alanı sayısında verilen rakamın da komik olduğu belirtiliyor çünkü yeterli araştırmalar yapılsa sit alanlarının daha fazla sayıda ve daha büyük arazileri kaplar durumda olmalarının gerektiği ortaya çıkacak.
Bu arada yöredeki en büyük tarihi varlığın Kadıoğlu mozaikleri olduğu ancak anlaşılmaz nedenlerle bu mozaiklerin çıkartılıp bir müzede sergilenmesinin sağlanmadığı belirtiliyor. Bu da yöreye büyük bir turizm potansiyelinin gerek insan gerekse para olarak akmasını önlüyor.
Bölgede geçtiğimiz yüzyılın başlarında hemen hemen her ilçede bulunan Rum ve Ermeni kiliselerinden geriye pek bir şey kalmamış olması da turizme vurulmuş bir başka darbe olarak görülüyor. Bilindiği gibi Trabzon’daki bazı kiliselerde yılın belirli dönemlerinde yapılan ayinlere Ortodoks dünyasından binlerce kişinin gelip katılarak yöreye para bıraktığı bir gerçek.
Zonguldak’ta ise böyle yapılar korunmuyor, halk da bunları yıkarak taşlarını kendi inşaatlarında kullanıyor. Beycuma’da taş üstünde taşı kalmamış kiliseler de buna gösterilen örnekler arasında bulunuyor. Ereğli, Kozlu, Devrek ilçelerinde de aynı sorumsuzluk yaşanmış bulunuyor.






