Bizim milletimizin her bir ferdi anasının karnından doğduğu günden beri çay içerken bu çayı kendine özgü ortası çiçek motifli ve kenarları kırmızı desenli çay tabaklarında içer. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin çayhanelerde size sunulan çay işte bu tabaklar içinde gelir. Tabağın kenarlarında bulunan 7 adet kırmızı desen Anadolu'da kadınların parmaklarında yer alan kınaları temsil eder. 7 tane olması da tesadüf değil tabi, haftanın günlerini temsil ediyor. Hemen bu kırmızı desenlerin yanında bulunan çiçek figürünün adı ise rumi. Rumi, Anadolu'ya ait anlamında kullanılır. Bu desenli tabağın ilk imal edildiği günden bu yana dünyada en çok üretimi yapılmış tabak olarak rekorlar kitabına girdiği de bir başka gerçektir.
Ama gelin görün ki son yıllarda içine düştüğümüz ekonomik sıkıntı çayhaneleri ve kıraathaneleri bu tür sanat eseri tabaklar kullanmak yerine plastik zevksiz ürünleri kullanmaya yöneltti. Çünkü o alıştığımız çay tabaklarının şu an bir adedi bile 70-80 liraya satılıyor. Bir tanesinin bile kırılması müesseseyi etkiliyor. Bu nedenle iş yeri sahipleri plastik çay tabaklarına yöneliyorlar.
Tüm bunların sonucunda da bir deniz kenarında gemilere, bu cafede ortama, bir sokak köşesinde gelene geçene bakarken önümüze gelen çay artık o eski zevkli bir sunumla gelen çay değil. Ne eski çaylar var artık, ne de eski çayhaneler ve çaycılar.
