Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Zonguldak ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Genel Başkan Ümit Özdağ’ın tutuklanma süreci ve hukuki sürece dair önemli iddialarda bulundu. Şehirlioğlu, Özdağ’ın tutuklanmasının siyasi bir operasyon olduğunu savunarak, “Bu hukuksuzlukla bizi korkutamazlar, Zafer Partisi dimdik ayaktadır” dedi.
“Trump’ın Yemin Saatine Denk Getirilen Bir Operasyon”
Şehirlioğlu, Ümit Özdağ’ın tutuklanma sürecinin bilinçli bir şekilde planlandığını öne sürdü. Özdağ’ın ifadesinin alınmasının saatlerce geciktirildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Trump’ın tam yemin saati bu iş tamamen kurgulanmış bir şekilde ayarlandı. Sayın Genel Başkanımız, İstanbul’da adliyeye çıkartılacaktı ancak saatlerce bekletildi. Oysa ki cumhurbaşkanına hakaret davası varsa, hem Özdağ’ın hem de Cumhurbaşkanı’nın ikameti Ankara’da olduğu için süreci Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürütmeliydi. Ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı devreye sokuldu ve dosyanın içini doldurmak için olay sekiz ay öncesine, Kayseri’deki olaylara kadar götürüldü.”
“Kayseri’de Zafer Partili Bir Tek Kişi Bile Gözaltına Alınmadı”
Şehirlioğlu, Kayseri’deki olayların Zafer Partisi ile ilişkilendirilmesinin tamamen hukuksuz bir girişim olduğunu belirterek, partilerinin olayları kışkırtmadığını, aksine sağduyulu davranarak gerilimi düşürmeye çalıştıklarını vurguladı.
“Kayseri’de iki sığınmacı aile arasında yaşanan bir olaydan dolayı büyük bir toplumsal tepki doğdu. İlk andan itibaren, Zafer Partisi olarak bu olayın içine çekilmemek için hassasiyet gösterdik. Genel Başkan Yardımcılarımız ve üst düzey yöneticilerimizi bölgeye gönderdik. Güvenlik güçleriyle sürekli diyalog halindeydik. Buna rağmen, olaylar Cumhurbaşkanına hakaretten nefret suçuna dönüştürülmek istendi. Kayseri’de gözaltına alınan 1065 kişinin arasında tek bir Zafer Partili bile yoktu.”
“Özdağ’ı Susturmak İçin Yapılan Bir Tezgâh”
Şehirlioğlu, Ümit Özdağ’ın tutuklanmasının asıl amacının, Zafer Partisi’ni susturmak ve sindirmek olduğunu öne sürdü. Ancak bu baskıların partilerini yolundan çevirmeyeceğini belirtti.
“Bu olay tamamen bir tezgâhtır. Türkiye sınırlarında yaşanan olayları, karakollara yapılan saldırıları bile bizimle ilişkilendirerek bir suç üretmeye çalışıyorlar. Ancak bunun hukuken hiçbir dayanağı yok. Zannettiler ki Ümit Özdağ’ı tutuklarsak Zafer Partisi dağılır. Ama yanıldılar! Biz bir jeneratör gibiyiz, elektrik kesildiğinde devreye gireriz. Zafer Partisi tüm kurullarıyla ve sevenleriyle dimdik ayaktadır.”
Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Türkiye’de hukukun siyasi baskı altında olduğunu savunarak, geçmişte FETÖ kumpaslarıyla yaşanan hukuksuzlukları hatırlattı. Özdağ’ın tutuklanmasının da benzer bir süreç olduğunu iddia eden Şehirlioğlu, hukukun siyasallaşmasının bütün vatandaşlar için bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
“Zamanında FETÖ kumpaslarıyla birçok insanın hayatı karartıldı. O savcıların çoğu ya hapiste ya da yurtdışına kaçmış durumda. Bugün de benzer bir süreç işliyor. Ama altını çizerek söylüyorum, hukuk herkese lazım! Bugün haksızlığa uğrayan biziz, ama yarın başkaları olacak. Eğer hukukun üstünlüğü korunmazsa, bu düzen devam ederse, herkes bir gün hukuksuzluğun mağduru olabilir.”
Özdağ’ın kaçma ihtimali olduğu gerekçesiyle tutuklanmasının hukuki olmadığını belirten Şehirlioğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes kaçabilir ama Ümit Özdağ kaçmaz” diyerek tepkisini dile getirdi.
“Türk hukukçularla, barolarla ve akademisyenlerle görüştük. Hepsi ortak bir noktada birleşiyor: Sayın Genel Başkanımızın tutuklanmasını gerektirecek hiçbir durum yok. Kendini Türklüğe adamış bir insanın tutuklanması kabul edilebilir değildir. Kaçma ihtimali mi var? Sayın Genel Başkanımız, Türk milletine ve devletine bağlı bir insandır. Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes kaçabilir ama Ümit Özdağ kaçmaz. Onu susturamazlar, korkutamazlar.”
Şehirlioğlu, Zafer Partisi’ne yönelik baskıların sadece kendilerine değil, tüm Türkiye’ye yapılmış bir haksızlık olduğunu belirterek, hukukun bağımsız olması gerektiğini vurguladı.
“Bu, sadece Ümit Özdağ’a yapılan bir haksızlık değildir. Bize yapılan her hukuksuzluk, aslında tüm vatandaşlarımıza yapılmış sayılır. Bugün biz haksızlığa uğruyorsak, yarın başkaları da uğrayacak. Eğer Türkiye’de adaletin üstünlüğü korunmazsa, hiçbirimiz özgür olamayız.”
“Baskılar ve yıldırma bizi yolumuzdan çeviremeyecek”
Son olarak medyanın da baskı altında olduğunu söyleyen Şehirlioğlu, Zafer Partisi’nin baskılara boyun eğmeyeceğini vurguladı.
“Biliyoruz ki medyaya da büyük baskılar var. Haber yapmaları, gerçekleri söylemeleri engellenmeye çalışılıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, ne bizi ne de basını susturamazlar. Zafer Partisi olarak yolumuzdan dönmeyeceğiz. Bu baskılar ve yıldırma girişimleri, bizi mücadelemizden alıkoyamayacaktır.”