Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldız, uzun yıllardır aynı tablonun yaşandığını belirterek, “Bir toplu sözleşme masası kuruluyor ama aslında bu bir orta oyunudur. Son sözü yine iktidar söylüyor. Esas olan, birleşik bir sokak hareketinin sürdürülmesidir. Sendikaların ayrı ayrı eylemler yapması çözüm değildir” dedi
Başkan Yıldız konuyla ilgili:
“Bu süreç yıllardan beri aynı şekilde devam ediyor. Bir toplu sözleşme masası kuruluyor ama aslında bu bir orta oyunudur. Son sözü yine iktidar söylüyor. Esas olan, birleşik bir sokak hareketinin sürdürülmesidir. Sendikaların ayrı ayrı eylemler yapması çözüm değildir. Bugün KESK ve Birleşik Kamu-İş’in ortak eylemi sevindirici bir adımdır ama yeterli değildir. Asıl mesele emeğin ve demokrasinin savunulmasıdır. Emekliler ve işçiler sefalet içinde. Grevler yasaklanıyor, anayasal haklar gaspediliyor. İktidar, kamu çalışanlarını bölen bir tutum içinde. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ne derse o oluyor. Kendileri saltanat sürerken halka sefalet dayatıyorlar. Bu harami düzene karşı birleşik mücadeleyi büyütmek zorundayız” dedi.
4688 sayılı yasayı “ucube” olarak nitelendiren Yıldız, toplu sözleşme sisteminin emekçiler lehine olmadığını belirterek,
“Grev hakkı yok, gerçek bir toplu pazarlık hakkı yok. Hakem heyetini siyasi iktidar belirliyor. Bu masa kamu emekçileri için çözüm değil, dayatmadır. Özgür bir toplu pazarlık masası kurulmadan emekçilerin talepleri karşılanamaz.”
Son olarak Sol Parti’nin kamu emekçilerinin mücadelesinin yanında olduğunu ifade eden Yıldız, “Biz hem emeğin hem demokrasinin savunucusuyuz. İşçi, memur, kamu emekçisi ayrımı yapmadan birleşik mücadeleyi örmek zorundayız. ‘Kurtuluş yok tek başına’ diyoruz ve bunu artık hayata geçirmenin zamanı. Bugün Zonguldak’ta iş bırakan kamu emekçilerini selamlıyoruz” diye konuştu.