Zonguldak’ta kaçak işletilen maden ocağında çalışan Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin (50) yanmış cesedinin ormanda bulunmasına ilişkin davada gerekçeli karar, karar duruşmasından iki gün sonra yazıldı. Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Nourtani’nin iş kazasında öldüğünü kabul ederek sanıklara “bilinçli taksirle ölüme neden olma” ve “delilleri karartma” suçlarından çeşitli oranlarda hapis cezaları verdi.
10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’taki ormanlık alanda, benzin dökülerek yakılmış cesedi bulunan Nourtani’nin, kaçak maden ocağında 9 Kasım’da hayatını kaybettiği tespit edilmişti. Olayla ilgili tutuklanan ocak sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Ahmet Aydın (52) hakkında hazırlanan iddianamede “iştirak halinde kasten öldürme” suçundan cezalandırılmaları istenmişti.
Ancak mahkeme, Nourtani’nin kasıtlı öldürüldüğüne dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle Körnöş ve Gideroğlu’na 5 yıl 8 ay, cesedi yaktığını itiraf eden Aydın’a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Diğer sanıklara da 1 yıl 8 ay ile 2 yıl arasında değişen hapis cezaları uygulandı.
13 Nisan’da açıklanan 77 sayfalık gerekçeli kararda, sanıklarla Nourtani arasında husumet bulunmadığı, cesedin yanması nedeniyle organların birbirine yapıştığı, dolayısıyla böbrek alındığına dair iddiaların doğrulanamadığı belirtildi. Ayrıca ölüm anının tam olarak tespit edilemediği ve bu nedenle “şüpheden sanık yararlanır” ilkesine göre değerlendirme yapıldığı kaydedildi.
Aile ve savcılık istinafa başvurdu
Afgan madencinin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, gerekçeli kararın karar duruşmasından sadece 2 gün sonra yazılmasına ve içeriğine tepki göstererek, “Bu karar duruşma sırasında bile hazırdı. Adil yargılama ilkesi ihlal edildi. Cesedin yakılması kısmı değerlendirilmeden geçilmiş. Bu karar vicdanları yaralıyor” dedi.
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı da gerekçeli karara katılmayarak istinaf başvurusunda bulundu. Kararın usul ve esas yönünden bozulması talep edildi.
Avukat Şeker, “Bu karar istinaftan dönmezse sanıklar sadece birkaç ay içinde tahliye olabilir. Biz adalet sağlanana kadar Anayasa Mahkemesi’ne, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz” ifadelerini kullandı.
