İnsanlığın okyanuslara bıraktığı atıklar, Pasifik Okyanusu'nun ortasında coğrafi haritaları değiştirecek boyuta ulaştı. "Büyük Pasifik Çöp Alanı" (Great Pacific Garbage Patch) olarak bilinen ve halk arasında "Yedinci Kıta" olarak adlandırılan devasa atık yığını, gezegenin geleceği için kırmızı alarm veriyor.
1.6 Milyon Kilometrekarelik Utanç Tablosu Bilimsel verilere göre, okyanus akıntıları (gyres) nedeniyle bir araya toplanan plastik atıklar, 1.6 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Bu, Türkiye'nin yüz ölçümünün yaklaşık üç katına denk geliyor. Toplam ağırlığı 80 bin tonu bulan bu yüzen çöp kıtası, trilyonlarca plastik parçasından oluşuyor.
Görünmeyen Tehlike: Tabağımızdaki Zehir Sorun sadece yüzeyde görünen şişeler veya balıkçı ağları değil. Güneş ve dalgaların etkisiyle parçalanan plastikler, "mikroplastik" adı verilen pirinç tanesinden küçük parçacıklara dönüşüyor. Plankton sanılarak balıklar tarafından yenen bu zehirli parçacıklar, besin zinciri yoluyla doğrudan insan sofrasına geri dönüyor. Araştırmalar, ortalama bir insanın haftada yaklaşık 5 gram (bir kredi kartı büyüklüğünde) mikroplastik yuttuğunu ortaya koyuyor.
Geleceğe "Plastik Miras" Bırakıyoruz Yapay zeka teknolojileriyle görselleştirilen son simülasyonlar, tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Görüntülerde, kum yerine plastik atıklarla oynayan çocuklar ve ağlara dolanmış deniz canlıları yer alıyor. Eğer acil önlem alınmazsa ve plastik üretimi bu hızla devam ederse, 2050 yılına gelindiğinde okyanuslarda ağırlıkça balıktan çok plastik olacağı tahmin ediliyor.
Uzmanlar, "Yedinci Kıta"nın sadece bir çevre sorunu değil, küresel bir sağlık krizi olduğu konusunda hemfikir.
