Eğitim-İş Zonguldak Şubesi Basın Yayın Sekreteri Mehmet Hakan Özdemir, Menemen Olayı’nın 95. yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Özdemir, 23 Aralık 1930’da Menemen’de Asteğmen Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçiler Hasan ve Şevki’nin katledilmesinin, Cumhuriyetin laik ve aydınlanmacı temellerine yönelik gerici bir başkaldırı olduğunu vurguladı.
Açıklamasında Kubilay’ın, aydınlanmacı eğitimin, bilimin ve aklın simgesi olarak hedef alındığını belirten Özdemir, “Onun şahsında Cumhuriyet devrimlerine saldırılmıştır. Atatürk’ün Kubilay’ı ‘devrim şehidi’ olarak tanımlaması, onu karanlığa karşı verilen mücadelenin sarsılmaz simgesi haline getirmiştir” dedi.
Özdemir, Mustafa Kemal Atatürk’ün olay sonrası yayımladığı mesajın bugün dahi ders niteliğinde olduğunu ifade ederek şu sözleri hatırlattı:
“Kubilay Bey şehit edilirken, mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında ahaliden bazılarının alkışla destekte bulunmaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanseverler için utanılacak bir hadisedir.”
Aradan geçen 95 yıla rağmen Cumhuriyet devrimlerini sindiremeyen bir zihniyetin varlığını sürdürdüğünü savunan Özdemir, eğitim sisteminin tarikat ve cemaat yapılarının taleplerine göre şekillendirilmesinin, laik ve bilimsel eğitimin tasfiye edilmesinin ve kadınların kamusal alandaki görünürlüğünü hedef alan söylemlerin, Menemen’deki gerici anlayışın günümüzdeki yansımaları olduğunu söyledi.
Eğitim-İş olarak laiklik vurgusunu yineleyen Özdemir, “Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olmayacaktır” diyerek, Kubilay’ın canı pahasına savunduğu Cumhuriyet devrimlerinin sınıflarda ve meydanlarda savunulmaya devam edileceğini belirtti.
Açıklama, Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin katledilişlerinin 95. yılında saygı ve minnetle anılmasıyla sona erdi.
