Tüm Emeklilerin Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Mahmut Kılıç, Madenci Anıtı’nda yaptığı açıklamada 2026 yılı bütçesini sert sözlerle eleştirdi. Kılıç, bütçenin “faizciler, sermaye, yandaşlar ve silahlanma bütçesi” olduğunu belirterek, emekliler ve yoksul halk için herhangi bir iyileştirme içermediğini söyledi.
Kılıç, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını ifade ederek, “Bugün açlık sınırı 30.000 TL’ye dayanmıştır. En düşük emekli aylığı 2026 yılında 20.000 TL civarında olacak. Bu rakam açlık sınırının çok altındadır. Emeklilere yalnızca düşük zamlar dayatılmakta; maaşların erimesi bilinçli bir politika olarak uygulanmaktadır” dedi.
Kılıç, açıklamasını şu şekilde sürdürdü, “ 2026 yılı bütçe görüşmeleri başlamıştır. Görüşülen bütçe, tek adam rejiminin sınıfsal tercihlerinin açık bir itirafıdır. Bu tercihler ne emeklilerden yanadır, ne emekçilerden, ne çiftçilerden, ne de yoksullaşan halktan yanadır. Bu bütçe; faizcilerin, sermayenin, yandaşların ve silahlanma bütçesidir” dedi.
Kılıç, beraberinde sendika üyeleri ve STK temsilcileri ile birlikte yaptığı açıklamada, “TÜİK eliyle açıklanan gerçek dışı enflasyon rakamları, tek adam rejiminin siyasi ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir. Milyonlarca emekli ve çalışanın ekmeği gerçek olmayan verilerle gasp edilmektedir. 2025 yılının son 5 ayı için açıklanan %11,21’lik enflasyon, pazardaki, marketteki, kiradaki ve faturalardaki gerçek hayat pahalılığını gizleme çabasından başka bir şey değildir” diyerek şunları söyledi:
“Bugün açlık sınırı 30.000 TL’ye dayanmıştır. Emeklilerin büyük çoğunluğu ise bu rakamın yarısı kadar gelirle yaşamaya zorlanmaktadır. En düşük emekli aylığı 2026 yılında öngörülen artış ile 20.000 TL civarında düşünülmektedir. Bu rakam açlık sınırının çok altındadır. Yaşanacak enflasyonlarla alım gücü bugünkü 16.880 TL’nin de altına inecektir.
Bu rakamlar açıkça şunu söylemektedir. Emekliler açlığa mahkûm edilmiştir. Barınma, sosyal olanaklar, refah payı, insanca yaşam hakkı yok sayılmaktadır. Emeklilere yalnızca düşük zamlar dayatılmakta; enflasyonist ekonomide maaşların erimesi bilinçli bir politika olarak uygulanmaktadır. Bu, bir zorunluluk değil, bilinçli bir yoksullaştırma programıdır. Bu ülkeyi yönetenlerin emekliye bakış açısıdır. Onlarca yıl üretime verdiğimiz katkı, ödediğimiz primler yok sayılarak bizleri toplumsal yük olarak gören emekli düşmanı zihniyettir.
Soruyoruz: Faize trilyonlar ayrılırken emekliye neden kaynak yoktur? Sermaye teşviklerine bütçe bulunurken emeklilere neden yoktur? Silahlanmaya para bulunurken, ömrünü çalışarak geçirmiş insanlara neden yoktur? Emekliler Tek Adam Rejimine teslim olmayacak!
Tek adam rejimi, tercihlerini emeklilerden ve emekçilerden yana değil, sermayeden ve sömürüden yana kullanmaktadır. Bu düzen, yoksulluğu yönetmekte, açlığı kader gibi dayatmaktadır.
Buradan açık ve net taleplerimizi ilan ediyoruz: Emekli maaşları, TÜİK’in sahte verileriyle değil, gerçek enflasyona göre belirlenmelidir. TÜİK özerk olmalıdır. En düşük emekli aylığı açlık sınırı üzerine refah payı, sosyal destekler eklenerek insanca yaşayacak bir düzeye yükseltilmelidir. Gıdadaki dolaylı vergiler düşürülmelidir. Emeklilerin sendikal örgütlenme hakkı tanınmalı, bu konuda gerekli yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır. Emekliler susturulamaz, örgütlenme hakları engellenemez.
Emekliler sadaka değil, insanca yaşam istiyor. Bu bütçeyi, bu zam politikalarını ve yoksullaştırma düzenini kabul etmiyoruz. Emeklinin bütçede hakkı vardır, hakkımızı istiyoruz!
Tüm Emeklilerin Sendikası olarak bir kez daha haykırıyoruz. Açlığa, yoksulluğa ve örgütsüzlüğe boyun eğmeyeceğiz. Haklarımız alana kadar sokakta, meydanlarda ve mücadelede olacağız.
İnsanca yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz!Haklarımızı alana kadar örgütlü gücümüzle direneceğiz!
Kurtuluşun tek başına olmayacağı bilinciyle tüm toplumsal taraflarla ortak mücadele edeceğiz”






