Varis hastalığı İstanbul ve diğer illerimizde sıklıkla karşılaşılan sağlık sorunlarından biridir. Toplumun %10 ila %20’sini etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olan varis hastalığının tedavisi amacıyla uygulanan farklı yöntemler vardır. Skleroterapi tedavisi İstanbul ve diğer illerimizde en çok uygulanan varis tedavilerinin başında gelir. İstanbul kalp ve damar cerrahisi alanında uzman doktorların uyguladığı tedaviler ile varis hastalığını kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir sorun olmaktan çıkarmak mümkündür.

Varislerin toplamda 4 ana tipi vardır. Varis sorunu olan kişiler genellikle akşam saatlerinde vücutta ağrı ve ağırlık hissi yaşarlar. Ayrıca varis hastalığının belirtileri arasında bacak kılcal damarlarının görünürlük kazanması, mor lekeler oluşması ve ayak bileklerinin şişmesi sayılabilir. Bunların yanı sıra cilt altında kanama, kaşıntı, kızarıklık ve cilt kuruluğu varis hastalığının belirtileri arasında yer alır.

Varis hastalıkları, bir yandan estetik kaygılara neden olurken bir yandan hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğinden, mutlaka tedavi edilmelidir. Yapılan araştırmalar Batı toplumlarında varis hastalığından etkilenenlerin oranının %10 ila %20’si arasında olduğunu göstermektedir. Üstelik yaşlanmayla birlikte varise yakalanma riski arttığından 50 yaş üzerindeki her iki kişiden birinde varis hastalığı görülmesi söz konusu olmaktadır.

Sayfa: https://www.macitbitargil.com/skleroterapi-tedavisi/

Varis Hastalıkları Neden Olur?

Konuyla ilgili olarak pek çok farklı araştırma yapılmış olmasına karşın varis hastalığının nedeni hakkında net bir bilgi vermek söz konusu değildir. Bununla birlikte bazı risk faktörleri, varis hastalığı oluşumunu tetiklemektedir. Toplardamar duvarının yapısal bozukluklardan etkilenmesi dolayısıyla damarlarda genişleme ve kanın geri kaçması varis hastalığında görünen temel sorun olarak tanımlanabilir. Genellikle ayaklarda meydana gelen varis sonucu, damarlardaki kanın kalbe doğru gidişi zorlanır ve buna bağlı olarak toplardamalara binen basınçta artış yaşanır. Basınç artınca damarlar genişler ve bu etki sürekli olarak tekrarlanır.

Varis hastalığının belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

-    Özellikle akşam saatlerinde ya da aktivitelerden sonra bacaklarda ağırlık, ağrı ve yorgunluk hissi yaşanması,

-    Bacaklarda ve ayak bileklerinde şişme görülmesi,

-    Bacaklarda ve ayak bileklerinde mor lekeler oluşması,

-    Ciltte kuruluk, kızarıklık ve kaşıntı görülmesi,

-    Cilt altında kanama meydana gelmesi.

Sayfa: https://www.macitbitargil.com/varis-tedavileri/

Hastalardan Sağlık Bakanına tepki Hastalardan Sağlık Bakanına tepki

Varis Hastalığı Açısından Kimler Risk Altında?

Varis hastalıklarına ilişkin bir değerlendirme yapıldığında kadınlar ve erkekler arasında bazı ciddi farklılıklar olduğu görülebilir. Erkeklere oranla kadınlarda varis hastalığı görülme sıklığı dört kat daha fazladır. Kadınlarda varis oluşumuna neden olan en önemli etkenlerden biri hamileliktir. Hamilelik sürecinin ilk aylarıyla birlikte anne karnındaki bebeğin ağırlığı artar ve anne adayının bacaklarına yük biner. Bu, bacakların varis gelişimine yatkınlığını artıran faktörlerden biridir.

Uzun süreler boyunca ayakta kalmak ve uzun süre masa başında oturmak, varis oluşumunu tetikleyen diğer nedenler arasında sayılabilir. Çünkü bu kişilerde toplardamarın güçsüz kalması varis oluşumuna neden olabilir. Uzun süre topuklu ayakkabı giyilmesi de varis oluşumuna zemin hazırlayan bir faktör olarak öne çıkar.

Varis hastalığı olan kişilerin ortalama %90’ının bu hastalığı ailelerinin bir mirası olarak aldığı bilinmektedir. Ailesel yatkınlığın risk faktörleriyle birleşmesi varis oluşumuna neden olur. Genetik etkenlerle aktarılan yatkınlık risk faktörleriyle buluşunca erken dönemde varis oluşumunu görmek de mümkün olabilir.

Varis hastalığının neden olduğu görünüm dolayısıyla ortaya çıkan estetik kaygılar, kadınların tanı ve tedavi amacıyla daha erken başvuruda bulunmasını sağlarken; erkekler genellikle tanı ve tedavi konusunda geç kalmaktadırlar.

Sigara tüketimi, hareketsiz bir yaşam, obezite, sıkı ve dar kıyafetlerin tercih edilmesi, gün içinde uzun süre ayakta kalmayı gerektiren mesleklerin icra edilmesi ve sıcak iklimler varis oluşumunu hızlandıran faktörler arasında sayılabilir.

Varisten Korunmak İçin Ne Yapmalı?

Varis farklı yaş gruplarından kadınların ve erkeklerin karşı karşıya kalabileceği bir sağlık sorunudur. Hareketli bir yaşam tarzı benimseyen kişilerin varis hastalığına karşı kendini koruması mümkün olabilir. Bunlara ek olarak;

-    Aşırı kilo problemini çözmek,

-    Hormon ilaçlarından uzak durmak,

-    Bacakları soğuk suyla yıkamak,

-    Aşırı sıcak iklimlerde mümkün olduğunca az vakit geçirmek,

-    Düzenli olarak yürüyüş ve egzersiz yapmak,

-    Hamilelik sürecinde varis çorabı giymek,

-    Uzun süre ayakta kalmaktan ve uzun süre oturarak çalışmaktan kaçınmak varis hastalığından korunmayı sağlayabilir.

Skleroterapi varis hastalığının tedavisinde uzun zamandır kullanılan yöntemlerden biridir. Skleroterapi tedavisi kapsamında hastanın bacaklarındaki varislere ince iğnelerle enjeksiyon yapılır. Enjekte edilen madde damarın iç yüzeyinde hasar oluşturur, damar duvarlarının yapışmasını sağlama etkisiyle optimum fayda sağlayan bir yöntem olarak öne çıkar. Damarlar yapıştığı için içinden kan geçmez ve zaman içinde ortadan kaybolur.

Skleroterapi yöntemiyle yok edilen damarların vücut açısından herhangi bir önemi bulunmaz. Çünkü bu damarlar yalnızca varis hastalığı sonucu ortaya çıkmıştır. Bu damarların hiçbir fonksiyonu yoktur ve kişinin sağlığı üzerinde etkili değildir. Ortadan kaldırılmaları sayesinde varis hastalığı da ortadan kaldırılmış olur. Skleroterapi tedavisinin kaç seans şeklinde uygulanacağı hasta özelinde varislerin boyutuna ve damarın sayısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Sayfa: https://www.macitbitargil.com/

Editör: Muhammet