Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Burak Erol yaptığı açıklamada, “Erbakan Hocamız şiar edindiği insani ve ahlaki meziyetleri ile bizim için sadece, bir öğretmen, bir dost, bir ağabey değil bizim için büyük bir liderdi” dedi.

Erol açıklamasında, “ Ama Erbakan’ı Erbakan yapan onu bir öncü haline getiren bazı hasletler vardı” diyerek şunları söyledi:

“Hiçbir zaman şartlara teslim olmadı. İnandığı yoldan taviz vermedi. Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişmedi. Ne  kandırdı, ne de kandırıldı. Asaletiyle, nezaketiyle, duruşuyla bir çığır açtı. Yalnız Hakkın ve hakikatin peşinden gitti. Kendisi bedel ödedi, ama ülkesine, insanına, Müslümanlara asla bir bedel ödetmedi.

Bu yüzden Anadolu’nun dört bir yanında, dünyanın dört bir yanında Erbakan Hocamız için toplantılar yapılıyor, milyonlarca insan arkasından dualar ediyor. Biz şahidiz ki Erbakan Hocamız hayatını ülkesi ve bütün insanlığın kurtuluşu için mücadeleye adamıştı. Biz şahidiz ki Erbakan Hocamız bütün insanlığın saadetini tesis etmek için gece gündüz son nefesine kadar gayret etmişti. Biz şahidiz ki Erbakan Hocamız bize ahlaki ve manevi değerlerin yanında üretimin, kalkınmanın ve adil paylaşımın önemini öğretmişti. Allah kendisinden razı olsun, mekânı cennet olsun.

27 ŞUBAT İLE 28 ŞUBAT’IN FARKI

Erbakan Hocamız bu yıl, Almanya’dan Amerika’ya, Afrika’dan Asya’ya, Edirne’den Kars’a dünyanın birçok farklı bölgesinde, farklı şehrinde, hayırla yâd ediliyor. Arkasından dualar ediliyor. Lakin o gün Erbakan Hocamızı anlamayanlar, ona düşmanlık besleyenler bugün umarız ki pişmanlık duyuyorlar.

Tarih göstermiştir ki Milli İrade’ye ipotek koymaya kalkanlar eninde sonunda kaybetmeye mahkûmdurlar. 8 yıl değil, üzerinden 80 yıl geçse de Necmettin Erbakan, inancıyla, heyecanıyla, insanlığa olan sevdasıyla hatırlanmaya, mazlumların yolunu aydınlatmaya devam edecektir. Çünkü O küçük hesapların değil, hep büyük hedeflerin insanı olmuştur.

28 ŞUBAT NİÇİN YAPILDI?

Ne irtica, ne şu, ne bu. 28 Şubat’ın temelde iki sebebi vardır. Biri, rantiyecilere giden hortumun kesilerek, milletin hakkının millete aktarılması. Diğeri ise D-8’lerin kurulmasıdır.

 Bu politikalardan bir yandan rantiye, faiz lobisi rahatsız olurken bir yandan da rahatsız olan küresel çevreler olmuştur. Kısaca bu adımlardan sadece ülkemizdeki rantiyeciler değil küresel emperyalistler de rahatsızlık duymuştur. Eğer Erbakan Hocamızın attığı adımların gerisi gelebilseydi inanıyorum ki içinde bulunduğumuz şartlar tahakkuk etmeyecekti.

28 ŞUBAT FORM DEĞİŞTİRDİ

28 Şubat’ın Türkiye açısından ağır sonuçları oldu. 28 Şubat’ta Türkiye’nin demokrasisi darbe aldı. Peki, bugün Türkiye’de gerçekten kâmil manada demokratik bir ortamdan bahsedebiliyor muyuz?

28 Şubat’ta adalet darbe aldı. Hukuk yerle bir edildi. Kararlar emir komuta zinciri altında verildi. Peki, bugün Türkiye’de bağımız bir yargıdan söz edebiliyor muyuz? Hâkimlerin kararlarını özgürce verebildiği bir Türkiye’den bahsedebiliyor muyuz?

28 Şubat basın özgürlüğüne darbe vurmuştu. Gazetecilerin, yazarların, aydınların birçoğu vesayet rejiminin borazanı olmuştu. 28 Şubat’ta Gazete patronları banka paylaşıyor, ihale peşinde koşuyordu. Peki, bugün özgür bir basından bahsedebiliyor muyuz? Artık ihale peşinde koşan gazete patronları kalmadı diyebiliyor muyuz?

28 Şubat’ta düşüncesinden dolayı gece yarısı insanların evleri basılıyor, sorgusuz sualsiz gözaltına alınıyordu? Şiir okudu diye belediye başkanları görevlerinden alınıyor hatta hapse atılıyordu. Peki, bugün durum farklı mı?

28 Şubat’ın bir ürünü olan AK Parti iktidarının Türkiye’yi getirdiği nokta maalesef 28 Şubat’ın form değiştirmiş halidir. Türkiye’nin bugün demokrasisi de, ekonomisi de, adaleti de, medyası da 28 Şubatı hatırlatır hale gelmiştir” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi