CHP Zonguldak örgütünde çeşitli görevlerde bulunan iş insanı Olcay Can, son dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik baskı, yıldırma ve cezalandırma politikalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Can açıklamasında, son yerel seçimlerde Türkiye’nin birinci partisi olma başarısı gösteren CHP’nin, iktidar tarafından sistemli şekilde hedef alındığını belirtti. Özellikle büyükşehir belediye başkanlarına ve çalışma arkadaşlarına yönelik gözaltı ve tutuklamaların tesadüfi olmadığını dile getiren Can, kayyum tehditlerinin de partiyi zayıflatma planının bir parçası olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun yargı süreci tamamlanmadan “hükümlü gibi” muamele görmesini eleştiren Can, “Asılsız ve ispatsız iftiralarla cezaevine gönderilen İmamoğlu şahsında aslında halkın iradesi cezalandırılmak istenmektedir” ifadelerini kullandı.
Gençlik kollarından başlayarak CHP içerisinde pek çok görev üstlendiğini hatırlatan Olcay Can, partililere seslenerek şu açıklamayı yayımladı:
“ Son yerel seçimlerde Türkiye'nin birinci partisi olma başarısı gösteren Cumhuriyet Halk Partisi, bugün adeta üzerine kara bulutlar gibi çökmeye çalışan AKP iktidarı tarafından cezalandırılma ve yıldırma politikalarıyla iktidar yolu engellenmeye çalışılmaktadır.
Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu, asılsız ve ispatsız iftiraların hedefi olarak tanık ifadeleriyle cezaevine gönderilmiştir. Üstelik yargı süreci dahi beklenmeden iktidar tarafından hükümlü muamelesi görerek Türk halkına hedef gösterilmektedir.
Partimizin, büyükşehirler başta olmak üzere birçok belediyesinde belediye başkanlarımız ile çalışma arkadaşları gözaltına alınmakta ve tutuklanmaktadır.
Kayyum tehditleriyle partimizin iktidar yolu engellenmeye çalışılmakta, hedefin açıkça Cumhuriyet Halk Partisi olduğu anlaşılmaktadır.
Ülkemizin bekası ve geleceği için partimizin mücadelesi ortadayken; CHP Zonguldak örgütünde, gençlik kollarında başlayan siyasi yolculuğumda her birinden ayrı ayrı onur ve gurur duyduğum gençlik kolları başkanlığı, il yöneticiliği, belediye meclis üyeliği görevlerinde bulunan partimizin bir neferi olarak yol arkadaşlarıma tavsiyem, kişisel ikbal ve koltuk için değil, Cumhuriyet Halk Partisi için mücadele etmemiz gerektiği olduğudur.
Bugün geldiğimiz noktada, kişisel hedeflerimizi bir kenara bırakarak birinci olan Cumhuriyet Halk Parti'mizi iktidara taşımak ve milletimizi bu ekonomik buhrandan kurtararak hukuk ve demokrasiyi ülkemizde tekrar güvenilir ve işler hale getirme hedefimizi değerli partili arkadaşlarımıza hatırlatmakta fayda görmekteyim."



