2. Ligde, ilginç bir sezon yaşıyoruz. Bir ileri, bir geri gidiyoruz. Diğer bir tabirle bir varız, bir yokuz. “Tam çıkış yakaladık” derken, yenilgi geliyor, başlıyoruz seri kayıplara.

Futbolda süreklilik esastır. İstikrarı sağlamak ve onu korumak birinci vazife. Zonguldak Kömürspor bunu yapabiliyor mu, kesinlikle hayır. İnişli-çıkışlı bir grafikle ancak olduğumuz yerde sayarız. Nitekim son iki haftada olduğu gibi.

Gelinen nokta bugünün meselesi değil ki. Sezon başından bu yana bire bir şahit olduğumuz bir sürecin aynını yaşıyoruz. İstikrar bize uzak. Devre oldu, ikinci yarı başladı, 3 hafta geçti, neredeyse ligin sonu gelecek ve biz halen istikrarı yakalayacağız. 16 ila 20’nci haftalar arasındaki “5 haftalık yenilmezlik süreci için ne diyeceksin?” diyeniniz olabilir. Ağızlara bir parmak bal çalmak gibi bir şey bu. Devamını getirebiliyor musun, asıl mesele burada. 5 maç hiç yenilmeyen takım da aynı takım, son iki maç hiç puan kazanamayan takım da aynı takım. Ne değişti de düşüşe geçtik?

“Ha olacak, ha oldu, başarıyoruz” derken, her defasında filmi başa sarıyoruz. Defalarca sil baştan başladık, bu hafta "yine olmadı, yine sil baştan" dedik. Bundan sonraki süreç bize neyi gösterir ön görmek mümkün değil ancak böyle bir gidişatın bitiş noktası Play-Off olmaz.

Geçen hafta yine buradan dile getirdik. “1461 Trabzon yenilgisi sonrası Adıyamanspor deplasmanından alınacak beraberlik bile büyük kayıp olur. İki maçta 5 puan kaybedeceksek, biz niye Play-Off’tan bahsediyoruz” dedik. Adıyaman’da bırakın galibiyeti, berabere bile kalamadık. Skor 7’den 77’ye tüm herkes için tam bir hayal kırıklığı oldu.

Son iki maçta kaybettiğimiz 6 puan var. Rakipler kazandıkça, biz kaybediyoruz. Bakıldığında 34 puana sahibiz. 7’nci sıradaki Ankara Demirspor’un 3, 6’ncı sıradaki Karacabey Belediyespor’un 5 puan gerisinde kaldık. 40’ar puanla Vanspor FK ve İskenderunspor’u şimdilik hesaba katmıyorum.

1461 Trabzon yenilgisinin ardından ilk 3’ü devre dışı bırakmıştık, Adıyaman yenilgisi sonrası bu 3’lüye 4 ve 5’inci de dahil oldu. Her geçen hafta makas daralıyor, her geçen maç şans oranımız azalıyor.

Şuan ki pozisyonda ilk hedef noktamız 6’ncı sıradaki Karacabey Belediyespor. Karacabey’i yakalarsak, kalan haftalarda hesabımızın içine İskenderunspor’u da katarız, Van Spor’u da...

Hatırlatayım, 24’üncü haftada Vanspor, 25’inci haftada İskenderunspor’la peş peşe oynayacağız. Madem ki bu yola çıktık, madem ki Play-Off’u dilimizden düşürmüyoruz, o halde bundan sonraki periyotta gerekeni yapalım.

Önümüzde iç sahada 4 gün arayla oynayacağımız Kırklarelispor ve Vanspor maçları var. Bu iki maçtan 6 puan hayal ediyorum, bu takım Karaelmas Kemal Köksal Stadı’nda bana 6 puanı hayal ettiriyor. Eğer 23 ve 24’üncü haftalardan 40 puanla çıkarsak, 25’inci hafta Play-Off’taki rakiplerimiz arasında yer alan İskenderun deplasmanına bambaşka bir havayla gideriz.

Buraya kadar hep matematik yaptık. Onu yenersek, 3 puan alırsak, 6 puan çıkarırsak... Olasılıklar üzerinden gittiğimiz zaman herşey çok güzel. Herkesi yeniyoruz, farkı kapatıyoruz, Play-Off’a kalıyoruz. Bir de işin gerçek yanı var. Son iki haftadır kazanamıyoruz.

İhtimalleri bir kenara bırakıp biraz da gerçekler üzerinden gidelim. Adıyaman’da kötü oynayan bir takım izledik. Kazanma adına çok fazla reaksiyon gösteremedik. Başladığı şekil bitiren bir takım. Bir 90 dakika daha oynasak yine kazanamazdık. Adıyamanspor’un bizden iyi olduğu da söylenemez. Ama bir şekilde neticeye varıp kazandılar. Futbolda iyiye, kötüye bakılmıyor. Puan, topu çerçeveyle buluşturana veriliyor. Yaptık mı çok iyi yapıyoruz, yapamadık mı işte böyle kayıplar veriliyor.

Adıyaman’da maalesef beceremedik, topu ön bölgele taşıyıp gol bulacak pozisyonlar üretemedik. Pozisyon demek, yarı gol demek. Gol ise galibiyet.

puanaaaa

Editör: Hüseyin EKİNCİ