Gazipaşa Caddesi’nin mevcut haliyle kentin adeta “kasaba gibi” kaldığını ifade eden Aktarı, şöyle konuştu:
"Bizim kendi düşüncemiz şu: Üyelerimizin bir kısmı müteahhit. Kendi aramızda, siyaset toplantılarımızda ve zaman zaman yetkili makamlarda bu konuyu konuşuyor, gündeme getiriyoruz. Zonguldak’ın özellikle Çaycuma, Elvanpazarcık, Karaman, Çayköy tarafına doğru yerleşim ve sanayi açısından açılmasının doğru olacağını düşünüyoruz.
Çünkü artık bu yüzyılda her evde bir değil, iki araba var. Şehir yetmiyor, tıkandı. Bu nedenle şehrin o tarafa doğru genişlemesi ve gelişmesi lazım. Farklı illere gidiyoruz, Avrupa’daki şehirleri bırakın, örneğin Eskişehir’e gittiğimizde hayran kalıyoruz. Geçtiğimiz toplantımızı Sakarya’da yaptık; muazzam geniş bulvarlar, geniş caddeler… Orası da deprem sonrası yeniden planlanmış. Zonguldak’ın da böyle yayılması gerekiyor. Şu anki haliyle kasaba gibi bir şehir. Küçücük bir caddede her şey sıkışmış.
Düşünün, biz dernek binası planlıyoruz. Adapazarı’nda iki binanın önünde en az 30-40 araçlık otopark var. Biz burada öyle bir otopark bulamayız. Eğer şehir dışına doğru yayılırsa, dernek binaları, AVM’ler, hastaneler gibi yapılar daha rahat konumlandırılır. Zamanında hastane yapılınca şehir oraya doğru genişledi ve bu, yaşamı rahatlattı.
Bir de şehirler genelde nehirlerin denize döküldüğü kıyılarda kurulur. Mesela Hamburg öyledir, Londra öyledir. Aslında bizde de şehir, Çay’ın kenarında olabilirdi. Zamanında burası sanayi için uygun görüldü. Fransız sömürgeciler döneminde, en yakın liman burası olduğu için şehri buraya kurdular.
Bunu artık değiştirmeliyiz. Zonguldaklı gazeteciler, iş insanları, sivil toplum kuruluşları olarak bunu bol bol gündeme getirmeliyiz. Bu sadece belediye başkanlarının, idarecilerin ya da milletvekillerinin değil; hepimizin görevi. Hep birlikte bir 'Zonguldaklılık' ruhu oluşturup, şehrin lehine ortak ses çıkarmalıyız.Şehir bizim şehrimiz. Ona ne kadar katkı sağlarsak, o kadar mutlu oluruz."
