TMMOB Maden Mühendisleri Odası 47. Dönem Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk, “1978 yılından günümüze gururla taşıdığımız Kömür Kongreleri ile; kömürün aranmasından tüketimine kadar geçen süreçte, kömür madenciliğinde yaşanan gelişmeler ve karşılaşılan sorunlar, bilim insanları, sektör temsilcileri ve meslektaşlarımızın bir araya getirilmesiyle bilimsel ve teknik veriler ışığında tartışılması sağlanmıştır” dedi.
Öztürk açıklamasında, “29-30 Eylül 2022 tarihinde yoğun bir katılım ile gerçekleştirdiğimiz Türkiye 22. Uluslararası Kömür Kongresi ve Sergisi sonrası; Enerji ve maden sektöründe faaliyet gösteren ve TTK’da yetkili memur sendikası olan Enerji Bir-Sen Zonguldak Şubesi Başkanı sayın Sedat Güngör’ün 06 Ekim 2022 tarihinde basınla paylaştığı; Türkiye 22. Uluslararası Kömür Kongresi ve Sergisini hedef alan, Odamızı karalamayı amaçlayan açıklamasını şaşkınlıkla karşıladık” diyerek şunları söyledi:
“Zonguldak ve ülke kömür madenciliği sektörüne bilimsel ve ekonomik anlamda büyük katkı sağlayan, 44 yıl önce amatör ruhla başlayıp bu günlere uluslararası kimlik kazanarak gelen, birçok ülkeden iş ve bilim insanının katıldığı Kongremizin başarısına gölge düşürmeyi hedefleyen bu sığ açıklamayı kabul etmek mümkün değildir.
Öncelikle kendisine şunu hatırlatmak isteriz. Maden Mühendisleri Oda’sı bir STK değil, Anayasanın 135. maddesine göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Kurumların isimlerini öğrenmesini ve doğru telaffuz etmesini kendisine salık veririz.
Maden Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen Kömür Kongresinde maden mühendisleri ile ilgili hiçbir sorunun dile getirilmediği suçlamasını dile getirmesi, kendisinin kongrelere ve bilime ne kadar uzak durduğunun delili olarak görüyoruz. Kendi başarısızlıklarını ve çağdışı görüşlerini kamufle etmek için, başkanı olduğu sendikanın üye sayısını arkasına alıp kendi kurum yöneticilerine baskı aracı olarak kullanıp siyaseten makam peşinde koşanların TMMOB Maden Mühendisleri Odası’na ayar vermeye ne bilgileri ne de güçleri yeter.
çalışmakta olan meslektaşlarımız Odamızdan, yeraltı yıpranmaları ve özlük hakları konusunda destek istemiş; sendikalarının bu hakkın kazanılması konusunda başarılı olamadığını bizlere iletmişlerdir. Bunun üzerine Odamız hukukçularının da katılımı ile, ilgili üyelerle toplantı düzenleyerek konu üzerine çalışmalar yürütmüş, çalışmalarına sadece maden mühendislerini değil, çalışan tüm teknik personeli de katmıştır. Bu çalışmalardan bihaber olan Enerji Birsen’in sayın başkanına, yetkili sendika olarak çamur atma politikası yerine üyelerinin özlük hakları konusunda çalışmasının asli görevi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve bu açıklamanın bilinçli olarak Odamızı karalama amacıyla yapıldığı inancıyla kendilerini kınadığımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI ÜYELERİNE ASLA ‘KATİL’ DEMEDİ! DEMEZ DE!
Şubemiz “iş cinayeti” kavramı konusunda oldukça hassas bir tutuma sahiptir. 17 Temmuz 2020 tarihinde TTK Armutçuk Müessesesinde meydana gelen iş kazası ile ilgili basında "iş cinayeti" ifadesinin yer almasına ve bunu özellikle siyasetçilerin kullanmasına yetkili sendika olan Memur-Sen sessiz kalırken en sert tepkiyi yine Zonguldak Şubemiz vermiştir. Açıklamaya şube web sitemizden ulaşılması mümkündür. (https://www.maden.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=12512&tipi=3&sube=5)
Odamız ve şubeleri, üyelerimizin her türlü sorununda yanlarında olmuş ve gerekli hukuksal desteği vermekten asla imtina etmemiştir. Bunun için Maden Mühendisleri Oda’sı Genel Merkez’i her hafta Cuma günleri saat 11:00-17:30 saatleri arasında hukuk müşavirini sadece üyelerin hukuki sorunlarını danışma ile görevlendirmiştir. Enerji Bir Sen’in Başkan’ı bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı tercih etmiş ve yaklaşık 400 delegenin ile 25 firmanın katıldığı, 35 bilimsel makalenin sektör ile paylaşıldığı Kongremiz üzerinden kendisini gündem yapmak istemiştir.
İş hayatında ve özellikle madencilik alanında oluş şekline göre iş kazası diyebileceğimiz olaylar olduğu gibi, maalesef iş cinayeti diyebileceğimiz olaylarda olabilmektedir. Bu kavramları birbirinden ayıran özellikleri en iyi bilen, teknik ve bilimsel yönden değerlendiren kurumun Maden Mühendisleri Odası olduğu malumunuzdur. Odamız konuyla ilgili açıklama yapma yetkinliğine sahip bir meslek odasıdır.
İş cinayeti kavramı olağan kazalar dışında; sistemden kaynaklanan noksanlıklar ve mevzuat eksiklikler sonucu, ayrıca işverenlerin plânlamalarında İSG'nin gereksiz bir masraf kalemi olarak görülmesi ve üretim zorlaması ile aşırı kâr hırsı sonucu meydana gelen olaylardır. Bu tip kazalar mutlak önlenebilir nitelikte olan kazalardır. Bu tip kazalara hiçbir meslektaşımızın da kaza demeyeceğinden eminiz.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, iş kazalarının yüzde 98'inin önlenebilir, yüzde 2'sinin önlenemez olduğu bilimsel temelleri olan bir gerçektir. Kazaların %88'i tehlikeli hareketler, %10 güvensiz koşullar sonucu oluşur. Kazaların %98'inin önlenebilir nitelikte ve sadece %2'sinin belirsiz nedenlerden meydana geldiği düşünüldüğünde, bu olayları bilimsel olarak nasıl tanımlamalıyız.
Özelleştirme ve taşeronlaştırmanın sonuçları olarak karşılaşılan olaylarda; “Madencinin Fıtratında var”, “Güzel öldüler” gibi kavramları kullanan zihniyete karşı bilimi ve tekniği, yani gerçekleri savunuyoruz, savunacağız. Bizler her olayın arkasından üyelerimizin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Odamız, hiçbir beklentisi olmadan mesleki sorumluluğunun gereği olarak Mustafa Kemalpaşa’da, Dursunbey’de, Elbistan Çöllolar’da Soma’da, Ermenek’te, Karadon’da ve daha pek çok yerde yaşanan kazalarda üyeleri ile birlikte ve onlarla dayanışma içinde olmuştur.
Tüm kongrelerimizin sonuç bildirgelerinde; emeğini ortaya koyan meslektaşlarımıza ve insanımıza verdiğimiz değer açıkça belirtilmektedir. Madencilik faaliyetlerinde “önce insan” diyerek üyelerimizden aldığımız destek ve cesaretle tüm olumsuz koşullara rağmen mücadeleden asla vazgeçmedik. Her türlü koşulda meslektaşlarımızın yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz.
Maden mühendisleri odası bu tarz sığ tartışmalarla vakit kaybetmeyecek kadar yoğun mesleki gündeme sahiptir. Hiç kimse ve hiçbir kurum odamız üzerinden gündem oluşturarak görüntü verme çabasına girmemelidir. Maden Mühendisleri Odası’nın söylediği söz ve yaptığı işlerin bilimsel dayanakları vardır. Odamız; aklın, bilim ve tekniğin gösterdiği yolda yürümeye devam edecektir” (Haber Merkezi)