Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Karadeniz’deki denizcilik faaliyetlerinin kötü koşullarda sürdüğünü belirterek, “Denizcilerin standart altı gemilerde düşük ücret ve ağır koşullarda çalıştırılıyor.” dedi. Konu ile ilgili TBMM’ye araştırma önergesi verildiğini açıklayan Deniz Yavuzyılmaz, “AK Parti’nin 2008 yılında kaldırdığı yıpranma payı hakları yeniden verilmelidir.” İfadesine yer verdi.

Konu ile ilgili açıklama yapan Deniz Yavuzyılmaz, “Karadeniz’deki denizcilik faaliyetleri her şeye razı ve kötü koşullu bir piyasa yaratmış durumda.Denizcilerimiz ülkemizdeki ekonomik krizde; standart altı gemilerde düşük ücret ve ağır koşullarda çalıştırılıyor.  Konuyla ilgili TBMM’de Araştırma Önergesi verdim. Mayınlı denizlerde, fırtınalı günlerde metal yorgunu gemilerde bile çalışmak zorunda bırakılan denizcilerimizin; AK Parti’nin 2008 yılında kaldırdığı yıpranma payı hakları yeniden verilmelidir! Denizcilerimiz ülkemizdeki ekonomik krizde; standart altı gemilerde düşük ücret ve ağır koşullarda çalıştırılıyor.” dedi.

Araştırma önergesinde ise yer alan ifadeler şu şekilde:

“19 Kasım 2023 Pazar günü Zonguldak genelini etkileyen olumsuz hava koşulları nedeniyle, 1992 yılında inşa edilen, 88 metre uzunluğu ve 12 metre genişliği olan 'Kafkametler' adlı Türk gemisi ile 1968 yılında inşa edilen, 114 metre uzunluğu ve 13 metre genişliği olan 'Pallada' adlı Kamerun gemisi, Karadeniz Ereğli Liman çevresinde battılar.

Fırtınalı havanın etkisiyle kıyıda karaya oturarak ikiye ayrılan Pallada Gemisi'nin 13 mürettebatı kurtarılırken, Ereğli Limanı'nın hemen önünde kıyıya yaklaşık 80 metre mesafede askeri mendireğe çarparak batan Kafkametler Gemisi'nin 12 mürettebatından kurtulan olmadı.

Vefatının 41. yılında panelle anılacak Vefatının 41. yılında panelle anılacak

Yaşanan facianın ardından gözler bu kez, Karadeniz'deki deniz ticaretinin uluslararası deniz ticaretinden ayrılan olumsuz özelliklerine, bölgede yaygın olarak kullanılan, denize elverişsiz, standart altı gemilere ve bu gemilerde görev yapan gemi adamlarının yıllardır süregelen sorunlarına çevrildi.

Bilindiği üzere günümüzde Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler uluslararası ticaretin yaklaşık %80'ini deniz yoluyla yapmaktadır. 1989 yılında Doğu Bloğu'nun çöküşüyle birlikte bölge hızla ticarete açılmış ancak her şeye razı ve kötü koşullu bir piyasa oluşmuştur. Standart altı denizciliğin Karadeniz'i adeta ele geçirmesinde ve bölgede 30 yılı aşkın kuralsızlığın hüküm sürmesinde bu olumsuz piyasa koşullarının etkisi büyüktür.

Üstelik bu durum bölgedeki tüm aktörlerce de benimsenmiş, ilkel ve vahşi bir kabul haline gelmiştir. Her ne kadar uluslararası denizcilik kuralları tüm dünya denizlerinde geçerli olsa da Karadeniz'de yapılan ticarette 'kuralsızlıkların bir kural haline geldiği' bilinmektedir. Standart altı gemiler, sıkı denetimlerden geçirilmemekte, emniyet normları çoğu zaman göz ardı edilerek ticari hayatlarını sürdürebilmektedir. Ekonomik ömürlerini bitirmiş, aslında çoktan hurdaya ayrılması gereken yüzlerce gemi Karadeniz'in kendine özgü coğrafyası ve zorlu meteorolojik koşullarda yüzdürülmeye devam etmektedir.

Bu nedenle Karadeniz'deki deniz ticaretini sürdüren 2 bin 500 geminin yaklaşık üçte ikisini 5 bin tonun altındaki küçük tonajlı ve yaşlı gemiler oluşturmaktadır. Filonun ana gövdesini oluşturmaması, tam da sektörün içinde bulunduğu bu ticari kaygılardan kaynaklanmaktadır.

Bir diğer önemli husus ise Türk Gemi İnsanlarının maruz kaldıkları sağlıksız, tehlikeli iş şartları, gürültü ve zor çalışma koşulları nedeniyle belirli bir süre çalışmalarına karşılık daha öncesinde verilen yıpranma payı hakkının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda 2008 yılında yapılan bir düzenlemeyle kaldırılmış olmasıdır.

Oysa son derece olumsuz ve zorlu çalışma koşulları içinde, ailelerinden uzak çalışmak durumunda kalan Türk Denizcileri; beden ve ruh sağlığı açısından, sosyal ve manevi anlamda yıpranmaktadırlar.

Türk denizcilerinin insan onuruna uygun çalışma şartlarının tesisi ve gemi insanlarının yıpranma payı başta olmak üzere tüm haklarının teslim edilmesi elzemdir. Bu uğurda gerekli yasal düzenlemeleri yapmak yine Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevidir.

Gelinen nokta itibariyle, Karadeniz'deki deniz ticaretinin uluslararası deniz ticaretinden ayrışan olumsuz özelliklerini tespit ederek gidermek, bölgede yaygın olarak kullanılan, denize elverişsiz, standart altı gemilerin iyileştirilmesi ve gereğince denetlenmesi için ulusal ve uluslararası bazda girişimlerde bulunmak ve bu gemilerde görev yapan Türk gemi insanlarının yıllardır süregelen sorunlarını çözerek, denizcilerimizin hayatlarına mal olan ve kamuoyunda infial yaratan bu faciaların oluş nedenlerini araştırmak ve benzer faciaların bir daha yaşanmaması için gereken tedbirlerin alınması için Anayasa'nın 98. madde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri çerçevesinde "Meclis Araştırması" açılmasını arz ederiz.” / Haber: Fadime YILMAZ ELMA

Editör: Murat Barutçu