Zonguldak Belediyesi önünde toplanan vatandaşlar, kendilerine iş vaadinde bulunulduğunu ancak bu sözlerin yerine getirilmediğini ileri sürerek oturma eylemini üçüncü gününde de sürdürdü.
Pankartlarla belediye binası önüne gelen vatandaşlar, “Verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz”, “Davımızın peşindeyiz”, “Tahsin Erdem bizimle görüşsün” yazılı pankartlar açarak taleplerini dile getirdi.
Grup adına konuşan Suat Gezer, “Sayın Başkanımız bir video paylaşmış. Gördüm, izledim, dinledim. Ancak benim burada kaç gündür anlattığım konulara dair orada hiçbir şey söylenmiyor. Ben, daha önce yengem adına verilen sözü burada bizzat anlattım. Karşıcı Mustafa, onun adına benim evime geldi. Yani, öncesinde verilmiş bir söz üzerine oraya gelmesi ve videonun tamamının yayınlanmaması zaten benim konuşmamın tamamının orada yer almadığını açıkça gösteriyor. Araya müzik konmuş, bazı bölümler kesilmiş.
Ben Sayın Başkanımızdan rica ediyorum: Lütfen videonun tamamını yayınlasın. O zaman herkes gerçeği görecektir. Videonun tamamında, başından beri ‘Sen bendesin’ dediği kısım var. Bana çünkü önceden söz verilmişti. Orada ‘Sen bendesin’ deniyor ama sonrasında ‘Şu yenge hanım, ona öncelik verdim çünkü ona da önceden söz verdim’ ifadesi yer alıyor.
Ben burada aksini söylemedim, orada da aynı şeyi anlattım. Ayrıca benim dışımda, kız kardeşlerim ve yeğenlerim de kendi işleri için söz istemişti. Başkan da zaten diyor ki ‘Bir haneden üç kişiye, beş kişiye söz veremem. Veririm diyene de inanmayın.’ Bu doğru. Ancak benden hariç üç kişiye, beş kişiye iş sözü istenmişti.
Benim tek isteğim, videonun tamamının yayınlanması ve konuşmamın eksiksiz olarak paylaşılması. Davamız devam ediyor. Fazla söze gerek olduğunu düşünmüyorum.
Sayın milletvekillerinden de bu konuda destek bekliyoruz. Hâlâ tarafımıza bir dönüş olmadı. Yetkililerle bir görüşme sağlanamadığı için hakkımızı aramaya devam edeceğiz.
Biz burada yalandan iş yapmıyoruz, kimseyi karalama gibi bir niyetimiz yok. Eğer öyle bir durum olsaydı, ben Sayın Başkanımızın yanına üç-beş ay sonra gittiğimde bana “Ben sana söz verdim, şeref sözü verdim oğlum, unutmadım. Yılbaşına kadar bekle. İşçi çıkaracağım, o zaman birkaç kişi alacağım. O süreyi bekle” dediğini hatırlatmazdım.
Aradan üç ay geçti. O süre zarfında 58 kişi işe alındı. Peki, biz ne olduk?”
