Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Burak Erol, algı operasyonları ile karşı karşıya olunduğunu belirterek iktidarı gerçekçi olmaya davet etti. İktidarın her fırsatta vatandaşı bankalara yönlendirdiğini belirten Erol, “İktidarın vatandaşın içinde bulunduğu zorluklara karşı kredileri işaret etmesi sonucu artan banka kredileri kullanımının faturası vatandaşa çıktı” dedi. Son bir yılda bireysel kredi borçluları sayısının 2,1 milyon kişi artarak 33,4 milyon kişi olduğunu ifade eden Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Burak Erol, açıklamasına şöyle devam etti: İKTİDAR VATANDAŞI BANKALARA YÖNLENDİRİYOR! “Ekonomide yaşanan sorunların üzerini banka kredileri ve yeni borçlanmalarla örtmeye çalışan iktidar, vatandaşı her fırsatta bankalara yönlendiriyor. İktidarın vatandaşın içinde bulunduğu zorluklara karşı kredileri işaret etmesi sonucu artan banka kredileri kullanımının faturası vatandaşa çıktı. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından açıklanan verilere göre, son bir yılda bireysel kredi borçlularının sayısı, 2,1 milyon kişi artarak 33,4 milyon kişi oldu. Bireysel kredi borçları da 527 milyar TL’den 769,2 milyar TL’ye yükseldi. Bu dönemde ihtiyaç kredisi kullananların sayısı yüzde 200 arttı, 2019 Temmuz’da 105 bin kişi ilk defa ihtiyaç kredisi kullanırken 2020 Temmuz’unda ise bu rakam 392 bin kişiye ulaştı. Büyüyen borç yükü sadece vatandaşın bireysel borçları ile sınırlı kalmadı. Yatırım ve istihdam oluşturmak isteyen özel sektörde büyük çapta borçların altına girdi. 2002’den bu yana özel sektörün uzun vadeli dış borcu yüzde 453 oranında artarak 29,2 milyar dolardan 161,5 milyar dolara yükseldi. Özel sektör yüzde 47,7’lik pay ile en çok Avrupa’dan borçlanırken Avrupa’yı sırasıyla yüzde 22,8 ile Asya, Yüzde 10,9 ile Amerika takip etti. Borcun yüzde 18,3’ünü ise tahviller oluşturdu. Özel sektörün en çok borçlu olduğu ülkeler ise 29 milyar dolar ile İngiltere, 12,9 milyar dolar ile Almanya ve 12,3 milyar dolar ile ABD oldu. Dolayısıyla dört kıtaya borçluyuz. ALGI OPERASYONLARIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ! Milletimiz artık, kendi dertlerine derman olacak, herkesi kucaklayacak, çözüm üretecek bir siyasi anlayışı görmek istiyor. Bir çıkış kapısı, bir umut arıyor. Ülkemiz için çözüm yollarını, iktidarıyla muhalefetiyle birlikte ele alalım. ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ için hepimize aynı heyecanı duymalıyız. Madem yaşadığımız sorunlarımız ortak, öyleyse bunlara beraber çözüm üretmeliyiz. Algı operasyonları ile karşı karşıyayız. İktidarı gerçekçi olmaya davet ediyoruz. İşsizlik artıyor mu, azalıyor mu? Millet geçinemiyor! İktidardaki arkadaşlar, alışverişini kendisi yapmadığı için pazardaki fiyatlardan haberi yok! Umursamıyorlar da zaten. Soğan 3 lira mı olmuş, 33 lira olmuş umurunda değil! TÜİK ‘in rakamlarına kimse inanmıyor. Millet gerçekleri görüyor; artık siz de görün bu gerçekleri! Bugün gelinen noktada verilen korona virüs rakamları kimseyi tatmin etmiyor. Lütfen; gerçeklerin üstünü örtmeyin, doğruları söyleyin!”