Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, öğretmenlerin çalışma hayatını kolaylaştırmak üzere dört maddelik eylem kararı aldıklarını söyledi.

Sendika olarak eylem planlarını yinelediklerini belirten Ören, serbest kıyafet, nöbet ücreti, mesai saati dışında verilen görevler ile taşımalı eğitim ve özel servis araçları kontrolleri konularında aldıkları dört eylem kararının uygulanması noktasında öğretmenleri göreve davet ederek meslektaşlarına başarılı çalışmalar diledi.

Türk Eğitim-Sen’in güven kapısı olduğunu belirten Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, açıklamasına şöyle devam etti:

ÖĞRETMENLERİN BİR NÖBET TUTMA HAKKI VAR

“Genel Merkezimiz ve Genel Merkez Yönetim Kurulumuz öğretmenlerin çalışma hayatını kolaylaştırmak üzere bir dizi eylem planlarını yineledi. Bunlardan bir tanesi uzun yıllarca başörtüsü ile beraber gelen serbest kıyafet eylemimiz vardı. Serbest kıyafet eylemimiz tekrar yinelenmiş bulunmakta. İkincisi öğretmenlerin nöbet ücretleri konusudur. Öğretmenler bilindiği gibi nöbet ücreti alıyorlar. Haftada birden fazla nöbet tutmama kararını tekrar yinelemiş durumdalar. Öğretmen arkadaşlarımız bazı okullarda 2 bazı okullarda ise 3 nöbet tutuyorlar ama yasaya göre yalnız 1 nöbet tutma hakları var. Dolayısıyla geçtiğimiz günlerde bu anamda genel merkezimiz Milli Eğitim Bakanlığına yazı yazmıştı bunu da eylem kararına dönüştürerek arkasında durmuş olduk. Bundan sonra eğitim çalışanları birden fazla nöbet tutmama hakkına eylemlilikten dolayı sahipler. Üçüncüsü genel merkezimiz mesai saatleri dışında verilen angarya görevleri yapmama eylem kararını tekrar yinelemiştir. Bazı idareciler hafta sonları mesai saatleri dışında öğretmenlere proje, veli ziyaretleri anlamında veya okuldaki birtakım etkinliklerle ilgili olarak hafta sonu ya da mesai saatleri dışında görev verebilmektedirler. Bu gayri yasaldır. Öğretmenin çalışma hayatıyla ilgili hukuka uygun değildir. Arkadaşlarımız bundan böyle hafta sonlarında ve mesai saatleri dışında kendisine verilen görevleri yapmama hakkına sendikal eylemlilik içerisinde sahiptirler. Bu eylem kararını da yinelemiş oluyoruz.

ÖĞRETMENLERİMİZ SAHİPSİZ DEĞİL

Dördüncü olarak ta taşımalı eğitim ve özel servis araçlarıyla öğrencilerin taşındığı eğitim kurumlarında servis araçlarıyla ilgili verilen angarya görevlerin yerine getirilmemesi eylem kararıdır. Bilindiği üzere öğretmen inşaat yapıyor, muhasebecilik yapıyor, kapıda bekçilik yapıyor. Özellikle filyasyon döneminde öğretmene filyasyon görevleri verildi, maske takılıyor mu takılmıyor mu diye görev verildi. Öğretmen artık eğitimin dışında her şeyi yapan bir meslek dalı haline geldi. Bu anlamda da öğretmene dikta edilen, öğretmene zorla yaptırılan görevlerden bir tanesi de taşımalı eğitim ve özel servis araçlarının kontrolüdür. Bu yüzden arkadaşlarımızdan dayak yiyen oldu.  Arkadaşlarımıza silah gösterildi. Arkadaşlarımız bıçaklandı. Arkadaşlarımız bu konuda pek çok zorbalıklarla karşılaşmış durumdalar. Dolayısıyla bunların önüne geçmek adına bundan sonra taşımalı araçları ve özel servis araçlarını kontrol etmeyeceğiz. Devletimiz bunun bir şekilde yolunu alabilir. Biz bunu söylediğimizde özellikle eğitim camiasında ve veliler bazında tepkiler alıyoruz. Ama öğretmenin başına bir şey geldiğinde arkasında duran kimse yok. Artık öğretmenimiz sahipsiz değildir. Öğretmenin bir sahibi vardır oda Türk Eğitim-Sendir. Bundan sonra arkadaşlarımızı aldığımız dört eylem kararının uygulanması noktasında göreve davet ediyorum. Başarılı çalışmalar diliyorum. Türk Eğitim-Sen güven kapısıdır. Üyemiz olmayan arkadaşlarımıza da yol arkadaşlığı teklif ediyorum.”

MEMUR MAAŞI DOLAR BAZINDA BİR SENEDE YÜZDE OTUZ DEĞER KAYBETTİ

Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmayı da hatırlatan Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören: “Bütçe görüşmelerinde konuşan Çalışma Bakanı Sayın Selçuk ‘Memur maaşlarına gelirsek; memur maaşlarında da beşinci dönem toplu sözleşmelerini gerçekleştirmiştik. Bunlarla ve enflasyon farklarıyla birlikte en düşük memur maaşı 4.188 liraya yükselmiş durumda. Bu da 2002 yılı maaşlarına kıyasla, en düşük memur maaşında reelde % 102 bir artış sağlamış olmak demek.’ demiş. Sayın Bakan hatırlamıyor olabilir; 6 Kasım 2002’de 1 Dolar 1,63 TL idi. Şimdi ise 6 Kasım 2020’de 1 Dolar 8,46 TL oldu. Sayın Bakanın “reel” hesabından hareketle; Dövizdeki bu yüzde 400’lük artış olmasaydı şu an 4.188 TL olan en düşük memur maaşı (2002 kuru üzerinden) 2.569 dolara tekabül edecekti. ‘Reelde’ ise en düşük devlet memuru maaşı bugün ancak 495 dolara karşılık gelmekte! Velhasıl; Aslında bırakın 2002’yi, toplu sözleşmenin imzalandığı Ağustos 2019’a göre bile dolar bazında %30 değer kaybetmiş memur maaşları için yapılması gereken, yapılan zam oranlarını günün değişen ekonomik koşullarına göre güncellemektir” dedi. Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi