Zonguldak Kadın Platformu  Madenci Anıtı’nda İstanbul sözleşmesinin kaldırılmasına karşı olduklarını söylediler.

Madenci anıtında gerçekleştirilen tepki eylemine, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, KESK’e bağlı kadınlar, STK temsilcileri  katıldı.

Emniyet Müdürlüğünün daha önce Madenci Anıtında yaptığı uygulama ile sosyal mesafeye uyularak Zonguldak Kadın Platformu adına açıklama yapan Muazzez Derya Akar yaptığı açıklamada, “Tam adı kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti ortadan kaldırmayı hedefler, bununla mücadelede önlem destek ve koruma mekanizmalarını ve devletlerin konuya ilişkin yükümlülüklerini belirleyen uluslararası bir insan hakları sözleşmesidir” diyerek şunları söyledi:

“Sözleşme kadına yönelik şiddetin tarihselliğini tanımlayarak şiddeti cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı güç ilişkilerinin bir yansıması olarak kabul etmesi yönünden bir dönüm noktasıdır. Bu tür şiddetin Kadınlara yönelik ayrımcılığa neden olduğu ve bir insan hakkı ihlali olduğu da sözleşmede belgeleniyor. Ayrıca bir insanın cinsiyeti üzerinden ayrımcılığa maruz bırakılmasının önlenmesi için de önem taşıyor.

Sözleşmede, şiddetin çok yönlü tanımlamaları yapılmaktadır. Fiziksel şiddet, taciz ve tecavüz de dahil olmak üzere her türlü cinsel şiddet, ekonomik ve psikolojik şiddet, işyeri şiddeti, ısrarlı takip ve dijital şiddet sözleşmenin kapsamına girer. Bütün bu olumlu yanlarına rağmen İstanbul sözleşmesi geri çektirilmek istenmektedir.

İstanbul sözleşmesini gerici odaklar, ailenin çürümesi, boşanmaların artması, ahlak yoksunluğunun çoğalması, eşcinselliğin yaygınlaştırılması olarak hedefe koymuşlar ve yoğun bir kara propaganda sürdürmüşlerdir. Orta çağa öykünen gerici odakların propagandasına her geçen gün kulaklarını daha fazla açan AKP iktidarı, kadınların kazanımlarına yönelik şikayetler ve bu kazanımların geniş bir toplum kesimi tarafından dile getirildiğini iddia etmektedir.

Oysa AKP bu konudaki istemlerini kadınların kitlesel direnişiyle karşılaştığı için geriye çekmek zorunda kalmıştır. AKP’ nin geniş kesim diye bahsettikleri cemaat ve tarikatlar ile onların organize ettiği vakıf ve derneklerle ,Akit gibi gazetelerin temsil ettiği çevrelerle sınırlıdır.Geçtiğimiz Temmuz ayında 26 tane Kadının hayatı erkekler tarafından son verildiği yetkililer tarafından söylense de gerçek rakamları bilmiyoruz. Ne olursa olsun yılmayacağız! İstanbul sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz” (Şaban YILMAZ)

Editör: Haber Merkezi