Söyleşi sonrası dinleyiciler, Aruri’nin hayatı, direnişi ve Filistin mücadelesinin geleceği üzerine sorular yöneltti; etkinlik, katılımcılar tarafından oldukça verimli ve bilgilendirici bulundu.
Etkinlikte konuşan Tarihçi Yasin Mancar, Aruri’nin hayat hikâyesini katılımcılara aktardı. Mancar, Aruri’nin 1966 yılında Batı Şeria’daki Arura beldesinde dünyaya geldiğini, ilkokuldan lise eğitimine kadar yaşadığı bölgede eğitim gördüğünü ve üniversite için El-Halil’de hukuk eğitimi almaya başladığını belirtti.
Mancar, Aruri’nin üniversite yıllarında direnişle tanıştığını, sosyal etkisi güçlü ve örgütlenme yeteneği yüksek bir öğrenci olarak Hamas’ın gençlik yapılanmalarında aktif rol aldığını vurguladı.
Söyleşide Aruri’nin Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın Batı Şeria’daki yapılanmasının kurucularından biri olduğu ifade edildi. Hem askeri eğitim organizasyonu hem de bölgedeki örgütlenme çalışmalarını üstlenen Aruri, bu faaliyetler nedeniyle 1992’de ilk kez tutuklandı. Yargılama olmaksızın "idari tutukluluk" kapsamında kısa süreli serbest bırakılan Aruri, kısa süre sonra yeniden gözaltına alınarak yaklaşık 15 yıl süren ağır bir cezaevi sürecine girdi.
1992–2007 yılları arasında İsrail cezaevlerinde kalan Aruri, işkence ve baskılara maruz kalmasına rağmen direnişten vazgeçmedi. Mancar, Aruri’nin cezaevindeki kararlılığını şöyle anlattı:
"Onu vazgeçirmek için baskı uyguladılar. Ama Aruri geri adım atmadı. Hukuksuzluklardan şikâyet eden değil, öyle bir güç oluşturmalıyız ki bizi hukuksuz tutuklamayı düşünemesinler anlayışıyla hareket eden biriydi. Aruri, 2007’de serbest bırakıldıktan kısa süre sonra yeniden tutuklandı ve 2010’a kadar hapiste kaldı. Tahliyesi, Filistin’den sürgün edilmesiyle sonuçlandı.Sürgün sonrası bir süre Türkiye’de yaşayan Aruri, ardından stratejik bir planla Lübnan’a geçti. Mancar, medyada yer alan “Türkiye sınır dışı etti” iddialarını yalanlayarak, Aruri’nin tercihi doğrultusunda Lübnan’a yerleştiğini belirtti. Bu dönemde Aruri, Hamas’ın siyasi bürosunda görev alarak Batı Şeria’daki direniş yapılanmalarını destekleme sorumluluğunu üstlendi. 2014’te Batı Şeria’da üç İsrailli yerleşimcinin öldürülmesi sonrası İsrail, Aruri’yi saldırının sorumlusu olarak gösterdi. Ancak Mancar, Aruri’nin hem askeri hem de siyasi etkisinin sahada devam ettiğini, propagandaların Hamas’a halk desteğini kırmakta başarısız olduğunu aktardı.