Turistik Karaelmas Ekspresi ile Zonguldak'a gelen turistlerin Liman Arkası'nda zor yürüdükleri anda "Vali Bey'e selam, bir daha gelmeyeceğiz" görüntülerini sosyal medyada yayınlayan Engin Zaman'a işlem başlatıldı. Zonguldak Kültür ve Turizm İl Müdürü Taner Dursun'a meydan okuyan Engin Zaman, "Bana yazdığın cezanın aynısını Ekrem Murat Zaman'a da yazacaksın. Bana ve benim firmama uyguladığın işlemi 3 firmaya ve Ekrem Murat Zaman'a da uygulamazsan burası Zonguldak, sana hodri meydan" diye isyan etti.
Engin Zaman, "Şimdi öncelikle, Zonguldak ilinin tüm resmi kurumlarında; Zonguldak Valiliği, İl Kültür Müdürlüğü ve Turizm Müdürlüğü olarak, merkezimizde Fener Mahallemiz ve Varagel Tünelimiz mevcuttur. Türkiye’de de örneği olmayan bu tünelden dolayı, Zonguldak’a gelen bütün seyahat acenteleri bu tüneli gezmek, yürümek istiyorlar. Haliyle tur programlarını da eksik koyuyorlar. Peki neden ve kime güveniyorlar? Zonguldak Valiliği’ne, Zonguldak İl Turizm Müdürlüğü’ne, resmi kurumların sosyal medya ve internet sayfalarında yaptıkları tanıtımlara dayanarak hareket ediyorlar.
Cumartesi günü ise şehrimize birlikte, üç farklı seyahat acentesinden turlar geldi. Bu turlardan birine ben eşlik ettim. Programlarını yazmışlar, biz de programların gereği olarak yukarıdan aşağıya indik. Buraya geldik ve buradaki manzaraya hiçbir şey söylemeye gerek yok, kendiniz gördünüz. Manzara bu. Haliyle bu manzarayı bizzat ben çektirdim, telefonumu vererek çekilmesini sağladım ve sosyal medyada, basında bunun yansımasını istedim. Neden? Çünkü burada ne yazıyor? UNESCO yazıyor. Bu UNESCO tabelasını ben asmadım; Zonguldak Valiliği buraya astı. Eğer UNESCO’dan bir heyet Zonguldak’a gelip burayı gezseydi, Zonguldak Valisi, İl Turizm Müdürü ve diğer yetkililer ne cevap vereceklerdi? Bana bunu anlatsınlar. Soruyorum, ne cevap vereceklerdi? Buranın halini gördükten sonra Zonguldak nasıl UNESCO adaylığına başvurabilirdi?
Yaptığımız işlerde bunu bilerek, isteyerek, özellikle yaptım. Buradaki sorunun çözülmesi için… Arkadaşlar, ben otuz yıllık Zonguldak turizmi için mücadele eden biriyim. Sadece Zonguldak’ın güzelliklerini değil, problemlerini de yansıtan birisiyim. Burada ciddi bir problem var. O gölü ben bizzat… Tecrübeli bir insan olarak, hatta gün ve saat vererek anlatacağım size.
Geçtiğimiz Salı günü, belediye kültür merkezinin balkonunda otururken, emekli ve yetkili bir abimiz (şimdilik ismini veremiyorum, izin almadım) saat dört buçuk civarında Zonguldak’ta bir yetkiliyi arayıp “Buraya turlar gelecek, bir şekilde sorun çözülmeli” demiş. Ben o gün çözülmüştür diye düşünmüyordum ama grubuma bilgi verdim, “Aşağıda problem olabilir” dedim. Çünkü bu problemi ilk defa yaşamıyorum. Sekiz Kasım 2024 tarihinde İzmir’den gelen bir kafileyle burada aynı sorunu yaşamıştım. O zaman sosyal medya hesaplarıma da yazdım. Yaklaşık bir yıldır burada bu problem var. Bu şehrin turizmini yapanlar, makam savaşları ve büyük tuvalet gezmeleriyle turizm olmaz. Bunu dile getirmek istedim" dedim
Gelelim soruşturma meselesine… Zonguldak İl Turizm Müdürü’ne buradan açık ve net sesleniyorum: O gün Zonguldak’a üç tur firması geldi. Ben yalnızca bir firmaya eşlik ettim. Ekrem Murat Zaman’a da uygulanan işlemi, bu üç firmaya da uygulayabilecekler mi? Yok. Bu cehalettir. Eğer üç firmaya da ceza keserlerse zaten kimse Zonguldak’a gelmez. Yaptığı işlemin nereye varacağını bilmeyen cahil yöneticiler tarafından bu şehir yönetiliyor. Ben bu sorunu buraya ortaya koydum. Yanlış mı yaptım? Ama Zonguldak İl Turizm Müdürü’ne açıkça söylüyorum: Bu işleri ya durduracak ya da üç firmaya da 1618 sayılı yasanın 30 ve 31. maddeleri gereğince ceza kesecek. Eğer bana ceza kesilip, diğerlerine kesilmiyorsa, o zaman hodri meydan Zonguldak burası. Böyle aptalca iş olmaz. Yaptıkları yanlışların farkında değiller. Zonguldak’ta turizm krize girdi. Gelen firmalara ceza kesecekler. Allah aşkına, Zonguldak’ı gezdirebilecek kaç kişi sayabilirsiniz? Engin Zaman’ı sayarsanız, Ekrem Murat Zaman’ı da sayarsınız. Biz şehrimizi iyi tanıtalım diye gezdirdik. Bize ceza kesecekler.
Buyursun o Turizm Müdürü, bu işlemi yaparsa beni Zonguldak’ta ya öldürecekler, ya da cezaevine atacaklar. Turizm Müdürlüğü’nün bütün pisliklerini tek tek ortaya koyacağım. Bu gözardı edilebilecek bir şey değil.
TUR KAFİLESİ BEKLETİLİYOR
Bakın, gidin Maden Müzesi’ne. Bu şehrin en önemli üçüncü noktasıdır. Gökgöl Mahallesi’nde Maden Müzesi, Fener… Kafileyle geldiğinizde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda iki farklı kurum var; müze kısmı Turizm Bakanlığı’na bağlı, ocak kısmı TTK’ya bağlı. TTK, sabah 08:30’dan akşam 17:30’a kadar müzenin kapısını açacak personel bulamıyor. Tur gelecek, onların keyfini bekleyeceğiz. Saat 11:00’de açılacakmış, sonra 14:00’te açılacakmış. Biz bu şehirde turizmi böyle mi geliştireceğiz? Böyle mi tanıtacağız? Bunları söyledik diye işlem yapacaklar. Bu nasıl bir kafadır? Yaptıkları işlemin bir sonraki adımlarını bilemiyorlar. Bu kadar cahiller.
Ben kafileyle müzeye gittim, gezemedim. Saat 11:00’de açılacakmış. Ben o saatte gelmek zorunda değilim. Kafileyle geldim, üç-beş kişi gelirim beklerim, bu normaldir. Ama kırk beş kişilik kafile geldiyse, beyefendilerin keyfini bekleyeceksin. Böyle mi turizmi tanıtacağız? Böyle mi geliştireceğiz? Bir soru sorabilir miyim? Turizm Bakanlığı bu konuda bir işlem yapacak mı? Seyahat Acentesi hakkında Zonguldak İl Kültür Müdürlüğü ve Turizm Bakanlığı tarafından, benim gezdirdiğim seyahat acentesinden savunma istedim. Savunma verilecek ve muhtemelen yüzde doksan dokuz ceza işlemi uygulanacak. Bana da cezai işlem uygulanacak.
Ben bu şehri tanıtmaya çalışırken, uğraşırken ceza alıyorum. O parayı öderim ama makama oturtmam. Çünkü makamda oturuyorsan turizmi bileceksin. “Grand tuvalet” beş yüz metre ileride, tren istasyonuna yürüyeyim; yürüme gidemeyecek kadar aciz bir adamsın. Bu kadar basit bir rezillik var burada. Ben bu tabelayı buraya koymadım. Bu tabelayı Zonguldak Valiliği koydu. Burayı kapatacaklar, sorun olabilir, sökebilirler. Gökgöl Marus’ta zaman zaman her şeyin fiyakasını bozdu. Çünkü büyük tuvaletleri karşılamak, makam arabalarıyla tren istasyonuna kadar gitmek, beş yüz metrelik yere gitmek… Oraya kadar git, sonra artistlik yap. Gelecek sahaya inecek, sahada bakacak. Turizm müdürü, böyle “grand tuvalet” gezmekle turizm müdürü olunmaz; yönetmelikleri bileceksin, attığın hamleleri, işlerini bileceksin.Üç firmaya da gezdirdiğim firmaya (ki bu benim otuz yıllık dostumdur), diğer firmadan da beni arayıp uyardılar. Çünkü onun başında ben gelmeyecektim, başka biri gelecekti. Dedim ki rehberi uyarın, liman arkası problemli, haberiniz olsun. Ben bu şehri seven, gelişmesini isteyen biriyim. Güzelliklerini bugüne kadar paylaştım, mücadele ettim, tanıtmaya çalıştım. Yanlışları da açık ve net şekilde söyleyeceğiz.”