Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Mine Çakmak, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla bilgilendirmede bulundu.
Çakmak, löseminin kemik iliğinde kan yapıcı hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan bir kan kanseri olduğunu belirterek, çocuklarda en sık görülen tipin Akut lenfoblastik lösemi (ALL) olduğunu söyledi. Çocuklarda lösemi belirtilerinin sinsi başladığını vurgulayan Çakmak, ailelerin dikkat etmesi gereken belirtileri şöyle sıraladı: yorgunluk, halsizlik, sık enfeksiyon, kanamalar, morluklar, kemik ağrısı, karın şişliği, lenf bezi büyümesi, iştahsızlık ve kilo kaybı.
Doç. Dr. Çakmak, erken teşhisin tedavi başarısını artırdığını, geç tanının ise organ tutulumu ve enfeksiyon riskini yükselterek tedavi şansını düşürdüğünü belirtti. Son 20 yılda çocukluk çağı lösemi tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini, genetik profillere göre kişiselleştirilmiş kemoterapi protokolleri ve hedefe yönelik ilaçlarla başarı oranlarının yükseldiğini aktardı.
İmmünoterapi ve kök hücre nakli protokollerindeki yeniliklerle, tedaviye dirençli hastalarda dahi yüksek başarı sağlandığını belirten Çakmak, “Bugün çocukluk çağı lösemilerinde tam iyileşme oranı %95’in üzerine çıkmış durumda” dedi. Ayrıca, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yatarak veya ayaktan kemoterapi, kan transfüzyonu ve enfeksiyon tedavileri gibi destek tedavilerinin sunulduğunu ifade etti.
Löseminin bulaşıcı olmadığını ve çoğu vakada kalıtsal olmadığını vurgulayan Çakmak, modern tedavi ve desteklerle hastalığın artık çok daha kolay tolere edildiğini söyledi.
Doç. Dr. Çakmak, kan ve kök hücre bağışının lösemi tedavisinde hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, kan bağışı için 18–65 yaş aralığında, en az 50 kilogram ağırlığında ve sağlıklı bireylerin uygun olduğunu bildirdi. Kök hücre bağışı için ise 18–50 yaş arası, sağlıklı ve kronik hastalığı olmayan herkesin TÜRKÖK sistemine kayıt yaptırarak bağışçı olabileceğini belirtti.
Çakmak, açıklamasını şöyle tamamladı: “Her bir kan veya kök hücre bağışı, bir çocuğa yeniden hayat verme gücüne sahiptir. Çocukluk çağı lösemisi artık tedavi edilebilir bir hastalıktır; her yeni gün, bilim ve umutla daha fazla çocuğun sağlığına kavuştuğu bir başarı hikayesidir.”




