CHP İl Başkanı Devrim Dural, asgari ücret ve emekli maaşları ile ilgili açıklamalarda bulunarak alınan ücretin TÜRK-İŞ’in belirlediği açlık sınırının altında olduğunu söyledi.
Gelinen noktada hükümetin emekliyi ve asgari ücretliyi verdiği ücretlerle vatandaşları sefalete mahkum ettiğini ifade ederek, “Emekli maaşlarındaki sıkıntılar ve bu ücretlerin yetersizliği, bizim esas gündem maddemizdir arkadaşlar. Asgari ücret, biliyorsunuz, Türkiye'de 22.104 TL. Fakat TÜRK-İŞ’e göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 24.035 TL’dir. Dolayısıyla, asgari ücretin açlık sınırının dahi altında kaldığı bir ülkede yaşıyoruz ve bu iktidar, utanmadan sıkılmadan hâlâ ekranlara çıkıp konuşabiliyor. Yine, Birleşik Kamu-İş’e göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 26.179 TL, yoksulluk sınırı ise TÜRK-İŞ’e göre 78.292 TL’dir. Böyle bir ortamda hâlâ siyaset yapabildiklerini zannediyorlar. Enflasyonist bir ortamda ücretleri sabit tutmak, yoksulluğu bilerek artırmaktır. Evet, artırmaktır. AKP, insanları yoksullukta eşitlemeye çalışıyor. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, insanları refahta eşitleyeceğiz arkadaşlar. Asgari ücret bir lütuf değil, işçilerin emeğinin karşılığıdır. Asgari ücretin bu seviyelerde olması doğru değildir. Asgari ücretin artırılması için bir komisyon kurulması ve konunun Meclis’te konuşulması adına, muhalefet partileri size bir önerge sundular. Ancak bu önerge, AKP ve MHP oylarıyla yani Cumhur İttifakı’nın oylarıyla reddedildi.Siz halktan yana mısınız, değil misiniz? Bunun kararını vermeniz gerekiyor. Bu asgari ücret ve emekli maaşlarıyla halkımızın yaşama şansı ortadan kalkmıştır. Yine iktidarın. Geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu bir toplantıda, örgütlerine vermiş olduğu bir talimatı şaşkınlıkla izledik. İktidar mensupları diyor ki: “Sahada olacağız. Bu yaz, hiçbir yaz mevsimi gibi olmayacak. Sahada olacağız.” Biz de onlara diyoruz ki: Günaydın! Sahada olmanız tabii ki önemli ve gereklidir. Ama bakın, biz Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanları ve örgütümüz olarak zaten sürekli sahadayız. Siz daha sahaya çıkmayı yeni konuşmaya başladınız. Çünkü sahada yoksunuz. Sahaya çıkamıyorsunuz. Sahada gezecek yüzünüz yok. Sahaya çıktığınızda halkımızın yaşadığı derin yoksulluğu ve sıkıntıları, kendi çıplak gözlerinizle görmek isterseniz, göreceğinizi buradan söylemek istiyorum.”
