Muhalefet tarafından sunulan teklife göre, haftalık çalışma süresi 37,5 saate düşürülecek. Bu da, çalışanların haftada 7,5 saat daha az çalışacağı anlamına geliyor.

Teklifin yasallaşması için öncelikle TBMM'de komisyonlardan geçmesi gerekiyor. Bu aşamada muhalefetin teklifini destekleyen AK Partili milletvekillerinin sayısı da belirleyici olacak.

Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, teklife ilişkin yaptığı değerlendirmede, yasallaşma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. Karakaş, muhalefetin teklifini destekleyen AK Partili milletvekillerinin sayısının belirleyici olacağını söyledi.

112'ye gelen çağrılar "pes" dedirtti;  'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi 112'ye gelen çağrılar "pes" dedirtti; 'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi

Karakaş ayrıca, çalışma süresinin düşürülmesinin iş verimliliğini artırabileceğini, ancak bazı iş yerlerinde iş yükünün artabileceğine de dikkat çekti.

Teklifin yasallaşması halinde, çalışanların yaşam kalitesinin artması bekleniyor. Çalışanlar, haftada 7,5 saat daha fazla zamanlarını aileleriyle, sevdikleriyle ve kendileriyle geçirebilecekler.

Çalışma süresinin düşürülmesinin iş verimliliğini de artırabileceği düşünülüyor. Çalışanlar, daha az yoruldukları için daha verimli çalışabilecekler.

ÇALIŞMA SAATLERİNİ YENİDEN DÜZENLEMEK ZORUNDAYIZ”

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de Mayıs ayında yaptığı bir açıklamasında, Haftalık 45 saat olan çalışma süresinin kısaltılması gerektiğini belirterek, "Çalışma saatlerini yeniden düzenlemek zorundayız" demişti.

Bilgin açıklamasında, “Bu 8 saat talebinin olduğu dönem hepimizin bildiği gibi sanayi çağının başladığı dönemdi. Herhalde araya giren bu teknolojik değişimle, bu teknolojik devrimle işçilerin, emekçilerin, hizmet sektöründe çalışan emekçilerin ürettikleri değer, ürettikleri ürün, ürettikleri hizmet katlanarak artmıştır. Bunun için artık günümüzde tartışılması gereken, bu 1 Mayıslarda tartışılması gereken ilk şey çalışma sürelerinin halen sanayi çağının başlangıcında talep edilen 8 saat civarında kalması olabilir mi? Elbette açıkça olamaz. Dolayısıyla biz Türkler de çalışma hayatımızı modernize ederek çalışma sürelerinin yeniden daha insani şartlarda, emeğin verimliliğini birim verimliliğindeki artışı dikkate alarak yeniden düzenlemek durumundayız” şeklinde konuşmuştu. /Haber Merkezi

Editör: Murat Barutçu