Zonguldak’a iş gereği gelenler ya da buradan başka bir amaçla geçenler gördükleri manzaralar karşısında şaşırıp kalıyorlar. Bu insanlar ülkenin başka bir yerleşim bölgesinde böyle kepaze, böyle çirkin, böyle kargaşa ve karmaşa dolu bir kent merkezini daha önce görmediklerini ifade ediyorlar.
Yılar önce yıkılan lavuar alanının öyle durması, Fevkani köprünün bir hiç ve bir inat uğruna bilinçsizce yıktırılmasından sonra yerine yaptırılmaya çalışılan üst geçitlerin absürdlüğü, dere ıslahı çerçevesinde dere kenarına yapılan yolların yürümek isteyenler tarafından yanlış hesaplamalar nedeniyle kullanılmaması, liman civarında aslında vatandaşın faydalanması gereken alanların gereksiz yere ve politik nedenlerle bazı kurum ve kuruluşlara tahsisi, limlan çevresindeki gezi alanlarının vatandaşlara kapatılması, buralarda beledtiyece yapılan tadilatların çeşitli devlet kurumlarınca sırf muhalif belediye yaptığı için engellenmesi, turistik hizmet vermesi gereken bazı restoran ve kafelere anlamsız nedenlerle alkol ruhsatı verilmesinin durdurulması, kent merkezindeki trafik sıkışıklığı, gereksiz ve önlenemeyen araç parkları ve bunlar gibi daha onlarca istenmeyen görüntüler Zonguldak’ın giderek geriye gittiğinin birer kanıtı durumunda.
Batı Karadeniz ve hatta tüm ülke genelinde böylesine çirkin manzaraya sahip bir il merkezi bulunmazken Zonguldak’ın neden bu hale düşürüldüğünün nedeni olarak da iktidarın bu ile son 20 yılda hiç bir yatırım yapmaması gösteriliyor.






