Merhaba, davetiniz için ben teşekkür ederim. Kendimden kısacık bahsedeyim 1989 yılında Kocaeli de doğup büyüdüm. Kocaeli üniversitesi tekstil bölümü mezunuyum. Evli ve iki çocuk annesiyim. İş hayatına gelinlik firmasında başladım ve kendimi bildim bileli dikiş ve kumaşlar hep hayatımdaydı çünkü canım anneciğimin terzi dükkânında büyüdüm. Bu mesleği seçmemem yadsınamazdı sanırım.  Yaklaşık 14 senedir gelinlik tasarımı yapıyorum.  Fırsat buldukça yazmaya çalışıyorum.

2-) Yazma süreciniz nasıl başladı?

Okul döneminden beri kitap okumayı severim ve o zamandan yazarlara mesleki açıdan hayranlığım vardı. Nasıl yazdıklarını düşünüp keşke bende yazabilsem dediğim zamanlarım çok oldu.  Lise zamanları kendimce şiirler şarkı sözleri karalıyordum ama kitap yazmak, kurgu oluşturmak gibi aklımdan hiç geçirmemiştim. Zaman geçtikçe sınırlı kitap okumalarım pandemi dönemine kadar devam etti. O dönem kitap okumayı artık alışkanlık haline getirip abarttığım zamanlar bile olmuştu. Benim de her okur gibi sabahladığım günlerim var. Okudukça kurgu karşılaştırmaları yapmaya başladım ve hatta anlatım tarzlarını yorumluyordum. Kendi içimde yorumluyordum çünkü etrafınızda bu dilde konuşabilecek çok fazla insan olmuyor. Sınırlı kitap okuma alışkanlığı olan bir toplum olarak kitaplardan bahsedecek birilerini bulmak maalesef çok zor. Asıl soruya gelecek olursak yazma sürecim “neden ben de yazmıyorum?” sorusuyla aklımı meşgul etmeye başladı. Asıl önemli olan zaten o fikrin zihnimize düşmüş olması ve olabileceğine kendimizi ikna ve inandırmayla başlaması. Bende de tam olarak öyle oldu. Fikrim kendi içinde olgunlaşıp tüm cesaretimle kara düzen bir şekilde kalem kâğıdı elime alıp karakter seçmeye başladım ki bu benim için hiç zor olmadı. Kendi çocuklarımın isimleriyle bir kurgu oluşturmaya çalıştım. Uzun uğraşlar sonucu yazıp silmelerimin azalıp, yazdıklarımı beğenmeye başladığımda neredeyse ilk eserimi yarılamıştım. Doğru yapıp yapmadığımı onaylatmalıydım kendimi ikna etmek için de diyebiliriz ve deneyimli birilerine ihtiyacım vardı. Online yazarlık eğitimi almaya karar verdim böylelikle çok sevdiğim canım hocalarımın desteği ve bana kattıklarıyla ilk eserimi uzun uğraşlar sonucu tamamlamış oldum.

 3-) Yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham olan şeyler neler, Türk edebiyatında idol olarak gördüğünüz yazarlar var mı?

Kurgulayıp yazarken okuyup hayal etmek, canlandırmak gerçekten çok keyifli. Karakterlerimi kitap sayfalarında ya da satır aralarında görmek beni heyecanlandırıyor. İlham olan şeylerden biri müzik dinlemek, yazdığım bölümün duygusuna göre müzikler seçip dinlemeyi seviyorum. Karakterlerimin ne hissettiğini deneyimlemem gerekiyor ve gecenin sessizliğine kendimi bırakıveriyorum.

Türk edebiyatımızda çok kıymetli yazarlarımız var elbet, benim idol olarak gördüğüm yazım tarzını kendime benimsediğim ilk olarak Mine Söğüt, müthiş bir kurgu gücüne sahip üstelik bir kadın olarak çok başarılı bir yazar ve gerçekten kadın yazarların kıymeti bilinmeli üst düzey bir mesai gerektiren bir uğraş olduğunu düşünüyorum feminist değilim ama yaşamsal süreçte kadına biçilen rol bana göre biraz daha fazla olduğu için kadın yazarlar tercihim olur. Sezgin Kaymaz’ın kitaplarını okurken bende bıraktığı etki bambaşka, okuru yormadan müthiş bir mizah anlayışıyla mesajları okura aktarması çok hoş o sebeple yazarken her zaman mizahi örneklemem tercihim olacaktır.

4-) Yazmış olduğunuz kitaplarınızın türü ve konusu nedir, içeriğinden bahseder misiniz?

Kitaplarımın türü şimdilerde popüler olan “Genç yetişkin” dediğimiz roman türü olarak geçiyor fakat içerisinde aşkı, macerayı, dramı konu alan içerikleriyle kurgulamayı seviyorum ve okura her duyguyu geçirebilmeyi hedefliyorum.

5-) Şu an çıkarmayı planladığınız başka bir kitap projeniz var mı, sizi okuyanlara spoiler vermek ister misiniz?

Şu anda roman türünde yayınlanan iki eserim var bir de çocuk kitabım. İlk yazdığım roman “Deli Bal” ikincisi “Palanga” ikisinin de devam kitaplarını bir an önce tamamlamak istiyorum her hikâyenin bir sona ihtiyacı var ve henüz benimkiler tamamlanmadı. Deli Balın devamını fırsat buldukça yazmaya çalışıyorum.

Eğitime 1 gün ara Eğitime 1 gün ara

6-) Son olarak Türk gençlerine ve kitap tutkunu okurlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Farkında olmaya başladıkları andan itibaren hayata karşı amaç edinmek hedef belirlemek çok önemli. Erken yaşta farkındalık fark yaratır. Kendi çocuklarımı da bu bilinçle yetiştirmeye çalışıyorum evet hepimiz yaşamın vermiş olduğu zorluklarla mücadelemizi veriyoruz fakat önemli olan bu savaşta iyi birer savaşçı olmayı başarabilmek. Zamanın yetersiz geldiği şu dönemde kitap okumak çok zor olsa da akışı değiştirebilmek için bakışı değiştirmek gerekir ve bunun için bol kitap okuyan bir Türk gençliği olmasını temenni ediyorum.

Kaynak: Bülten