İSTANBUL – Aynı koridor, aynı tabela, ancak iki farklı bakış açısı... Yıllarını aile hukukuna adayan duayen Boşanma Avukatı Aydın Aydar’ın tecrübesi, şimdi oğlu Avukat Murat Aydar’ın yeni nesil perspektifiyle birleşiyor. Birinin dosyalarında mektupların, tanık beyanlarının anıları varken, diğerinin masasında silinmiş WhatsApp mesajları ve sosyal medya analizleri duruyor. Baba ve oğul Aydarlar, bir evliliği bitirme noktasına getiren sebeplerin ve boşanma sürecindeki beklentilerin son otuz yılda nasıl kökten değiştiğini, iki farklı kuşağın tanıklığıyla gözler önüne seriyor.
Tecrübenin Sesi: "Tahammül Değeri Kayboldu"
İlk sözü alan Avukat Aydın Aydar, mesleğe başladığı yıllardaki aile yapısı ve boşanma algısını anlatıyor: "Bizim zamanımızda evlilik, bir ömür boyu sürmesi beklenen, toplumsal bir kurumdu. Sorunlar 'nasıl çözeriz' diye düşünülürdü, 'nasıl gideriz' diye değil. Vefa, sabır, fedakârlık ve en önemlisi tahammül gibi kavramlar, o kurumun temel harcıydı. Elbette o zaman da şiddet, aldatma vardı ama boşanmak son çareydi. Şimdi görüyorum ki, en ufak bir anlaşmazlıkta 'tahammül etmek' yerine 'çekip gitmek' birincil seçenek haline gelmiş. O değerler erozyona uğradı."
Yeni Neslin Perspektifi: "Tahammül mü, Psikolojik Şiddet mi?"
Babasına saygıyla katıldığını belirten, ancak madalyonun diğer yüzünü de gösteren Avukat Murat Aydar ise kendi kuşağının bakış açısını şöyle özetliyor: "Babamın bahsettiği o kıymetli değerler elbette çok önemli. Ancak benim kuşağım ve bizden sonraki nesil, 'tahammül etmek' ile 'psikolojik şiddete maruz kalmak' arasındaki ince çizgiyi daha net görüyor. Artık insanlar, sırf toplum veya aile baskısıyla mutsuz bir evliliği bir ömür sürdürmek yerine, bireysel mutluluklarını ve en önemlisi zihinsel sağlıklarını önceliklendiriyor. 'Toksik ilişki', 'duygusal manipülasyon' gibi kavramlar, bizim davalarımızda çok daha sık duyduğumuz ve hukuken de karşılığı olan sebepler. Yeni nesil bir boşanma avukatı olarak bizim görevimiz, bu yeni dinamikleri de anlamak ve müvekkilimizin yaşadıklarına bu gözle bakmaktır."
Değişen Deliller: Mektuplardan Kripto Paralara
İki kuşağın farkını en net ortaya koyan alanlardan biri de delil toplama süreci. Avukat Murat Aydar, teknolojinin davaları nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor: "Delillerimiz bile evrim geçirdi. Eskiden mektuplar, fotoğraflar, tanıklar vardı. Şimdi biz, silinmiş sosyal medya yazışmalarının, sahte profillerin, hatta online oyunlardaki sohbetlerin peşine düşüyoruz. Boşanmada mal paylaşımı yaparken, artık eşlerin sahip olduğu kripto paraların veya NFT'lerin değerini araştırıyoruz. Hukuk, teknolojiye yetişmek için sürekli kendini güncellemek zorunda."
Bu noktada tebessüm eden Aydın Aydar, "Murat'ın bahsettiği dünya, biz mesleğe başlarken bir bilim kurgu filmi gibiydi," diyor. "Tecrübeli bir boşanma avukatı İstanbul gibi bir şehirde çalışıyorsa, bu değişime ayak uydurmak zorunda. Ama görüyorum ki, teknoloji ne kadar değişirse değişsin, temel duygu aynı: ihanete uğramışlık ve hayal kırıklığı."
Baba ve oğul Aydarlar, ofislerinde sadece dava dosyalarını değil, aynı zamanda kuşaklar arası bir tecrübe köprüsünü paylaşıyorlar. Biri tecrübenin bilgeliğini, diğeri ise modern dünyanın dinamizmini temsil ediyor. Ve ikisi de şu konuda hemfikir: Sebepler, yöntemler ve beklentiler ne kadar değişirse değişsin, adil, onurlu ve en az hasarla tamamlanan bir boşanma süreci, her dönemin en temel hukuki ihtiyacıdır.