Hattat Enerji’nin Amasra’da üretmeyi hedefledikleri yıllık 10 milyon ton taşkömürü için Çin’den 8 yeni makineler getirmesi ve bunları üretimde kullanmaya başlayacağını açıklaması, üretecekleri kömürü de taşıyıp pazarlayabilmek için bazı kolaylıklar sağlanmasını istemesi bu yörede yeni bir tartışmanın konusu oldu.
Tartışmanın bir tarafı Hattat Enerji ve Madencilik, bir tarafı ise Bartın Platformu. Platform yıllardır sürdürdüğü tezini savunmaya kararlı ve “Vahşi madencilik” olarak isimlendirdiği doğanın tahrip edilerek kömür üretilmesine karşı çıkıyor. Bu konuda açılan tüm davaları da kazanmış bulunuyor.
Hattat Enerji’nin son olarak yaptığı basın açıklamaları üzerine bir açıklama yapan Bartın Platformu Amasra’da üretime karşı olmadıklarını ancak kömür üretiminin TTK yani Devlet eliyle yapılmasını istiyor.
Hattat’ın yıllardır kamuoyunu yanıltmayı amaçladığını belirten platform son yaptığı basın açıklamasında şu görüşlerine yer vermiş bulunuyor:
“Gömü’deki tek kuyudan bu yıl 500 bin ton, gelecek yıl 1,5 milyon ton, sonraki yıl 5 milyon ton, daha sonra da yılda 10 milyon ton kömür” üreteceklerini söylüyor bu elemanlar. Ya sayı saymayı bilmiyorlar ya da hayal güçleri çok geniş. Yılda 10 milyon ton kömürü sadece bir kuyudan çıkaracağını iddia eden bu hayal gücü yüksek elemanlara, lavuar tesislerinin daha kesinleşmiş bir ÇED olumlu kararı olmadığını hatırlatmak isteriz. Kaldı ki o rapordaki kömür üretim miktarları ile lavvar tesisinin üretim kapasitesi ve lavuar atıklarının depolanacağı orman alanlarının depolama kapasitesi, yılda 10 milyon tonluk taşkömürü üretimi ile örtüşmüyor.
Bartın Platformu’na iftira atmalarının nedenine gelince; açıklama yapan elemanlardan biri, kömürü deniz yoluyla taşımak zorunda olduklarını söylemiş. Açık söylemese de bunun için de Tarlaağzı Balıkçı Barınağı’nı istediklerini ya da onun yanına bir dolgu alanı ve rıhtım yapmak istediklerini itiraf etmiş. Tarlaağzı Balıkçı Barınağı’na çökemeyeceklerinin kanıtı kooperatif üyelerinin yürekli mücadelesi. Hem ülkenin yasaları hem de kooperatif üyeleri buna izin vermiyor. Dolgu alanı ve rıhtım ise zaten yapmak istedikleri termik santralin bir parçasıydı. Termik santralde yakacakları kömürü bu rıhtım aracılığıyla getireceklerdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2016 yılında Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında, Hattat için termik santral, kül barajı, dolgu alanı ve rıhtımın inşa edilmesi için değişiklikler yapmıştı. Bartın-Amasra halkı, Bartın Platformu öncülüğünde bu değişikliklerin iptali için bir dava açmıştı. Danıştay 6. Dairesi bu itirazı kabul edip bakanlığın yapmış olduğu değişiklikleri iptal etmişti. Şirket ve bakanlık bu kararı temyiz ederek, iptalini istemişti. Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu bu itirazları Haziran 2024’te reddederek bu dolgu alanı ve rıhtım ile termik santral, kül barajının yapılmasının önünü kesin olarak kapatmıştı.
Şimdi şirket, termik santral ve kül barajı yapımından vazgeçtiğini açıklıyor fakat dolgu alanı ve rıhtımını inşa etmek için pazarlık fırsatı arıyor. Bartın-Amasra halkı Amasra’daki taşkömürünün çıkarılmasını istiyor fakat bunun halkı 20 yıldır kandıran ve Amasra için mücadele edenlere iftira atan bir şirket tarafından değil, Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından devlet eliyle yapılmasını istiyor. Bartın Platformu da 2019 yılından beri Bartın-Amasra halkının bu talebini dile getirdiği ve Hattat’ın usulsüz işlerine dava açtığı için hedef oluyor.
Hattat Holding ‘in son çıkışlarının yine hukuka aykırı bir idari işlemin habercisi olması ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Bizim mücadelemiz doğa koruma ve halk sağlığı mücadelesidir, yaşadığımız yerin havasına, suyuna, ormanına sahip çıkma mücadelesidir. Hattat’a ait lavuar tesisi daha inşaat aşamasında Çapak Deresi’nin yatağını doldurmuş, Tarlaağzı plajını çamura bulamıştır. Bunlar bile Hattat Holding’in vahşi bir sanayici olduğunun somut kanıtlarıdır. Amasra’nın sağlıklı geleceği için gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyoruz ve bir kez daha söylüyoruz ki, Hattat senin yalan ve iftiralarına karnımız tok. Senden tek talebimiz; etrafa kendi çamurunu bulaştırmaya çalışmayı bırak ve işini doğru yapacaksan yap. Yoksa Bartın Platformu, Bartın-Amasra halkından aldığı destekle, her türlü usulsüzlüğüne karşı toplumsal ve hukuksal mücadelesine devam etmeye kararlıdır."
