Emekçiler kentinden emekliler kentine dönüşen Zonguldak’ta parkları yaşlı kesim dolduruyor. Özellikle kentin tek bedava helası olan valilik binası altındaki belediye helasına yakın olmak için buradaki parkı tercih eden emekliler, ellerinde evlerindeki bidondan su doldurdukları küçük pet şişelerle günlerini wc ve parktaki banklar anasında gidip gelerek geçiriyorlar. Geçim sıkıntısını iliklerine kadar hisseden emekliler utanmasalar kaldırımlarda vatandaşa el avuç açacaklar ama yapamıyorlar, utanıyorlar.
Bunu yapanlar ise bazı gençler. Amaçları ise ailenin geçimine katkıda bulunmak. Zonguldak’ın tek ana caddesi olan Gazipaşa’yı mesken tutan bir takım ilkokul çağındaki genç çocuklar “kendilerine neden okulda değilsiniz?” diye soran olmayınca bu caddedeki kaldırımlarda sabahtan akşama kadar dümbelek çalarak gelenden geçenden “boş geçme abi-abla” şeklinde önlerine koydukları kutuya para istiyorlar.
İnsan yoksulluğunun böylesine pervasızca sergilendiği Zonguldak kaldırımları, bizi yönetenlere de bir ders olacak şekilde günlük yaşamımızdaki yerini alırken, çalan dümbelekler de günün fon müziği şeklinde o dersin mütemmim cüzü, yani tamamlayıcı unsuru.
Yoksulluk kaldırımlarda
Kimi el avuç açıyor, kimi dümbelek çalıyor; tek amaçları evlerine ekmek götürmek
Bunlar da ilginizi çekebilir