YAZ SEZONU/ ZOR GÜNLER

Abone Ol

Yaz sezonu zor geçiyor.Kamu adına işçilerimiz.
Memurlarımız. Toplu sözleşme görüşmeleri bugün adına devam ediyor.
Memurlarımızın da Ağustos ayında görüşmeler bir ay sürecek şekilde nihayete erecek.
Kamu toplu sözleşmelerinde yedi aydır süregelen görüşmeler adına kilit açılamadı.Halen daha karşılıklı görüşmeler sürüyor.Çerçeve protokolü bile altı ay sürdü.Zam artışına gelmek ve teklif almak yarım yıl sürer mi?Sürdü.
Zam artışları birinci teklif, ikinci teklif verildi.
Nihai teklif adına son teklifler bekleniyor.
Kamu toplu sözleşmelerinde işçilerimiz ve çalışanlarımız adına mutlu sona ulaşılacak mı?
Yoksa grev ile karşı karşıya kalacak mıyız?
Grev sözü bizleri ürkütüyor.
Evet.
Grev toplu sözleşme görüşmeleri adına sendikanın en doğal hakkı.
Uzun zamandır grev ile anılmadık.
Grev duymadık.
Yeniden grev sözleri ve söylemi hepimizi huzursuz ediyor.
Hele ki Ağustos ayına ait gün verilmesi bile tedirgin etti.
Kamu toplu sözleşme görüşmeleri tabi ki 600 bin üzeri işçilerimizi ilgilendiriyor.
Yetkili sendika TÜRK İŞ.
Ve HAK İŞ’ de yanında.
Zaman dahilinde DİSK ile de görüş alışverişleri yapılıyor diye biliyorum.
Toplu sözleşmelerde bakanlık nezdinde artık son viraj ve son parkura girildi.
Bu ay sonuç ayı.
Olumlu veya olumsuz karara bağlanacak.
Bu konuda pek çok detaylı analiz yazımız oldu.
Bugün için teklifler verildi.
Birinci teklif % 16+8=24, ikinci yıl ise % 7+5 gibi görüldü.
İkinci teklif adına ise % 17+10 ile 27 rakamına çıktı.
Son teklif ise tahmin ediyorum %18+12= 30 ile nihayete erecektir düşüncesindeyiz.
Kabul görür mü? Kabul görür düşüncesindeyiz.
Sendika tarafı ilk altı ay % 50, geri kalan altı aylar içinde % 25 gibi peşi sıra teklifleri var.
Bu rakamın yakalanması imkansız olarak adlandırılıyor.
Bu anlamda son virajda mutlu sona ulaşılacaktır umudundayız.
Önemli olan tabi ki zamların verilmesi değil, alım gücünün korunması,enflasyonun durması, zamların frenlenmesi, geçim ve refah düzeyinin artması daha çok öne çıkıyor.
Alınan zamların altı ayda erimesi ile verilen zamların kaybolmasını hiç kimse istemiyor, kabul etmiyor.
Bu nedenle yüksek zam artışı isteniyor, talep ediliyor.
Bu sözleri bizler zaman dahilinde TÜRK İŞ Genel başkanı Ergün Atalay’dan da canlı duyuyoruz.
Bakalım bu ayın sonuna kadar kamu toplu sözleşmelerinde ne gibi gelişmeleri göreceğiz, yaşayacağız.
Takip ediyoruz.
Bununla birlikte kamu toplu sözleşmeleri adına Zonguldak kısmı önemli ve değerli.
GMİS ne yapacak?
Yer altı ve yer üstü işçilerimiz var.
Kayıplar var.
Sorun ve sıkıntılar had safhada.
MTA işçileri ne olacak?
Yer üstü işçilerinin sorunu da artarak sürüyor.
Bir iyileştirme sağlanabilecek mi?
En azından kabul edilebilir bir duruma ve konuma gelecek mi?
İnşallah diyelim ve bu konuda müjdeleri bekleyelim.
Yeraltı madencilerimiz günün şartlarına göre artışları alsın, yer üstü çalışanlarımız ise mutlu sona ulaşsın.
İnşallah bu kritik günler aşılır.
Aşılmalı.
Grev konusunu Zonguldak adına düşünemiyorum, düşünmek istemiyorum, aklıma bile gelmesin diyorum.
Çünkü grevin bize hiç olumlu yansıması olmaz.
Zonguldak’a faydası ve yararı olmaz.
İleriyi düşünerek hareket edelim.
Diyalogları kopartmayalım.
Toplu sözleşme sonrası TTK adına birçok plan ve programı hayata koymamız gerekir.
Daha yapılacak pek çok yatırım, yeni istihdam alımlarının önünün açılması, İlimiz ve bölge kamu madenciliğinin atağa kalkması adına çok çalışmalarımız olacak.
Bu konuda GMİS’ e çok iş düşüyor.
Bizlerin de sorumluluk görevi adına katkı vermemiz önemle gerekiyor.
TTK’ sız Zonguldak düşünülemeyeceğine göre.
GMİS olmadan da TTK olmayacağına göre.
Zonguldak olarak bu bütünlükle yer almamız gerekiyor.
TTK bizim amiral gemimizdir.
Hiç kimse bu kuruma zarar veremez.
Bizlerde yaşaması adına yoğun uğraşacağız, çalışacağız.
Tabi ki Enerji bakanımız Bayraktar’ın dediği gibi TTK yeni bir anlayışla, daha çok modern bir yapı ile birlikte pek çok yatırımlar yapılarak, üretim artırılarak, kurumun daha karlı hale gelmesine çalışılacak.
Burada yerli ve milli anlayışı ile kendi öz kaynağımız taşkömürümüzü yeraltından çıkartacağız, üretime kazandıracağız, demir ve çelik sanayinin, enerji santrallerinin hammaddesini vereceğiz, temin edeceğiz.
Bunu TTK Genel müdürümüz başta üst düzey kurmay yöneticilerimiz ile birlikte çalışanlarımızla başaracağız.
TTK’ da görev yapan herkes çalışmalı, çalışmak zorunda.
Yoksa başaramayız.
Çalışmayanda kurumda görev almamalı bizim düşüncemiz ve kanaatimiz..
TTK ‘da büyük düşünmek zorunda.
Kok fabrikası ile de bu büyük düşünmeyi taçlandırmalı.
İnşallah diyelim .
Yarın ki yazımıza memur toplu sözleşmeler ile devam edelim.
Yine hakem heyetine gidilmesin.
O zaman kamu memur sendikalarının temsilciliği tartışma konusu oluyor.
Şimdilik nokta diyelim