TURLAR VE ZONGULDAK GERÇEKLERİ

Abone Ol

Zonguldak halkına gezmeyi görmeyi öğreten ve onların ufuklarını kent yaşamı ile sosyal belediyecilik konusunda genişleten turlardan Allah bin kere razı olsun…

Ne olduğumuzu, ne olmadığımızı veya olamadığımızı, nelerden yoksun bırakıldığımızı, nasıl bir yaşamın bizlere layık görüldüğünü bu turlar sayesinde öğreniyoruz. Öyle pahalı da değiller, evde kalsanız da aynı para walla…

Zonguldaklı bir firmanın düzenlediği gezilerden birinden, Doğu Karadeniz gezisinden dönen bir emekli vatandaş ile konuşuyoruz, şöyle diyor, şunları anlatıyor:

-Ordu, Sinop, Samsun, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin ve birçok ilçeye uğradık, yaylalara çıktık; yok yok, nereye gidersek güler yüz, turizmden para kazanmayı öğrenmişler…

-Karadeniz sahilindeki tüm şehirler Zonguldak’a en az on basar, 20 basar, Samsun 50 basar…

-Hele Ordu, hayran kaldık, teleferik sistemi bile var…

-O kumsallar, bir tarafınız yol, bir tarafınız deniz; tertemiz, her türlü sosyal tesisi sahillere konuşlandırmışlar…

-Batum’a bile geçtik, adamlar bizler ve bizim gibi Türk turistlerden öyle bir para kazanıyor ki aklınız durur, centilmenlik ve nezaket iç içe.

-Hediyelik eşya sektörü bizim şehirlerde de gelişmiş, ama Batum’da süper gelişmiş; otelcilik, pansiyonculuk çağ atlamış, bizim yaylaları, gölleri, sayfiye yerlerini kuşatan arap baskısı Batum’da yok… Adamlar kendileri böyle bir oluşuma izin vermiyorlar…

Evet; daha neler neler dedi, neler neler anlattı, insan özeniyor vallahi. Neden biz yaşadığımız kentte insanca bir düzen ve yaşam şartlarına sahip değiliz? Daha yeni yeni 50-60 yıllık plajlarımız iyileştirildi, yenileri açıldı; peki eski belediye yönetimleri ne yaptılar?

Neden bir lavuar alanı 15-20 yıldır öyle leş gibi yatıyor?

Neden liman çevresi ya kömür deposu, ya halka kapalı alan, bu kentin insanlarının buralarda gezip nefes alma hakkı neden engelleniyor?

Fevkani Köprü neden yıkıldı, kime ne yararı oldu?

Neden kent içindeki, mahallelerdeki binaların kaçak katları var?

Neden ülkenin en pahalı, en kazık kent içi ulaşımı bizde?

Neden bizde lokanta yok, neden her taraf dürümcü, çiğ köfteci, ekmek içi bilmemneci?

Bu türden sorular uzayıp gidiyor; Zonguldaklıları ülkenin diğer kentlerine taşıyan turlar bu işi sürdürdükçe, bizim buradaki yaşamımızı sorgulayacak insan sayısı da artacak. Bizi bu hale düşürmüş olanların foyaları ortaya çıkıp boyaları dökülecek…

Turları destekliyoruz, gidelim gezelim görelim, neden en alt düzeylerde yaşadığımızı daha iyi anlayalım…

Ufkumuzu genişletelim, insan olduğumuzun da farkına varalım!