Türkiye İstatistik Kurumu’nun Nisan/2022 enflasyon verilerini açıklarken Tüketici Fiyat Endeksi bilindiği gibi bir önceki aya göre %7,25, bir önceki yılın Aralık ayına göre %31,71, bir önceki yılın aynı ayına göre %69,97 ve on iki aylık ortalamalara göre %34,46 artış gösterir ken; Yurt İçi Fiyat Endeksi(Yİ-ÜFE) ise Nisan ayında bir önceki aya göre %7,67, bir önceki yılın Aralık ayına göre %39,23, bir önceki yılın aynı ayına göre %121,82 ve on iki aylık ortalamalara göre %72,03 artış göstermişti.Bu arada Enflasyon Araştırma Grubu(ENAGRUP) nun Nisan/2022 Ayı verilerine bakıldığın da ise aylık bazda %8,68 oranında artarken;E-TÜFE' deki 12 aylık artış oranı %156.86 olarak gerçekleştiği açıklanmıştı. Bu arada Nisan/2022 Ayında en fazla artış gösteren Giyim-Ayakkabı Grubunda aylık %13,81 oranında olurken,aylık bazda ikinci fiyat artışı %11,51 oranında konut grubunda oluşmuş; üçüncü fiyat artışı ise %9,31 oranın Gıda ve Alkolsüz içeceklerde görül müştü.
* * *
Gerçekte TÜİK ve ENAGRUP Nisan ayı enflasyon veri lerine bakıldığında; Yİ-ÜFE deki %121,82 lik oranında artışla ENAGRUP Nisan Ayı enflasyon verisi olan 12 aylık %156,86 oranındaki mukayeseye göre %35,06 lık bir fark olsa da asıl dikkat çekici durum TÜİK Tüketici enflasyonu TÜFE ve Yİ-ÜFE arasındaki makasın daha da açılmış olması .Çok tabii olarak da Ramazan Bayramı sonrası diğer ekonomik veri trafiğine bakıldığında durum pek de iç açıcı görünmezken; Nisan PMI endeksinin 50,0 sınırının altına 49,2’ye ilerlemesi imalat sanayiinde daralma dönemine işaret ediyor. Bu yönde Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un “Nisanda ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre %24,6 artışla 23,4 milyar dolar oldu. Bu rakam, tüm zamanla rın en yüksek aylık ihracat rakamı”şeklinde bir açıklamada bulunmuş olsa bile Nisan/2022 dış ticaret verisinde ithalat artışı %34,9 ile aylık seviyeyi 29,5 milyar dolara taşımış durumda görünürken; oluşan aylık dış ticaret açığı da 6,1 milyar dolarla geçen yılın 3 milyar dolarına kıyasla %98,1 oranında da genişlemiş oluyor.Buna göre de Ocak-Nisan 2022 dönemindeyse ihracat artışı %21,7 olurken ithalattaki büyüme %40 olunca dış ticaret açığı da %130 artmış oluyo
* * *
Hal böyle iken, Nisan ayında Geniş Ekonomik Grupla rın (BEC) sınıflamasına göre,en çok ihracat 12 ,4 milyar dolar
la (%30,7 artış) “Hammadde (Ara malları)” grubun da yapılırken, bu grubu sırasıyla 8 milyar 70 dolarla (%12,7 artış) “Tüketim Malları” ve 2,7 milyar dolarla (%40,6 artış) “Yatırım (Sermaye) Malları” gruplarının takip ettiği izleniyor.Bu anlamda olayın ithalat kısmına baktığımızda ise durum daha endişe verici; BEC sınıflamasına göre, en çok ithalat 24,1 milyar dolarla (%44,9 artış)“Hammadde (Ara malları)”grubunda yapılır ken, bu grubu sırasıyla 3,2 milyar dolarla(%11,5 oranın daartış)“ Yatırım(Sermaye) malları ve 2,2 milyar 170 mil yon dolarla (%7,5 azalış) “Tüketim Malları” grupları takip ediyor.Dış ticaret verilerin deki detaya göre Türkye ekonomisinde ihracatın ithal girdi mallara olan bağımlı lığında değişen bir durum yok.bu amaç için bir yapısal değişim çabası hükümette de gözükmüyor.Mamafih ithal tüketim mallarının yıllık bazda daralması iç talepteki enflasyon şokuna bağlı küçülmeye de işaret ediyor.
* * *
Sonuç olarak, görünürde cari açık 40 milyar dolara doğru ilerliyor. Kırılganlıkla eşleşen finansman sorunu ve FED’in faiz arttırımı adımları TL üzerindeki baskıları da gittikçe arttırdığı veçhile madalyonun öteki yüzü duru munda.Diğer taraftan da özellikle hipermarketler ve zincir marketler cephesinde fırsatçılık almış başını gidiyor. Keyfi yapılan fiyat artışları ise işin cabası.Gıda güvenliği konusunda her geçen gün gittikçe kötüleşen bir görünüm var.Ekonomide çok yüksek maliyetler yaratan; tedarik zincirinde aksama lara neden olan ve hiperenflas yona doğru yol alan yüksek enflasyonun, fiyat istikrarını ve dengeleri bozma yönüyle sürdürülebilir olmaktan çıkmış olması girdi maliyetlerin deki fiyatların daha da yükselmesine neden oluyor.Öte yandan da yüksek enflasyonun son geldiği noktada medya cephesinde şu veya bu şekilde fiyat artışlarını te tikler mahiyetteki gerçekleştirilen maniplasyonlar, bu kabil çıkarılan temel siz haberler ise durumu daha da kötüleş tiriyor.Her halükârda genel tüketim politikasının bir anda değiştiri lerek üretim politikasının uygulanması, tarım ve hayvan cılık sektörlerine gereken önemin verilerek mutlak şekilde yüksek maliyetlerin önüne geçilmesi büyük önem taşıyor. Bunun için de üretimde oluşan yüksek maliyet lerin önüne geçmek üzere geniş kapsamlı bir analitik çalışma yapılarak; olabilirse ithal ara malı girdi lerin azaltılmasına yönelik iç piyasa dinamiklerinin bir an önce harekete geçirilmesi ve ara malının üretim bazında iç piyasadan karşılanması da gerekiyor.