TÜRKİYE EKONOMİSİNDE SON BÜYÜME RAKAMINA RAĞMEN HIZ KAYBI YAŞANIYOR

Abone Ol

Bu hafta başında açıklanan 2021 yılı büyüme rakamları oldukça gerilerde kalırken; daha Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan öncesinde siyasi otoritenin anflasyonu kontrol edebilme yönünde denetimi kaybetme sine karşılık piyasalarda şok etkisi yaratan doğalgaz ve %127 lik yüksek oranlı elektrik zamlarının yarattı ğı etkiler incelendiğinde iç talepte göreceli şekilde yavaşlatmaya yönelmişti. Bu da demek oluyor ki,ihracat artışı yavaşlarken,iç talep kademeli bir tarzda normalleşme havası içine tam girerken; bu defa da Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı yavaşlama süreci nin devreye girdiği izleniyor.Bu kapsamda da en son açıklanan PMI verisine göre; geçen Ocak ayında 50,5 olarak kaydedilen manşet PMI,Şubat’ta çok hafif bir düşüşle 50,4 düzeyinde gerçekleşti. Bununla birlikte endeks son dokuz ay boyunca eşik değer 50,0’ın üzerinde seyretti.

* * *

Manşet PMI endeksinin 50,0’ın üzerinde kalmasına rağmen Türk imalatçıları Şubat ayında da bir dizi sorunla karşılaşmaya devam etti ve bu durum üretimin yeniden ivme kaybetmesine de yol açtı.İlk olarak, toplam yeni siparişler üst üste beşinci ay yavaşlama kaydetti.Fiyat artışları ve piyasa belirsizliğinin müşterileri caydırması nedeniyle toplam yeni siparişler üst üste beşinci ay yavaşlaması ile dikkat çekici olmakla birlikte en son açıklanan PMI detayının ise sonraki aylarda olabilecek fiyat artışlarına işaret etti ği görülüyor. Çünkü bu yöndeki gelişmelere bakıldı ğında ham madde, enerji ve nakliye fiyatlarının yanı sıra ücretlerdeki artışlara bağlı olarak girdi maliyetleri Şubat’ta keskin bir şekilde yükselmeye devam etti. TL’de yaşanan değer kaybı da bu yükselişe katkı yaptı. Özellikle enerji ve ham madde maliyetlerindeki yükselişin yansıması olarak firmalar satış fiyatlarını yine belirgin bir şekilde artırdı. Bununla birlikte hem girdi maliyetleri hem de nihai ürün fiyatları enflasyonu 2021’in sonlarındaki seviyelerle kıyaslandığında ivme kaybetmeyi sürdürdüğü izleniyor.

* * *

Bu arada piyasa şartalrındaBloomberg HT Tüketici Güven Endeksi şubat ayında bir önceki aya göre %14,86 düşerek%45,32 şeklinde açıklanırken;ndeksin detaylarına öne çıkan yaşanan ekonomik durum nedeniyle tüketicinin mevcut durum algısında, geleceğe ilişkin beklentilerinde ve tüketim eğiliminde gerileme olduğu ortaya çıktı.Çok tabii olarak bütün bunlar çift rakamda artmaya devam eden yüksek enflasyonla beraberalım gücündeki düşüş yanında enerji fiyatlarında yaşanan şok tüketici güvenindeki sert geri çekilmenin nedeni olarak açıklanabilir.Aslın da her iki durumda da değişim beklenmemesi tüketici güveninde toparlanmanın kolay olmayacağını uzun vadeye de yayılabileceğini gösteriyor.

* * *

Sonuç olarak, temel girdiler kapsamında yer alan doğalgazda %50 lik; elektrikte KwS %127 lik gibi çok yüksek oranda gerçekleşen bu şok zamların enerji fiyatlarına yansımasının mutlak şekilde tüketici güveninde zamanla hissedilemeye başlamasının getirdiği tüketici güvenimdeki bozulmayı daha da kötü hale getirmesi de mümkün olabilir.Bu arada bahse konu büyümenin analizi yapıldığında; her ne kadar kişisel gelirlere yansımasa bile,tedarik zincirinde yaşanan tüm zorluklara rağmen geçen yıl toplam yeni siparişler üst üste beşinci ay yavaşlama kaydetti. Söz konusu yavaşlama, fiyat artışları ve piyasa belirsizliğinin müşterileri caydırması nedeniyle geçen yılın Mayıs ayından beri en yüksek düzeyinde gerçekleşti. Bu durum, uluslararası talepteki iyileşmeylebirlikte yurt dışından alınan yeni siparişlerin yeniden büyümeye geçmesine rağmen yaşanmış oldu.Son gelinen noktada ise ham madde, enerji ve nakliye fiyatlarının yanı sıra ücretlerdeki artışlara bağlı olarak girdi maliyetleri Şubat’ta keskin bir şekilde yükselmeye devam etti. TL’de yaşanan değer kaybı da bu yükselişe katkı yaptı. Özellikle enerji ve ham madde maliyetlerindeki yükselişin yansıması olarak firmalar satış fiyatlarını yine belirgin bir şekilde artırdı. Bununla birlikte hem girdi maliyetleri hem de nihai ürün fiyatları enflasyonu 2021’in sonlarındaki seviyelerle kıyaslandığında bu durum ivme kaybetmeyi halen sürdürme ve enflasyondaki artışın devamı anlamına da geliyor.