Son alınan bilgilere göre Türkiye imalat sanayi sektörü PMI aralıktaki 52,1 seviyesinden ocakta son sekiz ayın en düşük seviyesi olan 50,5’egerilerken daralma sınırı olan 50,0’ninbiraz üzerinde düşmesiyle Türkiye ekonomisindeki yavaşlama gözle görülür duruma geldi.MevcutPMI verisinin detaylarına bir göz atıldığındaimalat sanayi açısından işlerin sert şekilde yavaşlamasının arkasında büyük ölçüde enflasyon sorunu bulunuyor. Geçen 2021 yılında sert yükselen enflasyon ocak itibarıyla sanayi sektöründe sorun yaratmaya devam ediyor. Döviz kurundaki dalgalanmalarla girdi maliyetleri yükselirken, nihai ürün fiyatları enflasyonu da üretimde darboğaz yaratıyor. Sonuç olarak girdi ve ürünlerini çift rakamlı artarak devam eden enflasyon karşısında ürün fiyatlamalarında zorluklar yaşanır ken; alınmakta olan siparişlerle ilgili gecikmeler de söz konusu olabiliyor.
* * *
Hal böyle iken imalat sektöründe olası yavaşlamalar olsa bile büyümenin buna rağmen istihdama olumlu yansımasına rağmen 20 aydır devam eden istihdam artış eğilimi ocakta en düşük artış kayda geçerek pandemi öncesi istihdam yakalanırken, sonrasında yaşanan olumsuzluklar işsizlik konusunda belirli bir politikanın olmadığı ortaya koyuyor.Bu durumda ya vaşlayan büyüme karşısında 2022 nin daha ilk çeyrek döneminde işsizlik oranlarında işsizliğin artabileceğine işaret ediyor. Öteden beri tarım ve hayvancılık sektörlerinde görüldüğü gibi imalat kesi minin en önde gelen şikayet konusu olan sorun;döviz kurundaki devresel dalgalanmalardan kaynaklı TL. deki güçlü değer kaybı ile gittikçe körüklenen güçlü enflasyonist baskılar oluyor.Ocak enflasyonun aralık seviyesinin altında olduğuna işaret eden üreticilerin sıkıntısı girdi maliyetlerinin artmaya devam etmesiyle mevcut durum satış fiyatı ayarlamalarını da ziyade siyle zorlaştırıyor.
* * *
Bu arada eni siparişlerdeki azalma faaliyeti de beraberinde aşağıya çektiğinden, kapasite sorunu giderek azalıyor. Kredi Garanti Fonu ile yeni yatırım yaratma peşinde olan hükümet açısından bu da kötü haber. Keza, gelecek olan kaynak kapasite artırıcı yatırımlar yoluyla enflasyonu dizginlemek yerine, yüksek enflasyon nedeniyle işletme sermayesi olarak daha düşük verimli harcanacak.Tedarik sorunları azalsa da devam etiğinden, kaynak bu tarafta da kullanılacak.Ocak PMI detayları Türkiye’nin yükselmesine izin verilen enflasyon ortamında nasıl ivme kaybettiğini yansıtması açısından oldukça önemli görünüyor.
* * *
Sonuç olarak,resesyon (durgunluk)ile yüksek enflasyonist baskının cari olduğu bir ortamda; yaygın arz-talep dengesizliklerinin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalarda 2022 yılının ilk yarısının sonuna kadar enflasyonu yüksek tutması bekleniyor. Geçici faktörlerin etkilerinin aşamalı olarak azalması, mallara yönelik yapılan harcamaların yavaşlaması ve enerji fiyatlarındaki düşüşle, yılın ikinci yarısında toparlanma sağlamlaştıkça enflasyon da muhtemelen yavaşlayacak. Enflasyonist baskıların boyutu ve süresi hakkında devam eden belirsizliğin, enflasyon beklentilerinde kalıcı olumsuz bir etki yaratmasını önlemek için merkez bankaları biraz daha sert bir duruş benimsiyorsa da; Türkiye açısından ortaya çıka bilecek içsel ve dışsal belirsizlikler de dikkate alındı ğında; her halükârda TCMB’ıncapolitika faizi düşürülse bile cari faizlerdeki yükselişler karşısında Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişmekte olan ülkelerde toparlanmayı yavaşlatması bekleniyor. Çok tabii olarak mevcut yükselen faiz oranları karşısında çift ra kamda halen yükselişini sürdüren yüksek enflasyonun kontrolünü de zorlaştıracak gibi bir izlenim veriyor. Bununla beraber Türkiye, yüksek enflasyona rağmen alışılmışın çok dışında bir politika izleyerek politika faizini düşürme yolunda ilerleyen bir istisna olsa da 2022 yılında piyasaların bu gidişi tersine çevirmeye zorlayacağı tahmin ediliyor. Özellikle enerji fiyatlarında jeopolitik-jeostratejikve arz-talep dengesi kaynaklı sorunların yarattığı yükseliş ile birlikte FED’inbilanço genişletici politikaları sonlandıracağına ve faiz artışlarına kısa sürede başlayacağına dair sinyaller vermesiyle Türkiye’nin para politikasındaki yönünü önümüzdeki 2-3 ay içinde zorlayabileceğine dair yapılan yorumlar da gittikçe yoğunlaşıyor.