Son 20 yılın zirvesi!

Abone Ol

Ekonomik kriz her geçen gün derinleşerek artıyor.

Ramazanın gelişiyle vatandaş gıda ürünlerinde indirim beklerken maalesef artan fiyatlar hız kesmiyor.

Kdv indirimleri yapıldı yeterli geldi mi? Hayır...

Alım gücü düştükçe düşüyor!

Market poşetleri dolmuyor.

Sebze meyve kiloyla değil taneyle alınıyor artık.

Bütün sorun gıda fiyatları da değil,

Bunun kirası var.

Elektriği var.

Doğal gazı var.

Ulaşımı var.

Eğitim masrafları var.

Çocuğunun ihtiyaçları var.

Varda var yani!

Birde TÜİK'in ve ENAG'ın açıkladığı mart ayı enflasyon rakamları var ortada .

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), yayımladığı raporda mart ayı enflasyon oranını yüzde 142,63 olarak açıkladı.

TÜİK ise mart ayı enflasyon oranını yüzde 61,14 olarak duyurdu.

TÜİK :

Yıllık enflasyon 61,14

Mart ayı enflasyon 5,46

ENAG:

Yıllık Enflasyon 142,63

Mart ayı enflasyon 11.93

TÜİK bu rakamları,

Ocak ayında yüzde 48.69

Şubat ayında ise yüzde 54.44 olarak açıklandı.

Rakamlarda da göründüğü gibi artış devam ediyor

Enag ve Tüik 'in açıkladığı rakamlar arasındaki fark yüzde yüz...

Açıklanan yüzde 61.14 ile bile tüfedeki artış son 20 yılın zirvesini görmüş oldu.

Resmi olarak Tüik'in verileri dikkate alınsada hepimizin cebine yansıyan Enag' ın yayınladığı rakamlar daha yakın diye düşünüyorum.

Şekere : %320 zam

Motorine : %260 zam

Benzine : %250 zam

Otogaza : %230 zam

Ayçiçekyağı : %210 zam

Elektriğe : %170 zam

Mutfak tüpü : %150 zam

Ekmeğe, una: %140 zam

Ete, süte : %130 zam

Ulaşıma : %110 zam yapılan bir ülkede açıklanan bu oranlar hiç inandırıcı değil.

Her fırsatta yalnız ülkemizde değil tüm dünya ülkelerinde olan krizden bahsediliyor.

Buna çokta katılamayacağım.

Avrupa Birliği ülkelerinde enflasyon ortalama yüzde 7.5 iken, Amerika 'da yüzde 7.9, bizde bu oran 61.14.

Siz karar verin bizim yaşadığımız kriz tek başına dünyadaki krizin bir yansıması mı?

Yoksa kötü yönetilen ekonominin bir sonucu mu?

Cevap rakamlarda...

Söylemeden geçemeyeceğim birde her şeyin yolunda olduğunu söyleyen, insanların sinemaya gitmesini zenginlik belirtisi olarak gören, ekonominin iyi olduğunu savunan bir zihniyet var. 80 milyonluk ülkede 7 milyon kişi bergen izlemişmiş.

Anlaşılan bu gibi insanların düşüncesi, karnın doyuyorsa tamam, fazlasını yapıyorsan zenginsin.

Ülkemizde her bireyin insanca yaşamak, bunun dışında gezmek, tatil yapmak, sinemaya gitmek, sosyaleşmek hakkıdır.

Lüks değildir olması gerekendir aslında.

Işıldayan gözlerle bakmaktan daha fazlasına ihtiyacımız olduğu ortada.

Bir şeyler yapılmazsa marketlerde, pazarlarda ürün bulmakta zorlanacağımız günler yakındır.

Mevcut yönetim en kısa zamanda daha etkin çözümler bulmalı, üretime teşvik planlaması yaparak ve ekonomiyi gerçekten ekonomiden anlayan kişilere teslim etmelidir.