Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl Başkanlığında düzenlenen basın açıklamasında Zonguldak Belediye Meclisinin aldığı kararlar değerlendirildi.

CHP Zonguldak İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısına İl Başkanı Hakkı Güney, CHP Belediye Grup Başkan Vekili Dr. Atınç Kayınova, belediye meclis üyeleri Turgut Aydın, Hüsnü Meydan ve Hasan Şenol katıldı. CHP Belediye Grup Başkan Vekili Dr. Atınç Kayınova  Son belediye meclis toplantısında alınan kararlara  tepki gösterdi.

Toplantıda ilk konuşmayı yapan CHP Zonguldak İl Başkanı Hakkı Güney, “Bugün Cumhuriyet Halk Partisi olarak rutin yaptığımız meclis toplantılarından sonra açıklamalarımızı değerli üyelerimiz ile beraber Zonguldak kamuoyuna düşüncelerimizi aktarmak istedik. Biz bu konularda meclis üyeleri olarak partimizin bize öngördüğü şeyleri Zonguldak halkına doğruları anlatma anlamında bizlerin daha özverili çalışması ve Zonguldak’a katkı vermesi anlamında meclis üyesi arkadaşlarımızın çalışmalarından dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Biz Zonguldak için uğraşıyoruz, Zonguldak için taşın altına elimizi koyacağız” dedi.

KAYINOVA: “DESTEĞİMİZİ KAMU YARARI ADINA KOYDUK”

Zonguldak Belediyesi’nin 19 Kasım tarihinde gerçekleştirdiği meclis toplantısında önemli üç tane madde vardı; Strateji Plan, 2020 yılının performans planı ve 2020 yılı gelir gider bütçesinin 270 milyon TL olmasıydı diyen CHP Belediye Grup Başkan Vekili Dr. Atınç Kayınova, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kasım ayı malum bütçe ayı. Bütçe ayı olunca da,  yoğun bir çalışma oluşuyor. Özellikle plan ve bütçe komisyonundaki arkadaşlarımız bu alanda yoğun emek harcadılar. Bu çabanın sonucunda Zonguldak Belediye meclisinde bütçe görüşmeleri 19 Kasım tarihinde de yaklaşık 6 saatlik bir oturumla yapıldı, görüşüldü. Biz bir kısmına evet dedik, bir kısmına hayır dedik. Bunları neden yaptık, bunları kamuoyuna aktarma çabası içinde olacağız. Gündemde birçok madde vardı, özellikle Plan ve Bütçeyi ilgilendiren Sayın başkana yetki verilmesi vb. gibi başka maddeler vardı. Zonguldak’ın yararına, geleceğine olumlu adım atacağını düşündüğümüz konuların nerede ise tamamına biz de destek verdik. Birçok karar oy birliği ile geçti ve bugüne kadar Zonguldak Belediye meclisinde hamaset odaklı sadece kendi çıkarları için, sadece kendi beklentilerini karşılaması için ve sadece o koltuğu ele geçirmek için yaptıkları o negatif tutumun tam tersi bir tutumla Zonguldak’ın kazanımı üstüne bir duruşla biz bu mecliste de onların geçmişte hep ret verdikleri, esasında ‘evet veriyoruz ama daha fazlasını da yapmalıyız’ duruşunu da koyarak desteğimizi kamu yararı adına koyduk.

KAYINOVA: YETKİ ELLERİNE GELDİĞİ ZAMAN ÇARK ETTİLER!

Önemli iki tane madde vardı. Strateji Plan, 2020 yılının performans planı ve diğeri bütçeydi. Biz Bütçenin gelir tarifesi kısmına tamamına evet dedik, destekledik, oy birliği ile geçti. Ancak içinde daha fazlasının olmasını istediğimiz kamu adına daha fazlasının olmasını önemsediğimiz 2-3 tane nokta vardı. Onun haricinde stratejik plan aslında bu iki tanesi birbiriyle çok ilişkili. Yerel basında 2017 yılında bir meclis toplantısı sırasında Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki 12 meclis üyesi arkadaşımız örgütlü bir şekilde ellerinde pankartlara meclise geldiler ve katı atık tarifesi üstünden, ‘Zonguldak soyuluyor, halk soyuluyor’ dediler. Biz de dedik ki, ‘sizin bu soygun dediğiniz şeyin esasında arkasında bir yönetmelik var, bir kılavuz var. Burası bir kamu kurumu keyfe keder yönetilecek bir yer değil’ kaldı ki bu sürekli mahkemelere taşınan bir süreç katı atıkla ilgili özellikle marketler, ticari ve buna benzer kurumlar durmadan, yıllardır bunu hukuka taşıyorlar ve oradan doğru sürekli kılavuz deliniyordu. Biz bunu o kılavuz üstünden bir tarife haline getirdik ve mahkeme artık bunu son haliyle artık mahkemeler reddedemez hale geldiler.  Burada ciddi bir emek harcandı. O süreçte arkadaşlar bunu bir soygun olarak vurguluyorlardı. Bu 2020 yılı bütçesinin tarife içinde katı atıkla ilgili yaptıkları temel şey şu 87 tane kahvenin yerini değiştirdiler Zonguldak’ta. Yılda 41 bin ton civarında atık toplanıyor, bunun 31 bin tonu konutlardan geliyor. Zaten yüzde 75’i esasında konutları ilgilendiriyor, halkın birebir evinde yaşadığı kısmı ilgilendiriyor. Burayla ilgili kimse müdahale etmiyor, ora ile hiçbir müdahaleleri yok 87 tane kahvehanenin yerini değiştiriyorlar. 4 tane hibe araç almışlar, bu 4 hibe araçtan dolayı ortaya çıkan bir gider düşümü ile birlikte bunu soygun dedikleri şeyde yaklaşık yüzde 10 civarında katı atıkta bir indirim yaptık diye halkın karşısına çıkıyorlar. 2 yıl önce pankart kaldıran bir siyasi örgüt bugün koltuğu aldığında hani ‘karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar’ şimdi iş önlerine geldiğinde o pankartlar falan unutuldu. Biz kendilerine gösterdiğimizde konuyu başka bir yere çevirmeye çalıştılar. Yüzde 10 indirimin halka yeterli olduğu iddiasındalar. Bizi hayır diyoruz, biz bunlarla ilgili esasında çalışmalar yapmıştık, seçim öncesinde de yine kendi adayımızla, kendi örgütümüzle seçim sürecinde bir takım önerilerimiz, yapacağımız planlarda vardı. Yani katı atıkla ilgili söyledikleri hiçbir şeyi yapmadılar yetki ellerine geldiği zaman çark ettiler.

KAYINOVA: “SU ÜCRETLERİNİ ZAMAN İÇERİSİNDE GÖRECEĞİZ!”

Su’ya gelelim. Tarifede su ile ilgili bir şey var. Seçim kampanyası boyunca bütün siyasi örgütler dedi ki; ‘biz su da indirim yapacağız’. Hatta Adalet ve Kalkınma Partisi adayı Ömer Selim Alan, ‘Türkiye’nin en pahalı suyunu Zonguldak Belediyesi kullanıyor’ dedi. Seçildikten sonra dediler ki, ‘hayır öyle değilmiş’ orada da bir çark var.  O arada Türkiye’deki birçok Belediye su da indirime gitti, Zonguldak’ın belki öyle değildi seçildikleri zaman, yani ‘en pahalı suyunu kullanıyor’ değildi ama daha pahalı suyunu kullanır hale geldiler.  Biz Zonguldak’ta suyun giderini, masrafını azaltma yönünde ciddi projelere üretmiştik.  Biz orada suyun teknik olarak maliyetini düşürecek birçok çalışmanın zeminini esasında oluşturmuştuk. Adalet ve Kalkınma Partisi şu anda seçim döneminde de valilik projelerini, kamu projelerini belediye projesi gibi Zonguldak halkının önüne getirdi, stratejik plana baktığımızda da yine aynı şekilde o projeleri getirip halkın önüne koyup, sanki belediyenin projesiymiş gibi gösteriyor ama bütçeye de baktığımız zaman sıfır yazıyor karşısında. Siz yapmayacaksınız; TOKİ’ye yaptıracaksınız, DSİ’ye yaptıracaksınız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yaptıracaksınız, Karayollarına asfalt döktüreceksiniz ama halkı borçlandıracaksınız. Şimdi su da indirim yaptık diyorlar, Sayın Grup sözcüsü ‘yüzde 25 indirim yaptık’ dedi, ben de teşekkür ettim ve ‘Bizde yüzde 25 indirim yapacağız demiştik siz daha fazla yapmayı planlıyordunuz bunu ne zaman yapacaksınız’  dedim. Esasında yüzde 25 de yok, Yüzde 10 civarında bir indirim var orada. O da esasında bütününü kapsamıyor. Nasıl oluyor, ayda 20 ton su harcarsa kişi 20 tonluk suya karşılık, 2 tonunu işte insani kullanım hakkı kısmında ücret almayacak. 20 tondan 18 tonunu alacak. Bunu yaparken de sadece meskenlerde yapıyorlar. Biz esasında dedik ki, Zonguldak’ın bütününü kapsayacak şekilde suyun değerli olduğunu gösterip ama bir taraftan da bütün herkesin eşit şekilde ulaşımını sağlayalım. Çünkü şu anda yaptıkları şeyle belki yargı önünde tartışılır bir hale getirecekler su ücretlerini bunu da zaman içinde göreceğiz. Özü şu; ‘Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bugüne kadar ki, bütün tavırları ben yaptım oldu’ diyor.

KAYINOVA: “10 YIL BOYUNCA BU BAKANLIKLAR NEREDEYDİ?”

Bütçede bir bütüne gelelim; 2017 bütçesi 145 milyon, 2018 bütçesi 152 milyon, 2019 bütçesi 159 milyon, 2020 yılı bütçesi 270 milyon.  Nasıl yaptınız bunu diyoruz; Gelir bütçesi 152 milyon 900 bin, gider bütçesi 270 milyon aradaki fark 117 milyon. 117 milyonluk farkı diyor ki, Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlar, ‘biz bunu oraya borçlanma olarak yazdık ama bütçe mevzuatı üstünden onu biz borçlanmayacağız’ diyor, ‘bize hibe edecek Bakanlıklar’ diyor. ‘bize destek verecekler’ diyor. ‘Bize onun karşılığında araç verecekler, malzeme verecekler şunu yapacaklar, bunu yapacaklar’ bakın burası çok önemli. 10 yıl boyunca bu Bakanlıklar neredelerdi? Bu halka niye çile çektirdiler. TOKİ alanı madem devredilebiliyordu, TOKİ alıp da oraya buraya yapabiliyordu. DSİ dereleri ıslah edebiliyordu, ya da Karayolları Zonguldak’ın Gazipaşa’sına asfalt dökülebiliyordu ise niye yapılmadı. Bakın bunlar 117 milyon TL’lik Zonguldak Belediyesi’ni bırakın borçlanmayı ‘hibe alacağız’ diyorlar ya şimdi Zonguldak hep neden dert yandı. Asfalttan dert yandı, yollardan dert yandı. Hepimiz sıkıntı yaşadık. Geçtiğimiz sene 16 milyon TL asfalt dökmek için kredi istedik biz İller Bankası’ndan ‘hayır’ dediler. Zonguldak Belediyesi asfaltı niye dökemedi. İller Bankası hayır dedi. İller Bankası nerenin bankası. İller Bankası bu ülkede yaşayan 81 şehrin, 81 milyon her insanın bankası. Zonguldak’ın bankası değil miydi o tarihte. Cumhuriyet Halk Partili Belediye varken Zonguldak’ta İller Bankası bu şehrin sorunlarına sahip çıkması gereken bir banka değil miydi? O zaman biz şunu söyledik dedik ki;  ‘arkadaşlar siz şu anda esasında Zonguldak’ın 10 yılının çalındığının ispatını yapıyorsunuz. O zaman bir sustular, çark ettiler. Zonguldak’ın önünü tıkayanlar diyorum ben. Bu Zonguldak’ın önünü tıkayanlar bugün esasında o tıkacı kendilerinin açması için zaman bekliyorlardı. Şu anda o zamanı aldılar. Şimdi geriye dönük kullanma çabası içerisindeler. Esasında günah çıkartıyorlar, kendilerini affettirmeleri için ortaya çıkıp, ‘ya biz 10 yıl boyunca bu şehrin önünü kapattık’ tarzında duruş koyup Zonguldak halkından af dileyip, ‘bu hizmetleri biz bugün geldik yapıyoruz’ değil, ‘bugüne kadar yapamadık şimdi yapalım’ demesi lazım. Biz de elimizden gelen desteği veriyoruz zaten.

KAYINOVA: “ZONGULDAK’IN ÖNÜNÜ TIKAYANLAR ŞİMDİ PROJELERE SAHİP ÇIKIYOR!”

Sayın Selim Alan emek harcıyor biliyorum, çok iyi niyetli biliyorum ama partisinin içinde bugüne kadar Zonguldak’ın önünü tıkamak çabası içinde olup bürokratlarla işbirliği içinde merkezi otoritenin desteği ile işbirliği içinde Zonguldak‘ın önünü tıkayan kimlikler o bürokratlardan bugün rahatsız olmaya başladılar. Düne kadar o bürokratlar çok iyiydi çünkü Lavuar alanını verdirmiyorlardı, orada işlem yapmıyorlardı. Karayolları gelip Zonguldak’ta asfalt dökmüyordu. O zaman Zonguldak’ın önünü tıkayan şahıslar şu anda projelere sahip çıkıyorlar. ‘ben yaptım oldu’ şeklinde olan geçmişten bugüne il başkanlığı ilçe başkanlığı yaparken Zonguldak’ın önünü tıkayıp bu zemini oluşturan ve bugün milletvekilliği sürecinde bu zeminde kendine payda yaratıp, kendi önünü açmaya çalışan bir siyasi örgüt var karşımızda. Biz Zonguldak halkına, Zonguldak Belediyesinin, CHP’li belediyenin geçmiş 8 yılda, özellikle de son 4-5 yılda nasıl önünün tıkatıldığını, hizmet ürettirilmediğini, hizmet üretilmemesi için her türlü merkezi otoritenin baskısının kullanıldığını bunları gösterdik. Son mecliste de kendileri bütçe ile bunu ortaya koydular. Fen işleri ve su işleri ile ilgili yapmaya çalıştıkları şeylerin kendisi 160 milyon TL civarında tutuyor yazdıkları şeyler. Bunun haricinde Zonguldak’ın günlük hayatında yapılması gereken birçok başka şey var. Madem siz bu kadar devletten destek alabiliyorsunuz, hadi buyurun alın, yeter ki alın o zaman su da niye yüzde 10 indirim yapıyorsunuz. Katı atıkta niye yüzde 10. 87 tane kahvenin yerini değiştirerek, katı atıktan soygun dediğiniz şeyleri nasıl çözdüğünüzü iddia ediyorsunuz. Adalet ve Kalkınma Partisi seçim öncesi söylediklerini, seçim sonrası yaptıkları arasında 80 derece fark var, tam bir çark pozisyonundalar.”

Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi