İyi Parti Zonguldak İl Başkanı Yavuz Erkmen, şuanda herkesin ekonomik açıdan zor durumda olduğunu, hayat pahalılığının ise almış başını gittiğini söyledi.

Asgari ücret konusuna da değinen Erkmen; “İşçilerimizin asgari ücret olarak bugüne göre daha fazla alması ama bir taraftan da işverenlere yük olmadan aradaki bu farkın devlet tarafından karşılanarak çalışma barışının devam etmesini arzu ediyoruz. Bu böyle yapılmadığı takdirde işçi çıkartmaları karşımıza gelir, işyerlerinin kapanması karşımıza gelir” dedi.

Şuanda insanların en büyük sorununun hayat pahalılığı, ekonomi ve geçinememe sorunu olduğunu belirten İyi Parti Zonguldak İl Başkanı Yavuz Erkmen, konuşmasına şöyle devam etti:

HAYAT PAHALILIĞI ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR

“Gerek Türkiye’de gerekse ilimizde suni olarak ne kadar gündem yaratılırsa yaratılsın şuanda herkesin en başta gelen sorunu ve gündemi hayat pahalılığı, ekonomi ve geçinememe sorunu. Bunun dışındaki sorunlar suni olarak hep gündeme sokulan sorunlardır. İnsanlar şuanda zor durumda. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Her geçen gün artan döviz fiyatları da bilindiği üzere bütün mallara, bütün hizmet sektörüne yansıyor ve işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Bu işte en çok kaybeden sabit gelirliler, esnafımız, çiftçimiz, işçimiz, memurumuz. Böyle bir ortamda esnaf arkadaşlarımızın ayakta durma şansları yok. Kendilerine yapılandırma dediğimiz mevzuat çerçevesinde borçlarını yapılandırma imkanı getirildi. Ama bunların hepsinin aynı aya ve dar bir takvime sıkışması nedeniyle insanların ödemeleri mümkün değil.

YAPILANDIRMA TAKSİTLERİ EN AZ ALTI AY FAİZSİZ ERTELENMELİ

Bu ay içerisinde yapılandırmaların SGK ile ilgili bölümünün taksitlendirmeleri ödenecek ayrıca aylık ve cari olarak pirim ödemeleri var. Bankadan almış oldukları ödemeler var. Bunun üzerine kendisinin, eşinin, çocuğunun geçinimini temin edecek. Ayın sonu yaklaştı buradan yetkililere çağrıda bulunuyoruz; Gelin şu SGK primlerini erteleyin. Faizsiz olarak insanlara ertelemek suretiyle nefes aldırın. Çünkü bunu ödeme şansları yok. Ödeyemediği takdirde de bu yapılandırmalarda bozulacak ve birkaç ay sonra tekrar yapılandırma çıksın anlamında insanlarımız yine feryatlarını duyuracaklar. Böle bir ortamda insanlar yapılandırmayı kaçırdığında hem üzülüyor hem de maddi anlamda mağdur duruma düşüyor. Bu konuda yetkilileri bir kez daha göreve davet ediyoruz ve esnafın, işadamlarının üzerindeki SGK borçlarının, yapılandırma borçlarının bu ay sonuna kadar olan birinci taksit ödemelerinin en az 6 ay faizsiz olarak ertelenmesini, insanımızın rahat nefes almasını arzu ediyoruz.

BİRİNCİ ÖNCELİK HAYAT PAHALILIĞI

Şuanda asgari ücret tartışması yürüyor. Asgari ücreti siz bugünün kaç katına çıkartırsanız çıkartın önemli olan hayat pahalılığının, enflasyonun durdurulması yani insanların alım gücünü koruması olayıdır. Siz alım gücünü vermiş olduğunuz maaşla veya eline geçen parayla sağlayamıyorsanız ne kadar yükseltirseniz yükseltin aradan geçen bir müddet sonra o para, o maaş, asgari ücret pul haline gelip insanları feryat ettirecektir. Bu nedenle birinci öncelik hayat pahalılığı artışını, enflasyonun durdurulmasını ve insanların alım gücünün korunmasıdır. İnsanlar bir yıl önce elindeki maaşla ne alabiliyordum bugün ne alabiliyorum mukayesesini yaptığı zaman alım gücünün ne kadar düştüğünü bizzat görüyor.

ASGARİ ÜCRETTE ARADAKİ FARK DEVLET TARAFINDAN KARŞILANMALI

Hükümet yetkilileri veya hükümeti oluşturan partiler her şeyi güllük gülistanlık gösterseler de, her ne kadar piyasanın çok iyi olduğunu, ekonominin çok iyi olduğunu her vesile ile söyleseler de insanımız yaşayarak bunu görüyor. Onların söylediği gibi durumun olmadığının farkına varıyor ve onların notunu veriyor. Asgari ücreti belirlerken hem çalışan arkadaşlarımızın, işçilerimizin hak ettikleri, günün koşullarında geçinebilecekleri bir ücrete kavuşturulması bizim en büyük temennimizdir. Ama bu yapılırken de yüksek belirleme karşısında işvereni mağdur duruma düşürüp bu sefer onlarında işçi çıkartmasına gitmesini engellemek içinde işverene de bu yükü yüklemenin doğru olmadığını ifade ediyoruz. Örneğin; En az 4 bin lira asgari ücret belirlendiği takdirde aradaki farkında devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz. Yani hem işçilerimizin asgari ücret olarak bugüne göre daha fazla alması ama bir taraftan da işverenlere yük olmadan aradaki bu farkın devlet tarafından karşılanarak çalışma barışının devam etmesini arzu ediyoruz. Bu böyle yapılmadığı takdirde işçi çıkartmaları karşımıza gelir, işyerlerinin kapanması karşımıza gelir. Biz iki taraflı birden düşünmek durumundayız. Bu nedenle de devletin elini taşın altına koymasını hem işçiyi hem de işvereni mağdur etmeyecek bir fiyatın belirlenmesini özellikle arzu ettiğimizi ifade ediyoruz.” Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi