Ne yapsanız yaranamıyorsunuz bu insanların bir kısmına, ağzınızla kuş tatsanız ı-ıhhh… Örnekleri çok, günümüz gerçek kişileri arasında da çok. Tüm Türkiye’nin beğendiği bayıldığı ve bizim de gurur kaynağımız olarak kabul ettiğimiz Deniz Yavuzyılmaz bile burada kimilerinin gözünde eleştiri odağı.
Valisi de öyle,
Belediye Başkanı da…
Valilik duvarındaki yazıyı hatırlarsınız, hani şu dev bir rölyefi andıran Atatürk panosu; bir zevzeklik yapılmış ve tüm uygulamaların aksine, altında bulunan Alaplı Porsuk ağacı panosunun isim levhası o panonun altına değil de Atatürk’ün altına yazılıp bir saygısızlık ve işgüzarlık örneğin sergilenmişti… Yıllardır gelen geçen vatandaş da görüp üzülmüştü, basında da çok yer almıştı bu garabet ama kimse korkudan düzeltemedi hatayı, şimdiki Vali Osman Hacıbektaşoğlu son verdi bu saygısızlığa, helal olsun!..
Ama bunu bile eleştirenler çıktı, “ne gereği vardı…” gibilerden iş olsun diye yorum yapan dangalaklara kahve köşelerinde, sokak aralarında, dükkan önlerinde rastladık. Biz bu konu üstünde birkaç kere “helal olsun” deyince bizi bile eleştirenler oldu, ne var yani, Vali Bey babamızın oğlu değil ama doğruya da doğru!.,
Bir de Belediye Başkanı,
Ne yapmış?
Odasında bulunan Reyizin tablosunu indirmişmiş…
İndirir, sonra tutar bi daha asar, size ne? Adam Belediye Başkanı, odasının dekoru onu ilgilendirir. Benim garibime giden daha düne kadar “sen CHP’lisin ne işi var AKP’li ismin resminin senin odanın duvarında?” diyenler şimdi “resimle uğraşacağına işinle uğraş” yorumu yapıyorlar.
Anlamak zor walla…
Dedik ya;
Yaranılmıyor!
Bizim burada bu işler bir tuhaf, Ecevit’e bile yüz çevirip Zonguldak’ta oy vermeyip seçimlerde rezil edenlerin olduğunu düşünürsek, seçilmişinin de atanmışının da bize yaranamamış olmasına şaşırmamak elde değil…
Yalan mı?