İsrail ve İran savaşı artık durdurulamaz halde yol alıyor.
Tam on gündür İsrail ve İran birbirini bombalıyor.
Tabi ki ilk saldırıyı yapan İsrail.
İsrail her zaman ki gibi saldırgan tutumunu sürdürüyor.
İsrail, daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi önce ve defalarca Gazze’ ye saldırdı.
Bombaladı. Kara hareketi yaptı.İşgaller gerçekleştirdi.
Elli bin insanı katletti. Tam bir soykırım uyguladı.
Maalesef dünya bunu seyretti.
Bu kadar ağır katliam yapan bir ülke’ye hiçbir yaptırım yapılmazken bazı ülkelerinde bunu seyretmesi çifte standardı ortaya koyuyordu.
Tabi ki hemen peşine ise Lübnan bombalandı, kara harekatı sınırlı ve sınır boyu olsa da Lübnan’ da savaş durumu yarattı.
Bitti mi? Tabi ki bitmedi.
Suriye zayıflığından yararlanan İsrail’ i görüyoruz.
Golan tepeleri daha önce haksızca işgal edilmişti.
Su kaynaklarının olduğu bölge çok önemli, Suriye için ise çok daha önemli bereketli golan tepeleri ve bölgesi şuan İsrail işgali içerisinde.
Ayrıca devamında ise işgal golan tepelerinden aşağıya inerek Suriye içlerine doğru ise ova kapsamında büyüdüğünü görüyoruz.
İsrail tüm bölgeyi kana bularken. Herkese rahatsızlık verirken.
İsrail’in başındaki Netenyahu resmen bir terör devleti anlayışı ile yol aldı.
Komşuları ile terör devleti anlayışı sürerken,ülkelere saldırırken, artık uzun zamandır düşman ilan ettiği ve İran’a zaman zaman saldırırken, artık son hava savaşını başlattı.
Tabi ki İran tarafından karşılığını alıyor. İsrail’in hava gücü ise güçlü.
Kara gücü ise hava gücüne göre daha zayıf ve düşük ölçekli.
İsrail Ortadoğu’da ki varlığını devam ettirme adına hep savaşlarla bugüne geldi.
Filistin devletini resmen işgal etti. Küçüldükçe küçülttü.
Mısır ile 1967 savaşı ile önemli kazanımlar elde etti.
Bugüne gelinen süreçte İsrail, hep ABD varlığını hissederek yol aldı.
İsrail resmen ABD’nin bir uç karakolu pozisyonundaydı.
Geçmişte bazı İsrail’ li liderler barış istese bile diyalog sağlansa bile her zaman ılımlı liderlere İsrail, sahip olmadı.
Bugün ki İsrail başkanı Netenyahu artık savaş suçlusu ilan edildi.
Hakkında tutuklama kararı bile çıktı.
İleriki süreçte İsrail’ in bu başkanı hakkında başka yargılamalar da dünya geneli yapılacaktır.
Bugün adına ülkesinde bile yargılanan bir devlet başkanını görebiliyoruz.
Hiç kimse bu kadar açıkça ve vahşice yaptığı katliamın hesabını vermekten kurtulamaz.
Sırbistan’ın geçmiş devlet başkanının yargılanmasını ve ceza almasının hiç kimse unutmasın.
Evet.
Yazı başlığımızda savaş sürüyor, bölge kaynıyor.
İran yüz milyonluk ülke. İsrail ise on milyonluk.
Bakalım ilerleyen süreçte neler olacak. ABD savaşa müdahale de bulundu.
Nükleer tesisler bombalandı. Sığınak delici tam 90 kilo bomba atıldı.
İran nükleer tesisleri taşıdığını söyledi. İnşallah taşımıştır.
İran ABD bombalaması sonucu hemen İsrail’e 30 bomba attı.
İsrail teyakkuzda. İsrail’e nefes aldırılmıyor. ABD artık bir şekilde savaşa karıştı.
İran- İsrail savaşı barış ile sonuçlanacak mı?
Ateşkes olacak mı? İsrail ve İran ateşkesini düşünemiyorum.
ABD ile belki bir diyalog sağlanabilir.
Türkiye olarak her türlü olağanüstü durum yaşıyoruz.
Savaş büyür mi? Genişler mi? Çin ne yapar? Rusya ne düşünür?
Hürmüz boğazı kapanır mı? Üçüncü dünya savaşı çıkar mı?
Türkiye olarak safımızı nasıl belirleriz.
O kadar çok soru başlığı var ki, hangi birini söyleyelim.
Ülkemiz açısından emniyetimizi sağlayarak yol alacağız.
Ne dersek diyelim.
Türkiye olarak seksenli yıllar Irak ve İran savaşı,
Doksanlı yıllar Irak’ın Kuveyt işgali sonrası dünya güçlerinin birleştiği savaş durumu ve konumu.
Balkanlarında kan gölü olduğunu unutmayalım.
Ve 2010 yılı sonrası Suriye egemenliğinin sona ermesi ile başlayan savaş durumu 13 yıl sürdü.
Peşine ise Ukrayna ve Rusya savaşı.
Şimdi ise İsrail ve İran savaşı.
Bakınız hepsi bizim bölgemizde ve sınır komşularımız.
Allah ülkemizi savaşlardan korusun.
Onun için Türkiye teyakkuz halindeyiz.
Savaştan ve kendini korumaktan hiçbir zaman ödün vermeyen Türkiye, düşmana korku, dosta güven veriyor.
Bu güven esası da artarak devam ediyor.
Düşmanlarımız var, onlara Türkiye ile düşman olmamayı tavsiye ederiz.
Bugün adına güçlü bir savunma sanayimiz ve silah tesislerimiz var.
Dünyanın hep bu bölgesi kan gölü olmalı mı?
Osmanlı ecdadımız tam 700 yıl bu bölgeyi dizayn etmiş.
Türkiye Cumhuriyeti ise tam yüzyıldır bu bölgede dimdik ayakta.
Artık imparatorluğa yol alıyoruz.
İnşallah bu bölgemizdeki savaş durumu sona erer, huzurlar gelir.
Bölge tekrar eski ve güçlü günlerine döner.
Türkiye’de gücüne güç katar.
İnşallah diyelim.
Şimdilik nokta.